19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/29049 Karar No: 2020/931 Karar Tarihi: 05.02.2020
1632 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/29049 Esas 2020/931 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, askeri birlikten firar ettiği gerekçesiyle 5271 sayılı CMK'nın 35/3. maddesi gereği mahkum edilmiştir. Ancak mahkeme, sanığın hüküm öncesi başka suçtan mahkum olduğu cezaevindeyken yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve savunmasında belirttiği psikolojik sorunları ile askerliğe elverişli olmadığına dair raporunun dikkate alınarak sağlık kuruluşlarından rapor alınması gerektiğine karar vermiştir. Bu nedenlerle sanığın temyiz talebi kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Kararda, firar suçunun maddi unsuru olarak ikiden fazla askerin birlikte topluca kaçması şartı arandığı ancak sanığın diğer sanıklarla birlikte kaçtığı gerekçesiyle cezasının artırıldığı belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, ASCK'nin 70/1 ve 51/C maddeleri ile 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gösterilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2019/29049 E. , 2020/931 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : 3. Kolordu Komutanlığı Askeri Mah. (Kapatılan) SUÇ : 1632 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yokluğunda mahkûmiyetine karar verilen sanığın tebligat tarihinde başka suçtan hükümlü olarak Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda bulunduğu, bu itibarla 5271 sayılı CMK"nin 35/3. fıkrasına uygun bir biçimde tebliğ edilen gerekçeli kararın kendisine okunup anlatılmak suretiyle tebliğ edilmesi gerekirken usule uygun olmayan şekilde 19/04/2016 tarihinde tebligat yapılmış olması nedeniyle yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın öğrenme üzerine yaptığı 27/04/2016 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Savunmasında psikolojisinin bozuk olduğunu beyan eden sanığın temyiz dilekçesinde “askerliğe elverişli olmadığı için askerlikle ilişiğinin kesildiğini” ifade ederek, hakkında hafif düzeyde mental retardasyon tanısıyla verilmiş %50 özürlü olduğuna dair Bartın Devlet Hastanesinin 26/02/2016 tarihli raporunu ibraz etmiş olması ve hükümlü olarak cezaevinde olduğu sırada acil olarak Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında “askerliğe elverişli olmadığına dair” herhangi bir sağlık kurulu raporu düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması, düzenlenmiş ise raporun üst makam onaylı sureti, sanığın adli sicil kaydı ve tüm sağlık evraklarının dosyaya ithal edilmesini müteakip suç tarihlerinde askerliğe elverişlilik durumu ve ceza ehliyeti ile ilgili ortaya çıkan şüphenin giderilmesi için psikiyatri uzmanı bir bilirkişiye muayenesi yaptırılıp, bilirkişinin lüzum görmesi hâlinde adli gözlem altına aldırılması, elde edilecek sonuca göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi, Kabule göre ise; ASCK’nin 70’nci maddesinin 1’inci fıkrası “İkiden ziyade askeri şahıslar önceden kararlaştırarak toplu kaçarlarsa sözleşerek firar sayılır.” hükmünü içermekte olup, ikiden fazla asker kişinin birlikte hareket ederek topluca kaçması hali, madde metninden açıkça anlaşıldığı üzere bu suçun maddi unsurunu teşkil etmesine rağmen, sanığın, temyize gelmeyen diğer sanıklar ... ve ... ile birlikte beraberce firar ettiğinden bahisle cezasının ASCK’nin 51/C maddesinin uygulanması suretiyle artırılması, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.