Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/25752
Karar No: 2015/22718
Karar Tarihi: 21.12.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/25752 Esas 2015/22718 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/25752 E.  ,  2015/22718 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, fark işçilik tahakkuku nedeniyle ödenen primlerin yersiz olduğu iddiası ile davalı kurumca yapılan işlemin iptali ile ödenen primlerin 5510 sayılı Yasanın 89’uncu maddeleri kapsamında iadesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne, davacı şirketçe ... ya ödenen 253.722,23 TL prim aslı 15.432,92 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 269.155,15 TL’nin 01.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Prim Belgeleri” başlığını taşıyan 79’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında;....gerçek veya tüzel kişilerce yapılan inşaatlardan dolayı yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının Kurumca araştırılacağı, usul ve esasları yönetmelikle belirlenecek bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğunun anlaşılması durumunda, bildirilmemiş olan işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarının, gecikme zammı ile birlikte sigorta müfettişince inceleme yapılması istenilmeksizin işveren tarafından ödendiği takdirde, işyeri hakkında sigorta müfettişine inceleme yaptırılmayabileceği belirtilmiş; 16’ncı fıkrasında; Kuruma, yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasına ilişkin yöntem, işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının tespitinde ve Kuruma yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının araştırılmasında dikkate alınacak asgari işçilik oranlarının saptanması ve asgari işçilik oranlarına yönelik itirazların incelenerek karara bağlanması amacıyla Kurum bünyesinde Asgari İşçilik Tespit Komisyonu kurulduğu açıklanmıştır.
    Anılan maddenin 13’üncü fıkrasında, “Sigorta müfettişi tarafından, Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgari işçilik tutarı üzerinden Kurumca re’ sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri bu Kanunun 80"inci maddesi de nazara alınarak işverene tebliğ olunur. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde, işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir.” hükmü mevcuttur.
    506 sayılı Yasanın 79/13 maddesindeki bir aylık süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, Kurum işleminin tebliğinden itibaren bir aylık süre içinde itiraz edilmemesi halinde, Kurumun işleminin kesinleştiğinin kabulü gerekir.
    Amacı; 506 sayılı Kanuna tabi işyeri, işveren ve sigortalılar ile ilgili işlemleri düzenlemek olan, 506 sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 01.05.2004 günü yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar Kurumu Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin, “Araştırma ve Resen Yapılacak İşlemler” başlıklı 38’inci addesinin (b) bendinde de; Gerçek veya Tüzel kişiler tarafından yapılan özel bina inşaatı iş yerleri hakkında Ünitece yapılacak araştırma, bina maliyetine Kurumca yayımlanan tebliğ ile belirlenen asgari işçilik oranının %25 eksik uygulanmak suretiyle yapılır. Bina maliyeti, inşaatın ruhsatnamesinde yazılı bulunan (ruhsatnamesi yoksa Ünitece tespit edilecek) yüzölçümü ile birim maliyet bedelinin çarpımı suretiyle hesaplanacağına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
    12.05.2010 tarihinde yürürlüğe giren ve 5510 sayılı Yasaya dayalı olarak çıkartılmış yeni Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde de benzer hükümler öngörülmüş olup, 111.vd maddelerinde de parelel hükümler bulunmakta olup, asgari işçilik işlemlerinden sonra itiraz prosedürü açıklanmış, aynen 506 sayılı Yasada olduğu gibi 5510 sayılı Yasanın konu ile ilgili benzer düzenlemeyi öngören 85. maddesinde de ; “Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usûllerle Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden Kurumca re"sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri, 88 inci ve 89 uncu maddeler dikkate alınarak işverene tebliğ edilir. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.” hükmü yer almaktadır.
    Davaya konu somut olayda, davacı şirketin 06.04.2005-31.12.2006 tarihleri arasında yapıp bitirdiği otel inşaatı işyeri üzerinde 06.07.2006 tarihli tadilat ruhsatı ile çatı katı çıkıldığı,21.12.2007 tarihli 2. tadilat ruhsatı ile de çatı katı, otel binası ve bodrum olmak üzere toplamda 46.348 metrekarelik binanın yapıldığı, 01.02.2005 tarihli Bayındırlık ve İskan Bakanlığının yazısı ve 29.12.2004 tarihli mimari proje Belgelerinde yapının sınıf ve grubunun 4/C olarak belirtildiği fakat daha sonra, davacı şirketin ilişiksiz belgesi istemiyle davalı kurumca yapılan inceleme ile davaya konu otel inşaatının yapı sınıf ve grubunun 4 yıldızlı oteller için uygulanan 4/C değil, 5 yıldızlı kompleks otellere uygulanan 5/C sınıfı ve grubu üzerinden denetlenmesi gerekeceği dikkate alınarak, 23.07.2008 tarihli inceleme raporu ile davacı şirkete ait olan ve “....” hakkında 2005 yılı .....Bakanlığının ilgili tebliği ile 5/C sınıfı ve grubu üzerinden yaptırılan hesaplama ile davaya konu fark işçilik miktarı ve bu miktar üzerinden alınması gereken eksik işçilik prim borcu çıkartıldığı, bu borca ilişkin tahakkuk sonrasında davacı şirketin 26.08.2008 tarihinde ihtirazı kayıtla Kurumca istenen tutarın ödenmesinden sonra 17.07.2013 tarihli bu dava ile ödediği tutarın iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece ilamında belirtilen gerekçeler ve hesaplama ve davalı Kurum hesaplarından ayrılma yönlerinin belirtilmediği soyut beyanlar ile değerlendirme yapılarak ulaşılan kanaat içerdiği anlaşılan bilirkişi raporu ile otelin yapı sınıf ve grubunun 4/C olması ve yaklaşık birim maliyetinin de bu grup ve sınıfa göre belirlenmesi gerekeceği kabul edilmiş ise de, verilen kararın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmakta olup, davaya konu somut olayda öncelikle 5510 sayılı Yasanın 85 (506 sayılı Yasanın 79)’inci maddesinde belirtilen prosedür kapsamında davalı kurumca yapılan işlem silsilesinin tamamı araştırılarak davacı şirket hakkında belirtilen prosedürün tamamlanıp tamamlanmadığı hususu
    irdelenmeli, bu kapsamda davalı kurum ünitesince ilk değerlendirme tutanağının düzenlenip düzenlenmediği, davacı şirket tarafından bu değerlendirmeye dayalı olarak itirazlarının bulunup bulunmadığı ve tahakkukların tebliğ tarihleri ve itiraz tarihleri araştırılmalı, prosedür tamamlanmış ise, işin esasına geçilerek, fark işçiliğe konu otel işyerinin yapı grup ve sınıfının belirlenmesi amacıyla aralarında yeminli mali müşavir, inşaat yüksek mühendisi ve sosyal güvenlik uzmanının yer aldığı bilirkişi kurulu ile otelde keşif yapılmalı, otelin sosyal ve fiziki durumu ve sahip olduğu imkanları ve özellikle tadilat ruhsatlarının kapsamları da dikkate alınarak, hangi yapı sınıf ve grubuna gireceği hususu net olarak belirlendikten sonra, ayrıca kapsam ve imkânları itibariyle benzer nitelikte ve aynı yörede faaliyet gösteren diğer otellerin hangi sınıfta olduğunun da araştırılması suretiyle somut verilere dayalı ve Kurum müfettişi raporunda yapılan hesaplamalardan ayrılma yönleri de açıklanarak ve dava söz konusu olmakla asgari işçilik oranına %25 oranında indirim yapılmaksızın bir hesap raporu aldırılmak suretiyle davalı Kurum alacağının var olup olmadığı belirlenmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.12.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi