Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2370
Karar No: 2017/2621
Karar Tarihi: 27.02.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/2370 Esas 2017/2621 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, borçlu vekilinin şikayeti üzerine İcra Müdürlüğü tarafından yapılan işlemi yok hükmünde sayarak, fazladan ödenen tutarın faiziyle birlikte alacaklıya iadesine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150/7. maddesi ve İcra ve İflas Kanunu'nun 40. maddesi ile ilgili hükümlere de yer verilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2015/2370 E.  ,  2017/2621 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Şikayet

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,70 TL"nin temyiz edenden alınmasına, 27.02.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (Muhalif)


    KARŞI OY

    Borçlu vekili şikayetinde, müvekkili hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2009/676 Esas-2011/189 Karar sayılı ilamına dayalı olarak ...’nün 2011/656 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde, süresi içinde tehir-i icra kararı ibraz edilmediğinden alacaklıya ödeme yapıldığını, dayanak ilamın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 16.09.2013 tarih, 2011/28292 Esas-2013/22511 Karar sayılı ilamı ile bozulduğunu, bozma sonrası ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/469 Esasına kaydedilen dosyanın davacı tarafından takip edilmeyerek 29.01.2014 tarihinde işlemden kaldırıldığını, üç aylık sürede de yenilenmediğinden 30.05.2014 tarihli kararla davanın açılmamış sayılmasına karar verilip, anılan kararın taraflara usulüne uygun tebliği üzerine temyiz edilmeyerek 25.06.2014 tarihinde kesinleştiğini belirterek ...’nün 2011/656 Esas sayılı dosyasına 12.11.2014 tarihinde yapılan ödemelerin İİK’nun 40. maddesi uyarınca iadesi konusunda İcra Müdürlüğü’nden alacaklıya muhtıra çıkarılmasını talep ettiği; bunun üzerinde İcra Müdürlüğü’nce dayanak ilamın ihbar tazminatı yönünden bozulduğu, kıdem tazminatı yönünden onandığından bahisle fazla ödenen ihbar tazminatı 32,40TL’nin 12.09.2009 tarihinden işleyecek yasal faizi ile ihbar tazminatına isabet eden vekalet ücreti, tahsil harcı ve masrafları ile birlikte hesaplanarak tahsiline dair tesis edilen 17.12.2014 günlü işlemin usul ve yasaya aykırı olduğu iddiasıyla iptalini istemiştir.
    Mahkemece, İcra Müdürlüğü’nce ... Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazılan müzekkere üzerine kıdem tazminatı yönünden kararın 16.09.2013 tarihinde kesinleştiğine dair ek kesinleşme şerhinin gönderildiği, ilamın kıdem tazminatı yönünden kesinleştiği, ihbar tazminatı yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra takibinin dayanağı ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 30.03.2011 günlü, 2009/676 Esas -2011/189 Karar sayılı ilamında “alacaklı yararına, 1.806,41 TL kıdem tazminatının 12.09.2009 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile bankaların ticari kredilere uyguladığı, en yüksek faizden düşük olan faiz oranı esas alınmak suretiyle, 932,40 TL ihbar tazminatının 12.09.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile, ücret alacağı olarak 2.442,00 TL’nin ve yıllık izin ücreti olarak 621,60 TL’nin davacı tarafın karşı tarafa tanıdığı sürenin bittiği 12.09.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline” karar verilmiş; anılan karar davalı şirketin temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından diğer alacak kalemlerine ilişkin herhangi bir ifade kullanılmadan “ihbar tazminatı talebinin reddi yerine kabulünün hatalı olduğu” gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2013/469 Esasına kaydedilmiştir; 25.10.2013 günlü tensip yapılıp taraflara duruşma günü tebliği ile bozmaya uyulup uyulmayacağı hususunda değerlendirilmesi için 29.01.2014’e duruşma ertelenmiş; anılan günde de takip edilmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına; 30.05.2014 tarihinde ise yasal üç aylık sürede yenilenmediğinden bahisle “davanın HMK’nun 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 08.07.2014 günlü kesinleşme şerhinde taraf vekillerine ayrı ayrı kararın tebliğ edilip temyiz edilmeksizin 25.06.2014 tarihinde kesinleştiği belirtilmiş; bilahare İcra Müdürlüğünden borçlunun, takibe dayanak ilamın bozma sonrasında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi nedeniyle tamamen ortadan kalktığından bahisle ödenen paraların iadesi hususunda alacaklı tarafa muhtıra gönderilmesini 12.11.2014 tarihli dilekçe ile talep etmesi üzerine İcra Müdürlüğü’nce ... Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)’ne yazılan yazı üzerine düzenlenen “ek kesinleşme şerhi” ile söz konusu dayanak 30.03.2011 günlü ilamın 9. Hukuk Dairesi’nce sadece ihbar tazminatı yönünden bozulmasına karar verilmiş olmakla kıdem tazminatı yönünden 16.09.2013 tarihinde kesinleştiği belirtildiğinden bahisle şikayete konu 17.12.2014 günlü “dayanak ilamın ihbar tazminatı yönünden bozulduğu, kıdem tazminatı yönünden onandığı bildirildiğinden takip doyasında alacaklıya fazladan ödenen 932,40 TL’nin 12.09.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile hesaplanmasına ihbar tazminatına isabet eden vekalet ücreti, tahsil harcı ve masrafları ile birlikte hesaplanarak tahsiline” içerikli işlem tesis edilmiştir.
    Dayanak ilama ilişkin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin bozma kararında, yerel mahkeme hükmünün bozma kapsamı dışında bırakılan kısımlarına ilişkin, bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığına ilişkin bir ifade bulunmamaktadır. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar.



    Somut olayda, dayanak ilam bozulmasından sonra verilen ve kesinleşen davanın açılmamış sayılması kararı usule ilişkin nihai bir karar olup; bu karar ile dava açılması ile doğan tüm hukuki sonuçlar ortadan kalkar, dava hiç açılmamış sayılır. Zira HMK’nun 150/7. maddesi uyarınca “hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” Kaldı ki, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16.12.2014 tarihli “ek kesinleşme şerhi” düzenlemesi işlemi de, işlem konusunun ortada bulunmaması sebebiyle yok hükmündedir.
    Bu haliyle, İcra Müdürlüğü’nün 17.12.2014 tarihli işlemine dair borçlunun şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin bozmayı gerektirdiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım. 27.02.2017

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi