
Esas No: 2011/9207
Karar No: 2012/2095
Karar Tarihi: 23.2.2012
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2011/9207 Esas 2012/2095 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3. kişi vekili, Fatih 1. İcra Müdürlüğünün 2007/4066 sayılı takip dosyasından 17.5.2007 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, borçlu ile ünvan benzerlikleri bulunduğunu, haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, borçlunun işçi borçlarını ödememek için muvazaalı işlemler yaptığını, istihkak iddiasının yersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Davalı borçlu, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece aynı davacı 3. kişinin başka alacaklılar aleyhine İİK.nun 96. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davaları ile bir kısım alacaklıların 3. kişi aleyhine İİK.nun 99. maddesi uyarınca açtığı istihkak iddiasının reddi davaları bu dava ile birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; hükmün davalı alacaklılar vekilince temyizi üzerine karar Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 12.3.2009 gün ve 2008/7169-2009/3710 sayılı ilamı ile birleştirilen davaların alacaklılarının ve icra dosyalarının farklı olduğu, aralarında zorunlu veya ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında bağlantı bulunmayan davaların HUMK.nun 46. maddesi uyarınca ayrılarak görülmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak davalar ayrıldıktan sonra yapılan yargılama sonunda davalı alacaklı tarafından aynı hacizle ilgili olarak açılan Fatih İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/1263 Esas sayılı istihkak iddiasının reddi davasında derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verildiği, bu kararın alacaklı vekilinin temyizden feragati nedeniyle kesinleştiği, böylece alacaklının bu davaya konu 3. kişinin istihkak iddiasını da zımmen kabul etmiş sayılacağı, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık 3. kişinin İİK.nun 96. vd maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.
Dava konusu haciz 17.5.2007 tarihinde yapılmıştır. Davacı 3. kişi 21.5.2007 tarihinde 7 günlük süre içinde icra mahkemesinde davayı açmıştır. Bu arada hacizden sonra icra müdürlüğünce prosedür işletilerek icra dosyası, takibin devamı konusunda bir karar verilmek üzere icra mahkemesine gönderilmiş, mahkemece 22.5.2007 tarihli karar ile takibin İİK.nun 99. maddesine göre yapılmış sayılmasına karar verilmiştir.
Bu karar alacaklıya tebliğ edilmeden alacaklı tarafından süresinde 25.7.2007 de Fatih İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/1263-2008/888 karar sayılı dosyası ile aynı hacze yönelik olarak istihkak iddiasının reddi davası açılmıştır. Yargılama sırasında derdestlik itirazında bulunulması üzerine mahkemece davanın derdestlik itirazı nedeniyle reddine karar verilmiş, alacaklı vekilinin temyizden feragatı nedeniyle karar kesinleşmiştir. Mahkemece davalı alacaklı tarafından açılan istihkak iddiasının reddi davasında verilen davanın reddi kararının alacaklı tarafından temyiz edilmediği, alacaklının temyizden feragat ettiği, bu nedenle de davacı 3. kişinin istihkak iddiasını zımnen kabul etmiş sayılacağı, davanın konusuz kaldığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de davalı alacaklı vekilince haciz sırasında istihkak iddiasına itiraz edildiği, davaya cevap dilekçesinde de istihkak iddiasının reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşıldığından derdestlik nedeniyle reddedilen davanın alacaklı tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle istihkak iddiasının zımnen kabul edildiğinden söz edilemez. Bu durumda mahkemece yargılamaya devam edilerek tarafların delilleri toplanıp varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 23.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.