Esas No: 2021/1198
Karar No: 2021/4178
Karar Tarihi: 23.06.2021
Danıştay 12. Daire 2021/1198 Esas 2021/4178 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1198
Karar No : 2021/4178
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ... Bakanlığı
2- ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Elazığ İl Emniyet Müdürlüğünde emniyet amiri olarak görev yapan davacının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55/19. maddesi uyarınca re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesi ve 3201 sayılı Kanun'un 6638 sayılı Kanun'un 22. maddesi ile değişik 55. maddesinin 19. fıkrasının "emniyet amirleri" yönünden iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasına karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararla; 3201 sayılı Kanunda 6638 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerin amacının emniyet hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için her bir rütbede ihtiyaç duyulan emniyet amirlerinin kadro sayılarının belirlenmesi ve sayıları Kanunla belirlenen bu kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye ve seçmeye imkan sağlanması olduğu, kadroların sayılarının Kanunla belirlenmesi ve aşılamayacak olması ve mevcut emniyet amiri sayısının da kadro sayısından fazla olması nedeniyle, zorunlu olarak bazı emniyet amirlerinin re'sen emekli edilmelerinin öngörüldüğü, hak kaybına uğramamaları için de özlük ve parasal haklarının korunduğu, söz konusu yasal zorunluluk nedeniyle re'sen emekliye sevk edilecek emniyet amirlerinin belirlenmesinde idarenin takdir yetkisi bulunduğu, idarenin takdir yetkisini anılan madde kapsamında kullanırken emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilme şartlarına haiz olmanın haricinde başarısızlık, yetersizlik vb. gibi herhangi bir şartın dikkate alınacağına ilişkin bir hükme de yer verilmediği, Kanunun emredici hükmünü yerine getirmek durumunda olan idarenin, re'sen emekliye sevk edilecek emniyet amirleri arasında davacının takdir edilmesinde kamu yararı amacına aykırı ve hizmet gerekleri dışında hareket ettiğine ilişkin bir veri bulunmamakta olup, hangi emniyet amirlerinin emekliye sevk edileceğinin belirlenmesi konusunda idarenin yargı kararı ile zorlanması da hukuken mümkün olmadığı, bu itibarla, Kanunun emredici hükmü gereği mevcut emniyet amiri sayısını sınırlı sayıdaki kadro sayısına çekmek amacı dahilinde davalı idareye tanınan takdir yetkisi kullanılarak tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, dava konusu işlem hukuka uygun bulunduğundan, davacının işlemden kaynaklanan maaş ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi de yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFLARIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı "Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı" üzerine Danıştay Beşinci Dairesince devredilen dosya incelendi ve işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Elazığ İl Emniyet Müdürlüğünde emniyet amiri olarak görev yapan davacı, 1999 yılında Komiser Yardımcılığı kursunu bitirmiş ve 4 yıllık yükseköğrenimi bitirdiği tarihten geçerli olmak üzere (A) grubu polis amiri olarak değerlendirilerek rütbe ve kıdeminin buna göre düzenlenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddi üzerine açtığı davada verilen iptal kararının uygulanması kapsamında, rütbe terfi ve kıdeme ilişkin intibakının yargı kararı gereğince 30/06/2010 tarihinden geçerli olmak üzere emniyet amiri rütbesine terfi ettirilmiştir.
Davacının, 26/06/2015 tarihinde katıldığı rütbe terfi sözlü sınavında (33) puan verilerek başarısız sayılmasına ilişkin işleme karşı açmış olduğu davada işlemin iptaline karar verilmiş ve bu karar da kesinleşmiştir.
Bulunduğu rütbeye kıdem tarihi 30/06/2010 olan ve 5 yıl süresince bir üst rütbeye terfi edemeyen davacının,...tarih ve ... sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu gündemine alınarak 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinin 19. fıkrası kapsamında değerlendirilmesi sonucunda re'sen emekliliğine karar verilmiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3201 sayılı Yasa'nın 6638 sayılı Kanun ile değiştirilen 55. maddesinin birinci fıkrasında, polis amirlerinin rütbeleri sayılmış, ikinci fıkrasında polis amirlerinin rütbelerde ve meslek derecelerinde zorunlu en az bekleme süreleri gösterilmiş, üçüncü fıkrasında her amir rütbesinde bulunması gereken kadro sayısına esas alınacak oran azami olarak gösterilmiş, dördüncü fıkrasında bu rütbelere terfilerin yetkili kurullarda kıdem sırasına göre görüşüleceği ve maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakata göre yapılacağı belirtilmiş, beşinci fıkrasında kıdem sırasının tespitinde, bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı, aynı tarihte terfi edenlerden sicil notu yüksek, sicil notlarının eşitliği halinde ödül ve takdirnamesi fazla, ödül ve takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise, sicil numarası daha küçük olanların diğerlerine göre kıdemli sayılacağı öngörülmüş, onbirinci fıkrasında rütbe terfiinin yetkili kurullarda görüşülebilmesi için gerekli koşullar hükme bağlanmıştır.
Aynı maddenin diğer fıkralarında da, rütbeler, bu rütbelere terfi esasları, terfi ve atama zamanı gibi hususlarda doğrudan Kanun hükümleriyle belirlen çerçeve dahilinde kalmak koşuluyla, liyakat koşullarını belirlemek, üst rütbedeki boş kadro sayısına göre terfileri önermek ya da ikinci meslek derecesindeki görev unvanlarına ataması yapılacak personeli değerlendirmek ve öneride bulunmak üzere Genel Müdürlük Merkez Değerlendirme ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının oluşturulması öngörülmüştür.
Anılan maddenin ondokuzuncu fıkrasında; "Bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemeyen Emniyet Amirleri ile Dördüncü, Üçüncü ve İkinci Sınıf Emniyet Müdürleri, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olmaları kaydıyla, Yüksek Değerlendirme Kurulunun teklifi ve Bakan onayı ile emekliye sevk edilirler" hükmüne yer verilmiş, ve yirmibirinci fıkrasında ; ondokuzuncu fıkra hükümlerine göre emekliliğe sevk edilen emniyet amirlerine, emekliye sevk edildikleri tarihi takip eden ay başından itibaren, en yüksek devlet memuru aylığının %110'u oranında altmış yaşına kadar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kadrosuzluk tazminatı ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
3201 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan 55. maddesinde değişiklik yapan 6638 sayılı Kanun'un genel gerekçesinde, "Polis amirlerinin rütbe terfilerinde, tüm çağdaş ülkelerin aksine kıdeme dayalı bir sistem benimsenmiş, liyakat ikinci plana bırakılmıştır. Polis amirleri bulundukları rütbede zorunlu en az bekleme süresini tamamlamaları ve herhangi bir ceza almamaları halinde mesleki yeterliliklerine bakılmaksızın otomatik olarak bir üst rütbeye terfi etmeye başlamışlardır. Bu sistem, ihtiyaç duyulan amir rütbelerinde sayısal azlığa ve ihtiyaç duyulmayan rütbelerde ise aşırı yığılmalara neden olmuştur.
Yapılan düzenleme ile bozulan personel piramidinin görev ve hizmet gereklerine uygun hale getirilmesi amacıyla; her rütbede yer alacak amir sayısı/oranı belirlenmekte, her rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınav şartı getirilmekte ve terfi için öngörülen asgari şartlara sahip personel arasından en kıdemli olanın değil en liyakatli olanın terfi etmesi öngörülmektedir. Ayrıca ihtiyaçtan fazla sayıdaki Birinci, İkinci, Üçüncü, Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlerine ve emniyet amirlerine belli bir miktar ek ödeme yapılmak suretiyle resen emeklilik sistemi getirilmektedir." değerlendirilmesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Yasa hükümleri ile gerekçesi bir arada değerlendirildiğinde, Yasa'nın amacının, emniyet hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için her bir rütbede ihtiyaç duyulan emniyet amirlerinin azami kadro sayılarının belirlenmesi, bunun sonucunda ihtiyaç fazlası durumunda kalacak olan emniyet amirlerinin emekliye sevki ve azami sayıları Yasa ile belirlenen kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye ve seçmeye imkan sağlanması olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemin dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun yukarıda aktarılan 55. maddesinin 19. fıkrasında, ilgili personelin re'sen emekliye sevk edilebilmesi için, bulunulan rütbeye terfi edilen tarihten itibaren, bekleme süresi de dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edememe koşulu getirildiğinden, söz konusu beş yıl içinde kalan yıllardaki rütbe terfi işlemleri ile re'sen emeklilik arasında bir sebep-sonuç ilişkisi bulunmakta olup, re'sen emekliye sevk edilen personelin en az zorunlu bekleme sürelerini doldurdukları tarih itibariyle terfi değerlendirmesine alınıp alınmadığı, terfi ettirilmediği yıllara ilişkin davasının bulunup bulunmadığı ve davaların sonucu önem arz etmektedir.
Ayrıca anılan düzenlemede "bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren" ibaresi ile personelin re'sen emekliye sevk edilmesinde bulunulan rütbede fiili olarak çalışmaya başlanılan tarihin değil, bulunulan rütbeye hukuki olarak terfi edilen tarihin esas alınacağı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, kıdeme esas alınan ve üst rütbeye terfiin hak edildiği tarihin geriye çekildiği durumlarda, polis amirlerinin re'sen emekliye sevk koşulları değerlendirilirken, bulundukları rütbelerde kıdemlerine esas alınan tarih dikkate alınacak ve zorunlu en az bekleme süreleri de bu tarihten itibaren hesaplanarak, takip eden yıllarda rütbe terfi değerlendirmesine alınmaları gerekecektir.
Davacı tarafından herhangi bir dava açılmamış olsa bile; 2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu Kararı'nın dayanağı olan ve 10/05/2014 tarih ve 28996 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, 4. sınıf emniyet müdürlerinin görev unvanı karşılığı olan merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine ilişkin kısmının Danıştay Onikinci Dairesinin 17/12/2014 tarih ve E:2014/6587 sayılı kararıyla yürütülmesinin durdurulduğu ve Danıştay Onaltıncı Dairesinin 22/03/2016 tarih ve E:2015/11855, K:2016/1747 sayılı kararıyla da iptaline hükmedildiğinden, 2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulunca davacı hakkında verilen "terfi etmez" kararının dayanağının ortadan kalktığı ve yeni bir hukuki durumun ortaya çıktığı açık olup, 2014 yılı rütbe terfi dönemine ilişkin olarak hukuka uygun bir şekilde davalı idare tarafından kıdem ve liyakat yönünden yeniden terfi değerlendirilmesine alınıp alınmadığı, alınmış ise bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilmediği, 2014 yılında terfi ettirilmemiş ise bu işleme karşı bir dava açıp açmadığı hususlarının araştırılması gerekmektedir.
Davacının emniyet amiri rütbesine terfi ettirildiği, terfi tarihinden itibaren 5 yıllık bekleme süresi sonu olan 26/06/2015 tarihinde katıldığı rütbe terfi sözlü sınavında (33) puan verilerek başarısız sayılmasına ilişkin işleme karşı açılan davada, bireysel işlemin iptaline dair Danıştay Beşinci Dairesinin 18/04/2018 tarih ve E:2017/2988, K:2018/13647 sayılı kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 tarih ve E:2019/188, K:2020/2657 sayılı kararı ile onanarak kesinleştikten sonra, davacının durumunun, Yüksek Değerlendirme Kurulu'nda görüşülüp, 2015 yılı rütbe terfi dönemine ilişkin olarak hukuka uygun bir şekilde davalı idare tarafından kıdem ve liyakat yönünden yeniden terfi değerlendirilmesine alınıp alınmadığı, alınmış ise bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilmediği, 2015 yılında terfi ettirilmemiş ise bu işleme karşı bir dava açıp açmadığı hususlarının araştırılması gerekmektedir.
Bu durumda, davacının re'sen emekliye sevki için ön koşul olan, bekleme süresi dahil beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edip edemediği hususunun değerlendirilebilmesi için, 2014 ve 2015 rütbe terfi dönemine ilişkin olarak hukuka uygun bir şekilde idare tarafından kıdem ve liyakat yönünde terfi değerlendirmesine alınıp alınmadığı, alınmış ise bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilmediği, terfi ettirilmemiş ise açılan davasının bulunup bulunmadığının da araştırılarak bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar araştırılmadan davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... Dava Dairesine gönderilmesine, 23/06/2021 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.