9. Hukuk Dairesi 2011/9752 E. , 2013/13743 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ikramiye alacağı, genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş akdinin davalı işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek; kıdem ve ihbar tazminatları ile genel tatil, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili; davacının, iş akdinin iş kanunu 25/II-e uyarınca haklı olarak feshedildiğini, davacının şirket bilgisayarından daha önce şirkette çalışmış olan ..."a bilgi, belge ve buna benzer evrakları e-mail aracılığı ile gönderdiğinin tespit edildiğini, ancak davacının şirket bilgisayarından yaptığı tüm işlemleri sildiğini ve saklanmasını engellediğini, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak; davanın reddini talep etmiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ç)Temyiz:
Karar süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir.
D)Gerekçe:
Davacı temyizi açısından;
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. 6100 Sayılı HMK geçici 3. Madde 1. Fıkrasına göre; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2. Fıkrasına göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.nun 427/2 maddesi uyarınca temyiz edilemez.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir.
Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.
Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, “ 5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.nun 427 maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği” açıkça belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı kısmi dava açarak; 100 TL genel tatil ücreti alacağı talebinde bulunmuştur. Bilirkişi, ıslaha karşı davalı tarafça yapılan zamanaşımı itirazı üzerine tanzim ettiği ek raporda; davacının, toplam 935,91 TL genel tatil alacağı ücretine hak kazandığını belirtmiştir. Davacı, davasını ilk (esas-kök) bilirkişi raporundan sonra 1/3 hakkaniyet indirimi ile genel tatil ücreti alacağı talebini 750 TL olarak ıslah etmiştir. Mahkeme, 1/3 hakkaniyet indirimi ile 569,29 TL genel tatil ücretini hüküm altına almıştır.
Somut olayda karar tarihi 03/12/2010"dur.
Buna göre, alacağın tamamı 935,91 TL (Mahkemenin kabul ettiği miktar 569,29 TL) olup karar tarihi itibariyle 1.430 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalının temyiz isteminin HUMK.nun 427/2, 432/4 maddeleri, uyarınca REDDİNE,
Davalı temyizine gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, yerinde bulunmayan ve sebepleri bildirilmeyen bozma isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, davacıdan fazla alınan 10.00 TL"nin ilgilisine iadesi ile aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 07.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.