Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6616 Esas 2020/2073 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6616
Karar No: 2020/2073
Karar Tarihi: 05.05.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6616 Esas 2020/2073 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanan bir karara ilişkin olarak yapılan temyiz başvurusu sonucunda, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmünün yeniden gözden geçirilmesi talebi reddedilmiştir. Sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu işlediği kabul edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının ceza tayininde bulunması gerektiği yönündeki talepler reddedilerek, temyiz davası esastan reddedilmiştir. Kararda, 5271 sayılı CMK’nın 280/1-e maddesi gereğince duruşma açıp sonucuna göre aynı kanun maddesinin 2. fıkrası gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi         2019/6616 E.  ,  2020/2073 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.12.2018 tarih ve 2018/307 - 2018/647 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Örgüt ideolojisi doğrultusunda savunma yapan, sosyal medyada çok kez paylaşımlarda bulunan, örgütün yurt dışı kamplarına katılmak için teşebbüs eden kod ismi kullanan örgüt mensupları ile irtibatı bulunan sanığın örgüt üyesi olarak kabul edilip suç vasfının doğru olarak belirlendiği anlaşılmakla bu yönde bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş; haklarında herhangi bir karar verilmeyen adli emanette kayıtlı bir kısım emanet eşyaları açısından zamanaşımı süresi içinde her zaman karar verilmemesi mümkün görülmüş olup; Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, 5271 sayılı CMK"nın 280/1-e maddesi gereğince duruşma açıp sonucuna göre aynı kanun maddesinin 2. fıkrası gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken, kanun maddesine yanlış anlam yüklenerek duruşma açmaksızın evrak üzerinde temel cezanın alt sınırdan tayini ve TCK’nın 62. maddesinin uygulanması suretiyle İlk Derece Mahkemesince belirlenen 9 yıl hapis cezasının 6 yıl 3 ay hapis cezasına indirilmesi hukuka aykırı ise de; anılan uygulamanın sanık lehine olması ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından bu hususun açıkça temyiz nedeni yapmaması karşısında, CMK"nın 290/1 maddesindeki emredici düzenleme kapsamında değerlendirilen işbu hukuka aykırılık bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanığın örgütteki konumu ve faaliyetleri nazara alındığında Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının teşdiden ceza tayin edilmesi gerektiği yönündeki temyiz taleplerinin reddi ile, sanık müdafiinin Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1 maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.05.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.