20. Hukuk Dairesi 2017/6311 E. , 2019/7299 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1959 yılında yapılan kadastro sırasında Kayalıoğlu köyü, 2259 parsel sayılı 9006775,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tapu ve vergi kaydına dayanılarak mera niteliğiyle .... köy tüzel kişiliği adına tesbit ve tescil edilmiş, daha sonra, köy tüzel kişiliği belediyeye dönüştüğünden taşınmaz tashihen aynı nitelikle davalı ... adına kaydedilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazın mera niteliğinde olduğunu ileri sürerek, 3402 sayılı Kanunun 16/B maddesi ve 4342 sayılı Kanuna göre tapu kaydının iptal edilerek mera niteliği ile özel siciline yazılması istemiyle hakem sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır.
Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine, istem halinde dosyanın görevli ve yetkili ..... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair verilen karar, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18/04/2005 tarih ve 2005/519 E. - 4637 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleştikten sonra, dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş, Orman Yönetimi taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya harçlı katılmıştır.
Mahkemece, davacı Hazinenin davasının reddine, müdahil Orman Yönetiminin davasının kabulü ile .......mevkiinde kain 2259 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, davacı Hazine ve davalı ... Başkanlığı tarafından temyiz edilmesi üzerine 20. Hukuk Dairesinin 09.12.2015 tarihli 2015/480 E. - 2015/12355 K. sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında; ‘‘Dava, Hazine yönünden taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera olarak özel siciline kaydedilmesi, müdahil Orman Yönetimi yönünden ise tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Kayalıoğlu beldesinde dava devam ederken 6831 sayılı Kanun kapsamında orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulama çalışmalarına 26.09.2001 tarihinde başlanmış, eldeki dava nedeniyle kesinleşmemiştir. Kayalıoğlu köyünde arazi kadastrosu 1959 yılında 766 sayılı Tapulama Kanunu gereğince yapılmış ve davalı parsel mera olarak sınırlandırılmıştır.
Dosya kapsamından, davanın 09/06/1999 tarihinde açıldığı ve yörede dava tarihinden sonra 26/09/2001 tarihinde başlayan orman kadastro ve 2/B madde uygulama çalışmaları nedeniyle davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraza dönüştüğü anlaşılmaktadır. Orman kadastrosuna itiraz davalarında davaya bakma görevi kadastro mahkemesine aittir. Görev hususu, kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında re"sen de
gözönüne alınması gerektiğinden, mahkemece Hazinenin tapu iptal ve mera özel siciline tescil istemine ilişkin davanın, dosyadaki tüm belgelerin fotokopileri alınıp geçici dosya oluşturularak, elde tutulması, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden tefrik kararı verildikten sonra mahkemenin görevsizliğine ve dava dosyasının görevli kadastro mahkemesine gönderilmesine, orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz davasının HMK"nın 165. maddesi uyarınca bekletici mesele yapılıp kesinleşmesinden sonra sonucuna göre iptal ve tescil isteği yönünden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.’’ hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak orman kadastrosuna itiraz davası tefrik edilip ayrı esas sırasına kaydedildikten sonra mahkemenin görevsizliğine, davaya bakmakla görevli mahkemenin Manisa Kadastro Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı ... Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Yörede 1959 yılında kesinleşmiş arazi kadastrosu ile 2001 yılında başlanan ve dava nedeniyle kesinleşmemiş orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/12/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.