Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2112
Karar No: 2018/4426
Karar Tarihi: 24.09.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2112 Esas 2018/4426 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2017/2112 E.  ,  2018/4426 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2013/776 Esas sayılı dosyası ile hakkında icra takibi yaptığını,icra takibine konu senet üzerinde her ne kadar ismi yazılı ise de imzasının bulunmadığını, senet üzerindeki imzaların diğer borçlu ... "a ait olduğunu,icra takibinden dolayı üzerine kayıtlı evin satışına ilişkin işlemlerin başladığını bu nedenlerle davalıya borçlu olmadığının tespiti, icra takibinin iptali ile davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile takip miktarının % 20"si üzerinden kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili,davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini,borçlu tarafından itiraz edilmediğini ve icra takibinin kesinleştiğini,borçluların borcunu ödemediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,davacının imzasının olmadığı senet nedeniyle icra takibine maruz kaldığı ve süresinde itiraz yapılmaması nedeniyle davacıya ait taşınmazın icra yoluyla satıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ... 1. İcra Dairesi"nin 2013/776 Esas sayılı dosyasında davacı aleyhine 25.046,00 TL yönünden yapılan takip nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine,davacıdan satış yoluyla alınan 35.649,28 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-)Dava İİK"nın 72. maddesi gereğince açılmış bir menfi tespit davası olup davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davacı borçlunun taşınmazı menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir karar verilmediğinden satılmış ve taşınmaz ihale ile alacağa mahsuben davalı tarafından alınmış ve tapu müdürlüğünce davalı adına tescil edilmiştir.
    İİK"nın 72/5. maddesinde "Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. " hükmü bulunmaktadır. Mahkemece menfi tespite ve satış yoluyla alınan 35.649,28 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,davalı hükmün istirdata ilişkin bu bölümünü ayrı bir temyiz nedeni yapmıştır. Takipte davalı alacaklı tarafından davacının evi ihaleden alacağa mahsuben alınmış olduğundan davalı alacaklının davacıya para olarak iade edeceği bir husus bulunmayıp icra müdürlüğünce re"sen taşınmazın alacaklı adına tesciline karar verildiği gibi,karar kesinleştiğinde icranın eski hale iadesi bağlamında taşınmazın alacaklı adına tescilinin sicilden terkini ile tekrar borçlu adına tesciline karar verilerek icranın eski hale iadesinin sağlanması gerekir.Davalı alacaklı da hükmü bu yönden temyiz etmiş olduğundan hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.
    3-) Öte yandan mahkemece Adli Tıp Kurumu makbuzunun davacı tarafından dava açılırken yatırılan gider avansından ödenmesi ve yapılan bu ödemenin davacının yargılama giderleri bağlamında davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekirken icra imkanı bulunmayan adli tıp giderinin davalıdan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı hesabına bloke edilmesi şeklindeki hüküm fıkrasının 3. maddesi yerinde olmamış, hükmün bu yönden de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bent uyarınca mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24/09/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    MUHALEFET ŞERHİ
    Dava, senetteki imzanın inkarına dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda imzanın davacıya ait olmadığının anlaşılması üzerine istirdat hükmü kurulmuştur.
    Tedbir kararının alınmaması sonucunda borcun ödenmesi ya da cebri icra yoluyla tahsil edilmesi halinde davanın kendiliğinden istirdada dönüşeceği, İİK’nun 72/6 maddesinin amir hükmü gereğidir.
    Nitekim somut vakıada da davacıya ait gayrı menkulün icra müdürlüğünce satılması suretiyle paranın tahsil edildiği görülmektedir.
    Bu durumda kendiliğinden istirdada konu olan şey taşınmazın bizatihi kendisi değil, parasal karşılığı olmalıdır. Daire çoğunluk kararının benimsenmesi durumunda bu arada taşınmazın iyiniyetli üçüncü kişilere devir halinde icra memurluğunca ne tür bir işlem yapılması gerektiği sorusunun karşılığı bulunmamaktadır. Dolayısıyla bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulduğu takdirde infaz edilememe riskini de içinde barındırmaktadır. Diğer yandan mahkemece tesis edilen istirdat hükmünün şekil ve usulüne dair; ne davacının ne de davalı tarafın özel bir temyiz itirazı bulunmadığından (kamu düzenine ilişkin olmayan bir hususta) resen bozma yapılması da usul ve kanuna uygun düşmeyecektir.
    Açıklanan bu nedenlerle, 2. nolu bent yönünden yerel mahkeme kararının onanması bir başka deyişle buna yönelik (esasen varit olmayan) temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle bozma düşünen sayın çoğunluk görüşüne iştirak etmiyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi