Esas No: 2021/1443
Karar No: 2021/4177
Karar Tarihi: 23.06.2021
Danıştay 12. Daire 2021/1443 Esas 2021/4177 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1443
Karar No : 2021/4177
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Ankara Emniyet Müdürlüğünde emniyet amiri olarak görev yapan davacının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 55. maddesinin 19. fıkrası uyarınca re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve 3201 sayılı Kanunun 6638 sayılı Kanunun 22. maddesi ile değişik 55. maddesinin 19. fıkrasının iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin, Danıştay Beşinci Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararıyla; Anayasaya aykırılık iddiasının yerinde görülmediği ve davacının, 2014 yılına ilişkin terfi durumunun değerlendirmesi sonucunda verilen "terfi etmez" kararının ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:... K:... sayılı kararıyla ile iptal edildiği, kararın kesinleştiği, bu nedenle davacının bulunduğu rütbeye terfi tarihinden itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edememe halinden söz edilemeyeceği anlaşıldığından 3201 sayılı Kanunun 55. maddesinin 19. bendi uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan hukuka aykırılığı tespit edilen işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ve davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının davanın açılış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı "Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı" uyarınca Dairemize devredilen dosya incelendi, dosya tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Ankara Emniyet Müdürlüğünde emniyet amiri olarak görev yapan davacının, 30/06/2010 tarihinden geçerli olmak üzere emniyet amiri rütbesine terfi ettirildiği, emniyet amiri rütbesi için öngörülen zorunlu en az bekleme süresini 30/06/2014 tarihinde doldurduğu, bu tarihten geçerli olmak üzere 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin 10/05/2014 tarihli sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açtığı davada, ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla işlemin iptaline karar verildiği ve kararın Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi'nin 2015/22494 sayılı dosyasında onandığı, dava konusu ... tarih ve ... sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile de davacının bulunduğu rütbeye terfi tarihinden itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemediğinden bahisle 3201 sayılı Kanunu'nun 55. maddesinin 19. fıkrası uyarınca re'sen emekliye sevk edildiği görülmüştür.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3201 sayılı Yasa'nın 6638 sayılı Kanun ile değiştirilen 55. maddesinin birinci fıkrasında, polis amirlerinin rütbeleri sayılmış, ikinci fıkrasında polis amirlerinin rütbelerde ve meslek derecelerinde zorunlu en az bekleme süreleri gösterilmiş, üçüncü fıkrasında her amir rütbesinde bulunması gereken kadro sayısına esas alınacak oran azami olarak gösterilmiş, dördüncü fıkrasında bu rütbelere terfilerin yetkili kurullarda kıdem sırasına göre görüşüleceği ve maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakata göre yapılacağı belirtilmiş, beşinci fıkrasında kıdem sırasının tespitinde, bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı, aynı tarihte terfi edenlerden sicil notu yüksek, sicil notlarının eşitliği halinde ödül ve takdirnamesi fazla, ödül ve takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise, sicil numarası daha küçük olanların diğerlerine göre kıdemli sayılacağı öngörülmüş, onbirinci fıkrasında rütbe terfiinin yetkili kurullarda görüşülebilmesi için gerekli koşullar hükme bağlanmıştır.
Aynı maddenin diğer fıkralarında da, rütbeler, bu rütbelere terfi esasları, terfi ve atama zamanı gibi hususlarda doğrudan Kanun hükümleriyle belirlen çerçeve dahilinde kalmak koşuluyla, liyakat koşullarını belirlemek, üst rütbedeki boş kadro sayısına göre terfileri önermek ya da ikinci meslek derecesindeki görev unvanlarına ataması yapılacak personeli değerlendirmek ve öneride bulunmak üzere Genel Müdürlük Merkez Değerlendirme ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının oluşturulması öngörülmüştür.
Anılan maddenin ondokuzuncu fıkrasında ise; "Bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemeyen Emniyet Amirleri ile Dördüncü, Üçüncü ve İkinci Sınıf Emniyet Müdürleri, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olmaları kaydıyla, Yüksek Değerlendirme Kurulunun teklifi ve Bakan onayı ile emekliye sevk edilirler" hükmüne yer verilmiş, ve yirmibirinci fıkrasında ; ondokuzuncu fıkra hükümlerine göre emekliliğe sevk edilen emniyet amirlerine, emekliye sevk edildikleri tarihi takip eden ay başından itibaren, en yüksek devlet memuru aylığının %110'u oranında altmış yaşına kadar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kadrosuzluk tazminatı ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
3201 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan 55. maddesinde değişiklik yapan 6638 sayılı Kanun'un genel gerekçesinde, "Polis amirlerinin rütbe terfilerinde, tüm çağdaş ülkelerin aksine kıdeme dayalı bir sistem benimsenmiş, liyakat ikinci plana bırakılmıştır. Polis amirleri bulundukları rütbede zorunlu en az bekleme süresini tamamlamaları ve herhangi bir ceza almamaları halinde mesleki yeterliliklerine bakılmaksızın otomatik olarak bir üst rütbeye terfi etmeye başlamışlardır. Bu sistem, ihtiyaç duyulan amir rütbelerinde sayısal azlığa ve ihtiyaç duyulmayan rütbelerde ise aşırı yığılmalara neden olmuştur.
Yapılan düzenleme ile bozulan personel piramidinin görev ve hizmet gereklerine uygun hale getirilmesi amacıyla; her rütbede yer alacak amir sayısı/oranı belirlenmekte, her rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınav şartı getirilmekte ve terfi için öngörülen asgari şartlara sahip personel arasından en kıdemli olanın değil en liyakatli olanın terfi etmesi öngörülmektedir. Ayrıca ihtiyaçtan fazla sayıdaki Birinci, İkinci, Üçüncü, Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlerine ve emniyet amirlerine belli bir miktar ek ödeme yapılmak suretiyle resen emeklilik sistemi getirilmektedir." değerlendirilmesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Yasa hükümleri ile gerekçesi bir arada değerlendirildiğinde, Yasa'nın amacının, emniyet hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için her bir rütbede ihtiyaç duyulan emniyet amirlerinin azami kadro sayılarının belirlenmesi, bunun sonucunda ihtiyaç fazlası durumunda kalacak olan emniyet amirlerinin emekliye sevki ve azami sayıları Yasa ile belirlenen kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye ve seçmeye imkan sağlanması olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemin dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun yukarıda aktarılan 55. maddesinin 19. fıkrasında, ilgili personelin re'sen emekliye sevk edilebilmesi için, bulunulan rütbeye terfi edilen tarihten itibaren, bekleme süresi de dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edememe koşulu getirildiğinden, söz konusu beş yıl içinde kalan yıllardaki rütbe terfi işlemleri ile re'sen emeklilik arasında bir sebep-sonuç ilişkisi bulunmakta olup, re'sen emekliye sevk edilen personelin en az zorunlu bekleme sürelerini doldurdukları tarih itibariyle terfi değerlendirmesine alınıp alınmadığı, terfi ettirilmediği yıllara ilişkin davasının bulunup bulunmadığı ve davaların sonucu önem arz etmektedir.
Davacının 2014 yılına ilişkin bir üst rütbeye terfi edemeyeceğine ilişkin 2015 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulunun 2015/3 sayılı kararına karşı açılan iptal davasında; ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, UYAP kayıtlarından davalı idare tarafından temyiz talebinde bulunulması nedeniyle dosyanın Danıştay 2. Dairesi'nde (E:2021/1755) temyiz aşamasında beklediği ve henüz kesinleşmediği görülmüştür.
Ayrıca, 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin ilgili maddelerinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay Onaltıncı Dairesinin 23/02/2016 tarih ve E:2015/22524 sayılı kararıyla yürütmenin durdurulmasına ve Danıştay Beşinci Dairesinin 07/02/2019 tarih ve E:2016/21726, K:2019/859 sayılı kararıyla da, aynı gerekçelerle anılan Yönetmelik maddelerinin iptaline karar verildiğinden, davacının rütbe terfi sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin dayanağı ortadan kalkmış olduğundan, davacının yeni yapılacak düzenleme sonrasında yeniden sınava alınıp alınmadığı, alınmış ve başarısız sayılmış ise bu işlemin iptali istemiyle açılan bir davasının olup olmadığı araştırılması gerekmektedir.
Bu durumda; davacının 2014 yılında açmış olduğu dava sonucu da dikkate alınarak 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin üst rütbeye terfi durumu hakkında araştırma yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlara riayet edilmeden dava konusu işlemin iptaline ve işlem nedeniyle yoksun kalınan maaş ve özlük haklarının dava açılış tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ve davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının davanın açılış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.