9. Hukuk Dairesi 2011/14601 E. , 2013/13783 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, davacının davalı işyerinde 1998-2007 yılları arası süren tüm çalışma dönemi için fazla mesai alacağı hesaplanarak hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda belirtildiği gibi, olağan dışı çalışma olgusunu ispat yükü işçidedir. Davacı, fazla çalışmasını yazılı delille kanıtlayamadığından tanık beyanları ile ispat yolunu seçmiştir.
Davacı tanıklarından ..."ün davalı işyerinde hiç çalışmasının bulunmadığı, taksi şoförü olup davacıyı bazen işyerine götürdüğü, bu nedenle davacının çalışma sistemine ilişkin görgüye dayalı bilgisi olmadığı anlaşılmakla beyanları hükme esas alınamaz.
Diğer tanıklardan ... 2005-2007 yılları arası , ... ise 1997-2000 yılları arası davalı işyerinde çalıştığını beyan etmiştir. Bu durumda, tanıkların çalışma süresine göre davacının 2000-2005 yılları arası çalışma sisteminin ve bu döneme ilişkin fazla çalışmanın ispatlandığı söylenemez. O halde, davalı işyerinde 1998-2007 arası çalıştığı kabul edilen davacı, sadece bu tanıkların çalışma dönemi kadar fazla çalışma ücretine hak kazandığını ispatlamış kabul edilmelidir.
2- Bunun yanısıra mahkemece, hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda davacının 2 gün gündüz, 4 gün gece, 2 gün istirahat şeklinde çalıştığı, buna göre ayda 6 gün istirahat edip 24 gün çalıştığı sonucuna ulaşılmışsa da bu sonuç doğru değildir. Çünkü bu sisteme göre 1 ay 30 değil, 32 güne tekabül etmektedir. Raporda ise ayda 6 gün istirahat süresi düşülerek ayda 24 gün , haftada 6 gün çalıştığı kabul edilmiştir. Halbuki, davacı bu sisteme göre 1 . ay 24 gün, 2. ay 22 gün, 3. ay 22 gün ... şeklinde çalışmış olmaktadır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre , fazla çalışma süresi her ay değişkenlik gösterdiğinde hafta bazında tespit yapılmalıdır. Raporda ise yıllık ortalama çalışma gün sayısına göre sonuca gidilmiştir. Bu nedenle , bilirkişiden denetime elverişli ek rapor alınıp, hafta bazında çalıştığı gün sayısı yeniden tespit edilip fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmalıdır.
3-Fazla çalışma alacağı ile ilgili ispat yolları ulusal bayram ve genel tatil alacağında da söz konusu olup tanıkların hiçbiri davacının bu günlerde çalıştığını beyan etmediklerinden ispatlanamayan ulusal bayram ve genel tatil alacağının reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.