11. Hukuk Dairesi 2019/358 E. , 2019/7366 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14/03/2017 tarih ve 2016/245 E. - 2017/92 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 18/10/2018 tarih ve 2018/363 E. - 2018/1070 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin "ALARKO" esas ibareli markalar ile "chıllsıde", "e-hillside", "hill", "hill", "hillpark", "hillside", "hillside", "hillside", "hillside beach club", "hillside city club", "hillside leisure ", "hillside leisure sounds", "hillside pasha beach", "hillside su", "hillside trio", "hillsider", "hillsider", "hillsider card", "hilltop", "iyi hisset - hillside", "iyi hisset-hillside ", "yeryüzündeki cennet hillside beach club " ibareli tanımış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki 2015/08936 sayılı "THE MANDARINS HILL" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı kuruma başvurduğunu, başvuruya müvekkilince yapılan itirazın davalı kurum tarafından nihai olarak reddedildiğini, oysa başvuru konusu ibare ile müvekkili markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, tüketicilerin başvuruyu müvekkili şirketin seri markalarından birisi olarak algılayacağını, davalının "MANDARIN’S" ibareli markalarının bulunduğunu, dolayısıyla bu ibareyi tescil ettirmekte hukuki bir menfaatinin bulunmadığını, asıl amacının "HILL" ibaresini almak olduğunu ileri sürerek, YİDK"in 2016-M-3906 sayılı kararının iptaline, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, başvuru konusu ibare ile davacının itirazına mesnet markalar arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik ve iltibas tehlikesinin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, İngilizce"de tepe manasına gelen “hill” ibaresinin bir coğrafi şeklin ismi olup herhangi bir ayırt edici özelliğinin bulunmadığını, bir kişinin tekeline bırakılmayacak kelimelerden olduğunu, bu sebeple davacının da yaptığı gibi ancak yanına başka kelimeler eklenerek kullanılabileceğini, müvekkili başvurusunun asli unsurunun "Mandarin’s" ibaresinden oluştuğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince dosya kapsamına göre; başvuru konusu ibare ile davacının itirazına mesnet markalar arasında başvuru kapsamında yer alan 36. ve 37. sınıftaki hizmetler yönünden 556 sayılı KHK"nın 8/l-b maddesi anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, başvuru kapsamında yer alan hizmetlerin tamamı itiraza mesnet markaların kapsamlarında yer aldığından aynı KHK"nın 8/4 maddesi kapsamında inceleme yapılmasına gerek bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK"in 2016-M-3906 sayılı kararının 36. sınıfta yer alan "sigorta hizmetleri, finansal ve parasal hizmetler, gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri, gümrük müşavirliği hizmetleri" ve 37. sınıfta yer alan "inşaat hizmetleri, inşaat araç-gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri, temizlik hizmetleri; dezenfeksiyon hizmetleri, haşere ilaçlama hizmetleri; temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri, kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve akaryakıt dolumu), deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri; gemi inşaatı hizmetleri, hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri, mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri, ısıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması (tesis edilmesi), bakımı ve tamiri hizmetleri, giyisilerin temizliği, bakımı ve tamiri hizmetleri, sınai makinelerin ve cihazların, büro makinelerinin ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri, asansör tamiri ve bakımı hizmetleri, saat tamiri hizmetleri, madencilik, maden çıkarma hizmetleri, ayakkabı, çanta, kemer tamiri hizmetleri" emtiası yönünden kısmen iptaline, dava konusu marka tescil edilmediğinden hükümsüzlüğe ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce; "THE MANDARINS HILL" ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "HILL" ve "HILLSİDE" asıl unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, başvuru kapsamında bulunan hizmetlerle itiraza mesnet markaların kapsamlarında yer alan hizmetler arasında da benzerlik bulunduğu gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davacı tarafın istinaf başvurusunun incelenmesinde ise, davacı tarafça marka hükümsüzlüğüne ilişkin talebin YİDK kararının iptali davasında terditli olarak ileri sürüldüğü, mahkemece uyuşmazlık konusu başvurunun marka olarak tescil edilmemesi nedeniyle hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmesi halinde başvuru yapan kişi yararına vekalet ücretine takdir edilmemesi gerektiği, mahkemece davalı marka başvuru kapsamındaki tüm hizmetler yönünden YİDK kararının yerinde bulunmadığı tespit edilmesine rağmen gerekçeli kararın hüküm bölümünde davanın kısmen kabulüne karar verilerek davalılar yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne TPMK YİDK"in 15.04.2016 tarih, 2016-M-3906 sayılı kararının iptaline, davalı markası tescil edilmediğinden hükümsüzlüğüne ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK"dan alınmasına, 20/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.