9. Hukuk Dairesi 2017/13135 E. , 2019/22629 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(İŞ)
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait eczanede 01/01/1995 tarihinden davalı tarafından iş akdinin haksız ve teminatsız feshedildiğini 30/08/2011 tarihine kadar aralıksız kıdemli ecza kalfası olarak çalıştığını, hiçbir şekilde yıllık izin kullandırılmadığını, mesai saatleri dışında çalışma yapılmasına rağmen kendisine fazla mesai ödemesi yapılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacakları istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdini istifa ile sonlandırdığını,davacının yıllık izinlerini kullandığını, davalı işverene ait işyerinde işçilerin tamamının yıllık izinlerini istedikleri zaman kullandığını, davacının fazla mesai yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu, gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut uyuşmazlıkta; Mahkeme davacının yıllık ücretli izin talebine ilişkin olarak bilirkişi raporu doğrultusunda yıllık iznin kullanıldığı veya ücretinin ödendiği ispat edilemediği gerekçesiyle yıllık izin ücret alacağını hüküm altına alınmıştır.
Davacı asil 09.12.2015 tarihli celsede beyanında “.... babam 2006 yılında 24 Temmuzunda vefat etmişti, o sırada 15 gün işe gelmedim...” şeklinde beyanda bulunarak 15 gün yıllık izin kullandığını belirtmiştir.
Bu durumda mahkemece davacı asilin bu beyanı dikkate alınarak davacının 15 gün yıllık izin kullandığının kabulü ile davacının bakiye yıllık izin ücret alacağının hüküm altına alınması gerekirken hatalı değerlendirme ile hiç yıllık izin kullanmadığının kabulü isabetsizdir.
3- Dava, niteliği itibariyle belirsiz alacak davasının bir türü olan külli tespit kısmi eda davası olarak açılmış olup bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması, kısmi dava esaslarıyla aynıdır. Açıklanan nedenle kıdem tazminatı dışındaki alacakların tamamına dava ve ıslah (talep artırım) ayrımı yapılmaksızın dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi ve,
İhbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacakları talepleri için yasal faize hükmedilmesi gerekirken mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmeside hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.