Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/3799 Esas 2020/6680 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3799
Karar No: 2020/6680
Karar Tarihi: 10.11.2020

Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/3799 Esas 2020/6680 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, sahte nüfus cüzdanı talep belgesi düzenleyerek nüfus müdürlüğünden sahte nüfus cüzdanı aldığı anlaşılmıştır. Bu sebeple sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 43. maddesi uygulanması gerektiği göz önünde bulundurulmadan mahkumiyet hükmü verilmiştir. Ayrıca, savunma hakkı kısıtlanarak tekerrür hükümleri uygulanmıştır. Bunun yanı sıra, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uygulamasının Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararıyla birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle karar bozulmuş ve sanığın kazanılmış hakları saklı tutulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir:
- 5237 sayılı TCK, Türk Ceza Kanunu'nu ifade eder.
- 43. madde, sahtecilik suçunu tanımlar.
- 53. madde, çocukların cinsel istismarı suçunu düzenler.
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ise ceza yargılamalarını ve cezaların uygulanmasını belirler.
- 226. madde, sanıklara ek savunma hakkı tanınmasını zorunlu kılar.
- 321. madde ise CMUK'u yani Ceza Muhakemesi Usul Kanunu'nu ifade eder.
11. Ceza Dairesi         2020/3799 E.  ,  2020/6680 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    1) Sanığın sahte nüfus cüzdanı talep belgesi düzenletip, bununla nüfus müdürlüğünden nüfus cüzdanı aldığının anlaşılması karşısında, sahtecilik suçunun zincirleme olarak işlendiği dikkate alınarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 226. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı verilmeden ve adli sicil kaydı da okunmadan tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    3) 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 10/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.