Hayasızca hareketler - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/1785 Esas 2019/5674 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1785
Karar No: 2019/5674
Karar Tarihi: 21.03.2019

Hayasızca hareketler - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/1785 Esas 2019/5674 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 18. Ceza Dairesi tarafından incelenen bir kararda, sanığın hayasızca hareketlerde bulunduğuna dair mahkumiyet kararı verildiği belirtilmektedir. Ancak, kararda yer alan tutanaklar ve belgeler incelendiğinde, suçun unsurlarının tam olarak belirtilmediği ve eksik inceleme ile karar verildiği tespit edilmiştir. Ayrıca, sanığın hak yoksunluğu uygulanamayacağı ve yargılama giderlerinin doğrudan Devlet Hazinesi'ne yüklenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle, kararın bozulması ve yargılamanın yeniden yapılması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 225. maddesi - \"Hayasızca Hareketler\" suçu ve unsurları
- TCK'nın 53/1-b maddesi - hak yoksunluğunun uygulanması
- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesi - yargılama giderleri ve Devlet Hazinesi'ne yüklenmesi.
18. Ceza Dairesi         2018/1785 E.  ,  2019/5674 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hayasızca hareketler
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1) TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen “Hayasızca Hareketler” suçunda; “alenen cinsel ilişkide bulunmak” veya “teşhircilik” suçun unsurları olarak tanımlanmaktadır. Toplum kültürünün önemli bir kısmını oluşturan edep, iffet, ar ve haya duyguları ile edep törelerini korumayı amaçlayan ve bu değerlere saldırı niteliği taşıyan hareketleri yasaklayan söz konusu Kanun maddesindeki teşhircilik; kişinin cinsel tatmine ulaşabilmek için cinsel organı veya madde metniyle korunması hedeflenen değerleri incitecek şekilde vücut bölgelerini alenen göstermesidir.
    Somut olayda; hükme esas alınan 08/05/2006 tarihli olay tutanağında “sanığın trafiği tehlikeye düşürerek ve vücudunu teşhir ederek yürüdüğü, gelip giden araç sürücüleri ile konuştuğunun görüldüğü” biçiminde soyut ve genel ifadeler kullanılmış olması, tutanak tanığı Mahmut Çalışır’ın duruşmada “sanığın vücudunu teşhir ederek yürüdüğü” şeklindeki beyanı ve tutanak tanığı ...’in de yöntemince çağrılıp beyanının alınmaması karşısında; mahkemece sanığın vücudunun hangi bölgelerini ne şekilde teşhir ettiği, suç teşkil eden eylemlerinin nelerden ibaret olduğu tutanak tanıklarına açıklattırılıp denetime olanak verecek şekilde tartışılmadan, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
    2) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
    3) 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olan yargılama giderinin, CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca, Devlet Hazinesi"ne yüklenmesine karar verilmesi gerekirken, sanıktan tahsiline karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.