Esas No: 2021/1409
Karar No: 2021/4164
Karar Tarihi: 23.06.2021
Danıştay 12. Daire 2021/1409 Esas 2021/4164 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1409
Karar No : 2021/4164
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- ... Bakanlığı
2- ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Mersin İl Emniyet Müdürlüğünde 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinin 19. fıkrası gereğince re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine ve 3201 sayılı Kanun'un 6638 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik 55/19. maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince, Danıştay Beşinci Dairesi'nin 11/12/2017 tarih ve E:2016/56238, K:2017/23989 sayılı bozma kararına uyularak verilen ... tarih ve E:..., K:... kararda; davacının bulunduğu rütbede kıdeme esas tarihin geriye çekilmesi sonrasında, 4. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesindeki bekleme süresini 15/12/2012 tarihinde doldurduğu, hakkında verilen 2012, 2013 ve 2014 yılları için ayrı ayrı terfi etmez kararına karşı ... İdare Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında açtığı davada, ... tarih ve K:... sayılı karar ile işlemin iptaline karar verildiği, bu nedenle davacının bulunduğu rütbede bekleme süresi dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemediğinden bahsedilemeyeceği sonucuna varıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı öte yandan, Anayasanın 125. maddesi uyarınca hukuka aykırılığı ortaya konulan işlem nedeniyle davacının mahrum kaldığı parasal ve özlük haklarının davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, bu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının davanın açıldığı 06/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususların kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı "Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı" üzerine Dairemize devredilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Mersin İl Emniyet Müdürlüğünde 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, 2009 yılında toplanan Merkez Değerlendirme Kurulu kararı ile emniyet amiri rütbesine terfi ettirildiği, sonrasında yargı kararı gereği dört yıllık yüksek öğrenimini bitirdiği tarih itibariyle (A) grubu polis amiri sayılarak tarihin geriye çekilmesi sonucunda emniyet amiri rütbesindeki kıdeme esas tarihin 15/12/2005 olarak yeniden düzenlendiği, bir üst rütbe olan 4. sınıf emniyet müdürü rütbe kıdemine esas tarihin 15/12/2009 olarak belirlendiği, (A) Grubu polis amiri sayılmasına ilişkin davanın 2013 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu toplantı tarihinden hemen önce sonuçlandığı, bu sebeple davacının rütbe terfi durumunun 15/12/2009 tarihinden geçerli olmak üzere 2013 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulunda görüşüldüğü, anılan görüşme neticesinde davacı hakkında "terfi etmez" kararı verildiği, 2013 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali istemiyle açtığı davada, ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, yargı kararı gereği 15/12/2009 tarihi itibariyle 4. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilen davacının, üst rütbeye (3. sınıf emniyet müdürlüğüne) terfi durumunun 15/12/2012 tarihinden geçerli olmak üzere 2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulunda görüşüldüğü, anılan görüşme neticesinde davacı hakkında "terfi etmez" kararı verildiği, bu kararının iptali istemiyle açtığı davada ... idare Mahkemesince ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile işlemin iptaline karar verildiği, anılan iptal kararı gereği 2015 Yüksek Değerlendirme Kurulu tarafından değerlendirilmeye alınan davacı hakkında 2012, 2013 ve 2014 yılları için ayrı ayrı "terfi etmez" kararı verildiği, anılan kararın iptali istemiyle açılan davada ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verildiği; davacının 2015 yılında rütbe terfi sözlü sınavına alındığı ve "başarısız" sayıldığı, bu işlemin ve dayanağı Yönetmelik maddelerinin iptali istemiyle açtığı davada; Danıştay Beşinci Dairesinin 18/04/2018 tarih E:2016/21285, K:2018/13656 kararıyla; işleminin dayanağı olan ve hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümleri hakkında yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre işlem tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle sözlü sınav sonucu başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline karar verildiği görülmüştür.
Davacı, ... tarih ve ... sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile de 3201 sayılı Kanun'nun 6638 sayılı Kanun ile değişik 55. maddesinin 19. fıkrası uyarınca bulunduğu rütbeye terfi tarihinden itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemediğinden resen emekliye sevkedilmiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle ödenmesi ve özlük haklarının iadesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3201 sayılı Kanun'un 6638 sayılı Kanun ile değiştirilen 55. maddesinin birinci fıkrasında, polis amirlerinin rütbeleri sayılmış, ikinci fıkrasında polis amirlerinin rütbelerde ve meslek derecelerinde zorunlu en az bekleme süreleri gösterilmiş, üçüncü fıkrasında her amir rütbesinde bulunması gereken kadro sayısına esas alınacak oran azami olarak gösterilmiş, dördüncü fıkrasında bu rütbelere terfilerin yetkili kurullarda kıdem sırasına göre görüşüleceği ve maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakata göre yapılacağı belirtilmiş, beşinci fıkrasında kıdem sırasının tespitinde, bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı, aynı tarihte terfi edenlerden sicil notu yüksek, sicil notlarının eşitliği halinde ödül ve takdirnamesi fazla, ödül ve takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise, sicil numarası daha küçük olanların diğerlerine göre kıdemli sayılacağı öngörülmüş, onbirinci fıkrasında rütbe terfiinin yetkili kurullarda görüşülebilmesi için gerekli koşullar hükme bağlanmıştır.
Aynı maddenin diğer fıkralarında da, rütbeler, bu rütbelere terfi esasları, terfi ve atama zamanı gibi hususlarda doğrudan Kanun hükümleriyle belirlen çerçeve dahilinde kalmak koşuluyla, liyakat koşullarını belirlemek, üst rütbedeki boş kadro sayısına göre terfileri önermek ya da ikinci meslek derecesindeki görev unvanlarına ataması yapılacak personeli değerlendirmek ve öneride bulunmak üzere Genel Müdürlük Merkez Değerlendirme ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının oluşturulması öngörülmüştür.
Anılan maddenin ondokuzuncu fıkrasında; "Bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemeyen Emniyet Amirleri ile Dördüncü, Üçüncü ve İkinci Sınıf Emniyet Müdürleri, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olmaları kaydıyla, Yüksek Değerlendirme Kurulunun teklifi ve Bakan onayı ile emekliye sevk edilirler" hükmüne yer verilmiş, ve yirmibirinci fıkrasında ; ondokuzuncu fıkra hükümlerine göre emekliliğe sevk edilen emniyet amirlerine, emekliye sevk edildikleri tarihi takip eden ay başından itibaren, en yüksek devlet memuru aylığının %110'u oranında altmış yaşına kadar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kadrosuzluk tazminatı ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
3201 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan 55. maddesinde değişiklik yapan 6638 sayılı Kanun'un genel gerekçesinde, "Polis amirlerinin rütbe terfilerinde, tüm çağdaş ülkelerin aksine kıdeme dayalı bir sistem benimsenmiş, liyakat ikinci plana bırakılmıştır. Polis amirleri bulundukları rütbede zorunlu en az bekleme süresini tamamlamaları ve herhangi bir ceza almamaları halinde mesleki yeterliliklerine bakılmaksızın otomatik olarak bir üst rütbeye terfi etmeye başlamışlardır. Bu sistem, ihtiyaç duyulan amir rütbelerinde sayısal azlığa ve ihtiyaç duyulmayan rütbelerde ise aşırı yığılmalara neden olmuştur.
Yapılan düzenleme ile bozulan personel piramidinin görev ve hizmet gereklerine uygun hale getirilmesi amacıyla; her rütbede yer alacak amir sayısı/oranı belirlenmekte, her rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınav şartı getirilmekte ve terfi için öngörülen asgari şartlara sahip personel arasından en kıdemli olanın değil en liyakatli olanın terfi etmesi öngörülmektedir. Ayrıca ihtiyaçtan fazla sayıdaki Birinci, İkinci, Üçüncü, Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlerine ve emniyet amirlerine belli bir miktar ek ödeme yapılmak suretiyle resen emeklilik sistemi getirilmektedir." değerlendirilmesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Yasa hükümleri ile gerekçesi bir arada değerlendirildiğinde, Yasa'nın amacının, emniyet hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için her bir rütbede ihtiyaç duyulan emniyet amirlerinin azami kadro sayılarının belirlenmesi, bunun sonucunda ihtiyaç fazlası durumunda kalacak olan emniyet amirlerinin emekliye sevki ve azami sayıları Yasa ile belirlenen kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye ve seçmeye imkan sağlanması olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemin dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun yukarıda aktarılan 55. maddesinin 19. fıkrasında, ilgili personelin re'sen emekliye sevk edilebilmesi için, bulunulan rütbeye terfi edilen tarihten itibaren, bekleme süresi de dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edememe koşulu getirildiğinden, söz konusu beş yıl içinde kalan yıllardaki rütbe terfi işlemleri ile re'sen emeklilik arasında bir sebep-sonuç ilişkisi bulunmakta olup, re'sen emekliye sevk edilen personelin en az zorunlu bekleme sürelerini doldurdukları tarih itibariyle terfi değerlendirmesine alınıp alınmadığı, terfi ettirilmediği yıllara ilişkin davasının bulunup bulunmadığı ve davaların sonucu önem arz etmektedir.
Ayrıca anılan düzenlemede "bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren" ibaresi ile personelin re'sen emekliye sevk edilmesinde bulunulan rütbede fiili olarak çalışmaya başlanılan tarihin değil, bulunulan rütbeye hukuki olarak terfi edilen tarihin esas alınacağı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, kıdeme esas alınan ve üst rütbeye terfiin hak edildiği tarihin geriye çekildiği durumlarda, polis amirlerinin re'sen emekliye sevk koşulları değerlendirilirken, bulundukları rütbelerde kıdemlerine esas alınan tarih dikkate alınacak ve zorunlu en az bekleme süreleri de bu tarihten itibaren hesaplanarak, takip eden yıllarda rütbe terfi değerlendirmesine alınmaları gerekecektir.
2015 Yüksek Değerlendirme Kurulu tarafından yargı kararı gereği değerlendirilmeye alınan davacı hakkında 2012, 2013 ve 2014 yılları için ayrı ayrı "terfi etmez" kararı verildiği, anılan kararın iptali istemiyle açılan davada, ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile "terfi değerlendirilmesinin hatalı yapıldığı, esas itibariyle rütbe terfi değerlendirmesinin, geçmiş yıldan başlanmak suretiyle "ilgili yıla ilişkin terfi edecekler listesi" oluşturularak bu liste ile sınırlı olarak liyakate göre değerlendirme yapılması, bu listeden o yılda bir üst rütbeden terfisine karar verilenler dışarıda bırakılarak bir sonraki yıla ilişkin terfi edecekler listesinin oluşturulması ve bu şekilde her yıl için ayrı ayrı değerlendirme yapıldıktan sonra karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle iptaline karar verildiğinden davalı idare tarafından yargı kararında belirtilen hususlar dikkate alınarak davacının yeniden değerlendirilip değerlendirilmediği, terfi ettirilmemesine karar verilmiş ise bu işlemin iptaline yönelik açılmış davasının bulunup bulunmadığı araştırılması gerekmektedir.
Ayrıca; 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin ilgili maddelerinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay Onaltıncı Dairesinin 23/02/2016 tarih ve E:2015/22524 sayılı kararıyla yürütmenin durdurulmasına ve Danıştay Beşinci Dairesinin 07/02/2019 tarih ve E:2016/21726, K:2019/859 sayılı kararıyla da, aynı gerekçelerle anılan Yönetmelik maddelerinin iptaline karar verildiğinden, davacı tarafından açılan davada; 2015 yılı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptal edildiği anlaşılmış olup davacının yeni yapılacak düzenleme sonrasında yeniden sözlü sınava alınıp alınmadığı, alınmış ve başarısız sayılmış ise bu işlemin iptali istemiyle açılan bir davasının olup olmadığı araştırılması gerekmekte olup bu hususlar araştırılmadan verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarelerin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali ile davacının mahrum kaldığı parasal ve özlük haklarının davanın açıldığı 06/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.