Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3665
Karar No: 2015/5024
Karar Tarihi: 12.11.2015

Resmi belgede sahtecilik - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/3665 Esas 2015/5024 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, sanığın resmi belgede sahtecilik ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından mahkumiyetine karar verildi. Mahkeme, sahte sürücü belgesi ibraz eden sanığın trafik güvenliğini tehlikeye soktuğu gerekçesiyle başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun da meydana geldiğini belirtti. Yasa gereği, hükmün tebliğnamedeki isteme aykırı olarak bozulmasına karar verildi. Kararda geçen kanun maddeleri şöyle: TCK’nun 268. maddesi (başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu) ve 5237 sayılı TCK’nun 179/3. maddesi (trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu).
21. Ceza Dairesi         2015/3665 E.  ,  2015/5024 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/393860
    MAHKEMESİ : İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 20/10/2011
    NUMARASI : 2010/656 (E) ve 2011/796 (K)
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan

    1-) Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    2-) Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
    Olay günü 1.15 promil alkollü olarak araç kullandığı sırada maddi hasarlı kazaya karışan sanığın ibraz ettiği sahte sürücü belgesine göre sürücü belgesinde ismi yazılı kişinin kimliğine idari yaptırım evrakı düzenlenmesinden ibaret eylemde;
    TCK"nun 268. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerekmekte olup; 5237 sayılı TCK’nun 179/3. maddesinde düzenlenen; “trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçu, kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Sırf alkol ve uyuşturucu madde aldıktan sonra araç kullanmış olmak bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte, trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile ,somut olayda 1.15 promil alkollü olarak araç kullandığı sırada alkolün etkisiyle maddi hasarlı kazaya karışan sanığın güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğinin kabulü gerektiği cihetle; ibraz ettiği sahte sürücü belgesine göre hakkında idari yaptırım uygulanmasına ilişkin işlem yapılmış olsa bile, tutanağa konu edilen eylemin trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturacağı, bu nedenle başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun da meydana geldiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgı sonucu yazılı şekilde resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, CMUK"nun 326/son maddesi gözetilmek suretiyle hükmün tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi