15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/15334 Karar No: 2020/3850 Karar Tarihi: 01.06.2020
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/15334 Esas 2020/3850 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir tapu kaydını alarak kendisine ait olmadığını bildiği taşınmazı başkasına satarak 35.000 TL kazandı. Ancak olayın ortaya çıkmasından sonra ödeme yapmayı reddetti. Sanıklık hali sabit görülen kişi, TCK'nın 158/1-d maddesi gereğince mahkum edilmesi gerektiği halde beraat etti. Beraat kararı, Cumhuriyet savcısı ile katılan vekilinin itirazları sonucu bozuldu. Kararda, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, hükmün bozulması kararlaştırıldı. Kanun maddesi: TCK'nın 158/1-d maddesi.
15. Ceza Dairesi 2017/15334 E. , 2020/3850 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm Cumhuriyet savcısı ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın ......Mahallesinde kendi isim ve soy ismini taşıyan baba adı da kendisininki gibi "..." olan bir şahsa ait tapu kaydının bulunduğunu öğrendikten sonra tapu dairesinden 26/03/2007 tarihli tapu kaydını aldığı, bu belgeyi emlakçılık yapmakta olan katılana vererek taşınmazı satmak konusunda katılan ile anlaştığı, katılana noterden taşınmazın satış vekaletnamesini vererek 35.000 TL para aldığı, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Sanığın, tapu dairesinin maddi varlığı olan tapu kaydını alarak kendisine ait olmadığını bildiği taşınmazı satıp haksız menfaat temin etmiş olması, olayın ortaya çıkmasından sonra katılana ödeme yapmaması, adi yazılı sözleşmede 35.000 TL paranın tamamını aldığının belirtilmesine rağmen, sanığın 4.000 TL para aldığına yönelik samimi olmayan savunması, vekaletname tarihinin 28/03/2007 olmasına rağmen, dosya içerisinde mevcut müdür yardımcısı... imzası ve Tapu Müdürlüğü’nün mühürünü taşıyan “baba adı ... olan, ...’a ait”...’de 374 m2 arsa bulunduğuna dair resmi belgenin ise 26/03/2007 tarihli olması karşısında, sanığın resmi belgeyi suçta kullandığının ve suç işleme kastı ile açıkça hareket ettiğinin sabit olduğu, bu haliyle suçun tüm unsurları itibarı ile oluştuğu anlaşılmakla, sanığın TCK’nın 158/1-d maddesi gereğince mahkumiyetine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, tapu kaydının vekaletname tanziminden sonra alındığı şeklindeki dosyadaki deliller ile uyumsuz gerekçe ile ilk kararda direnilmesine ve sanığın beraatine hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet savcısı ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 01/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.