Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/388
Karar No: 2021/1273
Karar Tarihi: 23.06.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/388 Esas 2021/1273 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/388
Karar No : 2021/1273

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Akaryakıt ve Petrol Ürünleri İnşaat İletişim Nakliyat Rent A Car Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bayilik lisansı sahibi davacı şirket tarafından, dağıtıcısı dışında başka bir kaynaktan akaryakıt tedarik edildiğinden bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 19. maddesinin 7. fıkrası uyarınca 70.000,00 TL idarî para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun (Kurul) ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:… sayılı kararıyla;
Bayilik lisansı ile faaliyette bulunan davacı şirkete ait istasyonda 26/09/2012 tarihinde yapılan denetimde, dağıtıcısı dışında başka bir kaynaktan akaryakıt ikmal edildiğinin tespit edildiği, Kurulun ... tarih ve ... sayılı kararı ile 163.111,00 TL idarî para cezası verildiği, ... İdare Mahkemesince, işlemin doğrudan soruşturma açılmadan ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için ön araştırma yapılmadan tesis edildiği gerekçesiyle Kurul kararının iptal edilmesi üzerine başlatılan soruşturma sonucunda düzenlenen ... tarih ve ... sayılı soruşturma raporu kapsamında, davacı şirketin eyleminin 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrası ve 2. fıkrasının (a) bendi ile Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 38. maddesinin (c) ve (d) bentlerine aykırı olduğundan bahisle 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin 7. fıkrası uyarınca 70.000,00 TL idarî para cezası verildiği;
Mevzuat hükümlerinin ve olayın birlikte değerlendirilmesinden; davacı şirkete ait istasyonda yapılan denetimde dağıtıcısı dışında başka bir kaynaktan akaryakıt ikmal edildiği tespit edilmiş ise de, davalı idare tarafından, idarî para cezasının hangi nedenle üst sınırdan verildiğinin somut bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığı, ayrıca bu konuda herhangi bir açıklama da getirilmediği, idarî para cezası tayininde herhangi bir kriter gözetilmeksizin salt takdir yetkisinden hareketle Kanun'da öngörülen üst sınırdan idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;
5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin 7. fıkrasında, 19. maddede belirtilenlerin dışında kalan, ancak Kanun'un getirdiği yükümlülüklere uymayanlara verilecek idarî para cezasının düzenlendiği; davacının, dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmaline ilişkin fiili için verilecek idarî para cezasının ise, Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 3 numaralı alt bendinde düzenlendiği;
Bu durumda, davacıya atfedilen "dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etmek" fiilinin karşılığı olan idarî para cezası yaptırımı Kanun'un 19. maddesinde düzenlenmiş olduğundan, 19. maddede sayılanların dışında kalan fiiller için verilecek olan cezayı düzenleyen 19. maddesinin 7. fıkrasının, anılan fiil için yasal dayanak olarak belirlenmesinde hukuki isabet bulunmadığı;
Öte yandan, "dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etmek" fiili 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinde düzenlenmiş ve Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 3 numaralı alt bendinde idarî para cezası yaptırımına bağlanmış ise de, Danıştay Onüçüncü Dairesince, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin; ''Aşağıdaki hallerde sorumlulara sekiz yüz elli bin Türk Lirası idarî para cezası verilir" bölümünün, bendin (3) numaralı alt bendindeki "8. maddenin ihlali" yönünden Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurulduğu ve Anayasa Mahkemesinin 03/05/2016 tarih ve 29701 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 07/04/2016 tarih ve E:2015/109, K:2016/28 sayılı kararıyla; iptali istenilen maddenin, 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi yönünden Anayasa'nın 2. maddesine aykırı bulunarak iptal edilmesine ve iptal hükmünün de, kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verildiği;
Anılan Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de, Anayasa Mahkemesince bir kanunun tümünün ya da belirli hükümlerinin Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği hâlde, eldeki davaların Anayasa'ya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesinin, Anayasa'nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemeyeceği, bir başka anlatımla, Anayasa Mahkemesinin, iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi ileriye dönük olarak ertelemiş bulunmasının öncelikle yasama organına aynı konuda, iptal kararının gerekçesine uygun olarak, yeni bir düzenleme yapması için olanak tanımak ve ortada hukuki boşluk yaratmamak amacına yönelik olup, yargı mercilerinin bakmakta oldukları uyuşmazlıklarda hukuka ve Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş kuralları uygulaması ve uyuşmazlıkları bu kurallara göre çözümlemesi sonucunu doğurmayacağı;
Diğer yandan, Anayasa'nın 153. maddesine göre, yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararının, bu karardan önce açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerektiği, kaldı ki, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararının da dava konusu işlemden önce 03/02/2017 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunduğu;
Bu itibarla, davalı idare tarafından davacının fiili, 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde düzenlenen; dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmali eylemi olarak nitelendirildiğinden, anılan fiilin karşılığı olarak, aynı Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 3 numaralı alt bendi uygulanmak suretiyle, hakkında ceza yaptırımı tayini gerekmekte ise de, maddenin Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması nedeniyle, davacı hakkında bu madde yönünden yaptırım uygulanmasına da hukuken imkân bulunmadığı;
Sonuç olarak, davacıya atfedilen "dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etmek" fiilinin karşılığı olan idarî para cezası yaptırımı, Kanun'un 19. maddesinde düzenlenmiş olduğundan, 19. maddede sayılanların dışında kalan fiiller için verilecek olan cezayı düzenleyen 19. maddesinin 7. fıkrası, anılan fiil için yasal dayanak olarak belirlenerek tesis edilen dava konusu işlemde hukuk isabet bulunmadığından, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının sonucu itibarıyla usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeyle reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 27/06/2019 tarih ve E:2019/1146, K:2019/2259 sayılı kararıyla;
İstinaf Mahkemesi tarafından davacıya atfedilen "dağıtıcısı dışında akarakıt ikmal etmek" fiilinin karşılığı olan idarî para cezası yaptırımının, Kanun'un 19. maddesinde düzenlenmiş olduğundan bahisle, 19. maddede sayılanların dışında kalan fiiller için verilecek olan cezayı düzenleyen 19. maddesinin 7. fıkrasının söz konusu fiil için uygulanamayacağı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verildiği;
Ancak, Anayasa Mahkemesince bayilerin bağlı bulundukları dağıtıcı haricinde başka dağıtıcılardan veya onların bayilerinden akaryakıt ikmal etmeleri hâlinde fiilen haksızlık içeriği, bayilerin kusur durumu dikkate alınmadan, ekonomik büyüklüklerine ve sınıflarına göre adil bir denge gözetilmeden, itiraz konusu kuralla ölçülü ve makul olmayan idarî para cezası ile cezalandırılmalarının hukuk devletinin gereği olan "adalet" ve "hakkaniyet" ilkeleriyle bağdaşmadığı gerekçesiyle vermiş olduğu iptal kararının yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan idari para cezasının artık Kanun'un 19. maddesinin 7. fıkrasında yer alan "Yukarıda belirtilenler" kapsamında kabul edilmesinin mümkün olmayacağı;
Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesi ile birlikte değerlendirildiğinde ise, Kanun'un 19. maddesinin 7. fıkrası ile, tek bir pompa ile faaliyet gösteren akaryakıt istasyonu ile büyük ölçekteki akaryakıt istasyonlarına ilişkin olarak, fiilin işleniş şekli, failin kusur durumu ve ikmal edilen akaryakıt miktarı gibi hususlar dikkate alınarak alt ve üst sınır arasında idari para cezası takdir edilebileceği; ayrıca Kanun'un 19. maddesinin 7. fıkrasında belirlenen üst sınırdan idarî para cezası uygulanması durumunda dahi verilecek cezanın, iptal edilen Kanun maddesinde yer alan idarî para cezası miktarından ve 2019 yılında yapılan yasal değişiklik ile getirilen idarî para cezası miktarından daha lehe olduğunun anlaşıldığı;
Bu itibarla, bayilik lisansı sahibi davacı şirketin 26/09/2012 tarihinde yapılan denetimde dağıtıcısı haricinde başka bir kaynaktan akaryakıt tedarik ettiğinin tespit edildiğinden bahisle, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin 7. fıkrası uyarınca 70.000,00 TL idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Anayasa Mahkemesi tarafından davaya konu fiile uygulanacak özel yaptırım kuralı iptal edilmişse de, söz konusu fiilin işlenmesinin bayiler yönünden Kanun ile yasaklanmış bir fiil olmaya devam ettiği, fiilin niteliği itibarıyla hukuka aykırı olduğu yönünde Anayasa Mahkemesinin iptal kararında bir değerlendirmeye yer verilmediği; öte yandan, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla uyuşmazlık konusu dağıtıcısı veya onların bayileri dışında akaryakıt ikmali fiiline ilişkin idari para cezası yaptırımının "yukarıda belirtilenler" kapsamında değerlendirilemeyeceği, kanun koyucu tarafından söz konusu fiile yönelik özel bir yaptırım içeren yasal bir düzenleme yapılmasına kadar geçen süre içerisinde Kanun'un 19. maddesinin 7. fıkrası uyarınca idarî para cezasının uygulanabileceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, Üyeler … ile …'ın "dava konusu 70.000,00 TL tutarında idarî para cezası verilmesine ilişkin Kurul kararı, her ne kadar düzenleyici ve denetleyici kurul olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından tesis edilmiş bir karar olsa da, bu karar Kurulun görevli olduğu piyasa veya sektörle ilgili bir karar niteliğinde olmadığından, bireysel olarak ilgili mevzuatı ihlal eden davacı şirkete yaptırım amacıyla verilmiş bir para cezası niteliğinde olduğundan, uyuşmazlığın konu itibarıyla Danıştayın temyizen inceleyebileceği davalar arasında yer almadığı, öte yandan, temyize konu Kurul kararında yer alan idari para cezası tutarının, Danıştayın temyizen inceleyebileceği sınırın altında olması nedeniyle de işbu davanın Danıştayda temyizen incelenemeyeceği ve temyiz istemine konu kararın Bölge İdare Mahkemesinin temyiz yolu açık olmayan kesin kararlarından olduğu" oylarına karşılık, kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinde sayılan temyize tabi kararlardan olduğuna oyçokluğu ile karar verilerek işin esasına geçildi, gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Bayilik lisansı kapsamında faaliyette bulunan davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 26/09/2012 tarihinde yapılan denetimde, davacının dağıtıcısı haricinde başka bir kaynaktan akaryakıt temin ettiği tespit edilmiş, söz konusu fiilin 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrası ile 2. fıkrasının (a) bendine ve Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 38. maddesinin (c) ve (d) bentlerine aykırı olduğu gerekçesiyle, davacıya ... tarih ve ... sayılı Kurul kararıyla idarî para cezası verilmiştir. Söz konusu Kurul kararı ön araştırma ve soruşturma yapılmadan idarî para cezası verildiği gerekçesiyle, ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edilmiştir.
Dağıtıcısı haricinde başka bir kaynaktan akaryakıt temin edilmemesine ilişkin yükümlülüğe uymayanlar hakkında uygulanacak idarî para cezası ise, Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendinde düzenlenmiştir.
Ancak söz konusu maddede yer alan idarî para cezasının maktu olması nedeniyle, işletmelerin ekonomik büyüklüğü ve fiilin haksızlık içeriği gözetilmeden aynı miktarda para cezası uygulanmasının hukuka aykırı olduğundan bahisle, Anayasa Mahkemesine başvurulmuş, Anayasa Mahkemesi tarafından Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendinin, Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi yönünden iptaline karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi tarafından iptal kararının, Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir. Bu sürenin sona erdiği tarih olan 03/02/2017 tarihine kadar dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etme fiiline yönelik özel bir yaptırım kanun koyucu tarafından düzenlenmemiştir.
Öte yandan, 28/02/2019 tarih ve 30700 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7164 sayılı Maden Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 32. maddesi ile değişik 19. maddesi ile yeniden dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmali fiili, özel olarak idarî para cezası yaptırımına bağlanmıştır.
Davacı hakkında tesis edilen idari para cezası verilmesine ilişkin ilk Kurul kararının iptal edilmesi akabinde, … tarih ve ... sayılı Kurul kararı kapsamında yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Soruşturma Raporu ve alınan yazılı savunma sonrasında, davacıya 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin 7. fırkası uyarınca 70.000,00 TL idarî para cezası uygulanmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı Kurul kararı tesis edilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun "Bayiler" başlıklı 8. maddesinde, "Bayi lisanslarına ilişkin düzenlemeler (teknik, güvenlik, kapasite, çevre vb.) Kurum tarafından yapılır. Bayiler, dağıtıcıları ile yapacakları tek elden satış sözleşmesine göre bayilik faaliyetlerini yürütürler. Bayiler lisanslarının devamı süresince; a) Bayisi olduğu dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapılmaması, b) Tağşiş ve/veya hile amacıyla akaryakıta katılabilecek ürünlerin akaryakıta katılmaması ve istasyonunda bulundurmaması ile yükümlüdür." hükmü;
"İdari para cezaları" başlıklı 19. maddesinde, "Bu Kanuna göre idarî para cezalarının veya idarî yaptırımların uygulanması, bu Kanunun diğer hükümlerinin uygulanmasına engel oluşturmaz. Bu Kanuna göre verilen ceza ve tedbirler diğer kanunlar gereği yapılacak işlemleri engellemez.
Bu Kanuna göre;
c) Aşağıdaki hallerde, sorumlulara sekiz yüz elli bin Türk Lirası idari para cezası verilir:
3) 5., 6., 7., 8. ve 17. maddelerin ihlâli
...
(7) Yukarıda belirtilenlerin dışında kalan ancak bu Kanunun getirdiği yükümlülüklere uymayanlara Kurumca bin beş yüz Türk Lirasından yetmiş bin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir..." hükmü yer almaktadır.
28/02/2019 tarih ve 30700 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7164 sayılı Maden Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 32. maddesi ile değişik 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendinin (3) numaralı alt bendinde,
"f) Aşağıdaki hallerde sorumlulara yüz yirmi beş bin Türk Lirasından az olmamak ve altı yüz yirmi beş bin Türk Lirasını geçmemek üzere fiilin işlendiği tarihten bir önceki yılda ilgili lisansa konu petrol piyasası faaliyetine ilişkin net satış hasılatının binde onu oranında idarî para cezası uygulanır:
...
3) 8 inci maddenin ihlali (8 inci maddenin ikinci fıkrasının (b) bendi hariç)." kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ısrarı, uyuşmazlıkta 5015 sayılı Kanun'un 19.maddesindeki idari yaptırımlara ilişkin hükümlerden hangisinin uygulanacağına ilişkin olup, temyiz incelemesi bu hususla sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacıya idari para cezası verilmesine konu isnat edilen fiilin "dağıtıcısı haricinde başka bir kaynaktan akaryakıt temini" olduğu, söz konusu fiilin 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yasaklanmış olduğu ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararı öncesinde, söz konusu yükümlülüğe aykırılık halinde yine Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendinde idari para cezası verilmesinin kurala bağlandığı anlaşılmaktadır.
Anayasa Mahkemesince söz konusu yükümlülüğe aykırı davranılması durumunda verilecek idari yaptırımı düzenleyen hükmün iptal edilmiş olmasına rağmen, "dağıtıcısı haricinde başka bir kaynaktan akaryakıt temini" fiilinin ihlal olmaktan çıkarılmadığı görülmektedir.
Öte yandan, Kanun'un 19. maddesinin 7. fıkrasında yer alan; "yukarıda belirtilenlerin dışında kalan ancak bu Kanunun getirdiği yükümlülüklere uymayanlara Kurumca bin beş yüz Türk Lirasından yetmiş bin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir..." şeklindeki hüküm ile, söz konusu maddede özel olarak belirtilerek idari yaptırıma bağlanan haller dışında, bu Kanun'da yer alan yükümlülüklerin ihlali halinin yaptırımsız kalmamasının amaçlandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, tesis edildiği tarihte, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girmesi nedeniyle, dava konusu "dağıtıcısı haricinde başka bir kaynaktan akaryakıt temini" fiiline özel olarak yaptırım uygulanmasını düzenleyen Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendi yürürlükte olmadığından, somut olayda uygulanamayacağı; Kanun'un 19. maddesinde özel olarak idari yaptırım uygulanmasını öngören hallerin dışında kalan ihlaller için düzenlenmiş olan 19. maddenin 7. fıkrası hükmünün ise işbu davada söz konusu fiil için uygulanabileceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu Kurul kararıyla davacının eylemine uyan, Kanun'un 19. maddesinin 7. fıkrası hükmünün uygulanarak idari para cezası verilmesine ilişkin işlemde usul ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, temyize konu Bölge Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Ankara Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 23/06/2021 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun "Genel Kanun Niteliği" başlıklı değişik 3. maddesinde, bu Kanun'un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin ise idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; "Zaman Bakımından Uygulama" başlıklı 5. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı belirtilmiş ve madde ile atıfta bulunulan 5237 sayılı Kanun'un "Zaman Bakımından Uygulama" başlıklı 7. maddesinin (2) numaralı fıkrasında, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Anayasa Mahkemesince, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun, 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilen 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin; "Aşağıdaki hâllerde, sorumlulara sekizyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verilir:" bölümünün, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden iptal edilmesi ve kanun koyucu tarafından uygulanacak yaptırım konusunda iptal kararında verilen dokuz aylık süre içerisinde herhangi bir yasal düzenleme yapılmaması, yeni yasal düzenlemenin ise iptal kararının yürürlüğe girmesinden yaklaşık iki yıl sonra yapılmış olması karşısında, işlem tarihi itibarıyla bu bendin ihlâl edilmesi hâlinde uygulanacak bir idarî para cezası bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, lehe olan bu hukuki durumdan davacı şirketin de yararlandırılması gerekmekte olup, davacı şirket hakkında dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal edildiğinden bahisle idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi