19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/34172 Karar No: 2020/923 Karar Tarihi: 04.02.2020
4733 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34172 Esas 2020/923 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında gümrük kaçakçılığı suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmünü incelemek üzere dosyanın incelenmek üzere Yargıtay'a gönderilmesine karar vermiştir. Mahkeme, gümrük kaçakçılığı suçlarının devletin egemenlik hakkının ihlali ve vergi kaybına sebep olması nedeniyle kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğurabileceği konusunda uyarıda bulunarak, sanığın aynı suçu birden fazla işleyip işlemediği ve cezada takdiri indirim sebebinin yerinde olup olmadığının tartışılması gerektiğini belirtmiştir. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 62/1. maddesi yerine 62/2. maddesi olarak gösterilmesi nedeniyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMUK) 232/6. maddesine aykırı davranıldığı, sanık hakkında hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak hak yoksunluklarına hükmedilmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi tarafından bazı hükümlerinin iptal edilen TCK'nin 53. maddesi uyarınca yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ve sanığa yüklenen suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi'nin katılması nedeniyle vekâlet ücretinin katılan lehine hükmedilerek infazda tereddüte neden olacak şekilde hüküm kurulduğu bel
19. Ceza Dairesi 2019/34172 E. , 2020/923 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar ; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu , kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 06.09.2012 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Bitlis 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2013/204 Esas 2016/382 Karar sayılı mahkumiyet hükmüne ilişkin dosyanın incelenmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2016/364085 numarasında kayıtlı olduğunun anlaşılması karşısında; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 02.03.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Yüksekova 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2013/485 Esas 2014/487 Karar sayılı mahkumiyet hükmüne ilişkin dosyanın incelenmek üzere Yargıtay 7. Ceza Dairesi"nin 2018/15293 Esasında kayıtlı olduğunun anlaşılması karşısında; Anılan dosyaların akıbeti âkıbeti araştırılarak suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, Kabule göre de; 1- Takdiri indirim sebebine ilişkin hukuki sebebin 5237 sayılı TCK’nin 62/1. maddesi yerine 62/2. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle 5271 sayılı CMUK’nin 232/6. maddesine aykırı davranılması, 2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 3-Sanığa yüklenen suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi"nin katılmasına da karar verilerek vekâlet ücretinin katılan lehine hükmedilerek infazda tereddüte neden olacak şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.