19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/33776 Karar No: 2020/911 Karar Tarihi: 04.02.2020
4733 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/33776 Esas 2020/911 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Elbistan 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edilmiştir. Sanık hakkında daha önce benzer suçlardan verilen mahkumiyet kararları incelenip, aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediği ve hakkında TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediği tartışılmıştır. Gümrük kaçakçılığı suçlarının devletin egemenlik hakkını ve vergilendirme hakkını ihlal ettiği ve kamu hizmetlerinin finansmanında güçlüklere sebep olduğu belirtilmiştir. Hükümde sanığın suçlu olduğuna karar verilip sigaraların gümrük kaçağı olduğuna ve infazı kısıtlayacak şekilde imha edilmesine karar verilmiştir. Hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak hak yoksunluklarına hükmedilmişse de, mevzuatta yapılan değişiklikler nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda 4733 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan bahsedilmiş ancak diğer kanun maddeleri belirtilmemiştir.
19. Ceza Dairesi 2019/33776 E. , 2020/911 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında; 06.09.2012 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Elbistan 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 15.05.2015 tarih ve 2012/552 Esas, 2015/602 Karar sayılı mahkumiyet hükmünün Dairemizce incelenerek 04.02.2020 tarihinde bozulmasına karar verilmesi karşısında; Yine sanık hakkında 28.06.2012 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Elbistan 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 07.03.2014 tarih ve 2012/517 Esas, 2014/189 Karar sayılı mahkumiyet hükmünün, Yargıtay 7. Ceza Dairesince 23.12.2019 tarihinde bozulmasına karar verilmesi karşısında, Anılan dosyalar getirtilip incelenerek mümkün olanların birleştirilmesi, kesinleşmiş olanların ise suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu , Kabule göre de; 1-Sigaraların gümrük kaçağı olduğuna ve KEMT varakasındaki değere ilişkin sanığın itirazı bulunmadığı hâlde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sanığın sebep olmadığı yargılama giderine hükmolunması, 2-Suça konu gümrük kaçağı sigaraların müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlayacak şekilde imha suretiyle tasfiyesine de karar verilmesi, 3-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.