1. Hukuk Dairesi 2017/4493 E. , 2020/3090 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakan babaları ..."nun, aralarının açık olması sebebi ile ... parsel sayılı taşınmazı ile ... ada ... parsel sayılı taşınmazını 25.11.2008 tarihinde davalı oğluna satış göstermek suretiyle devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, anılan taşınmazların kendi katkıları ile satın alındığını, mirasbırakanın ayrı bir davaya konu yapılan traktörünü de davalıya aktardığını ileri sürerek miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, mirasbırakanın yapmış olduğu vasiyetnamede, davacıların yaptıklarının anlatıldığını, davacıların sağlığında mirasbırakanı uzunca bir süre arayıp sormadıklarını, mirasbırakana ait kavak ağaçlarının bedelini zimmetlerine geçirdiklerini, mirasbırakanla kendisinin ilgilendiğini, çekişmeye konu taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını, satış bedelinin bir kısmının elden bir kısmının ise banka kanalı ile ödendiğini, davacıların miras haklarını ise vasiyetname içeriğine göre cebir, tehdit ve hile ile almış olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişmeye konu taşınmazların davalıya temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen karar Dairece;“... başka taşınmazları da olan mirasbırakanın, dava konusu taşınmazların temlikinde gerçek irade ve amacının mirastan mal kaçırma olmadığı, davalının kendisi ve eşi ile ilgilenmesi, maddi ve manevi destekte bulunmasından duyduğu minnet sonucu devri yaptığının kabulü gerekir. Hâl böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla,Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin bu yöne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların payına isabet eden değerdir.
Somut olayda, dava 16.000 TL değer gösterilmek suretiyle açılmış, yargılama sırasında yapılan keşif sonrası çekişme konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın değeri 84.700,00 TL, çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmazın değeri 28.325,00 TL olmak üzere toplam 113.025,00 TL olarak belirlenmiş olup, belirlenen bu miktar üzerinden davacıların toplam 2/4 miras paylarına isabet eden değerin 56.512,50 TL olduğu, davalı vekilinin 08.10.2013 tarihli (28.10.2013 havale tarihli) dilekçesinde davacı tarafça harcın tamamlanmasını istediği, mahkemece harcın tamamlanmasına yönelik işlem yapılmadığı, bozma sonrası davanın reddine karar verilip taşınmazların tamamının değeri olan 113.025,00 TL üzerinden davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
O halde, yargılama sırasında taşınmazların keşfen saptanan değerlerinden davacıların miras paylarına isabet eden miktar üzerinden harcın tamamlanmasına yönelik mahkemece bir işlem yapılmadığı, davalının ise harcın tamamlanmasına yönelik itirazda bulunduğu gözetildiğinde davacıların toplam miras payına isabet eden 56.512,50 TL dava değeri üzerinden davalı yararına 6.566,37 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken çekişmeli taşınmazların tamamının değeri esas alınarak davalı yararına fazla vekalet ücreti taktir edilmesi doğru değildir.
Ne var ki, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün 5. fıkrasında yazılı “ ...11.792,00 TL...” rakamının hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “...6.566,37 TL...”rakamının yazılmasına, davacı tarafın bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.