Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/2995
Karar No: 2021/1302
Karar Tarihi: 23.06.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2995 Esas 2021/1302 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2995
Karar No : 2021/1302


TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

2- (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 19/09/2019 tarih ve E:2014/5004 K:2019/5815 sayılı kararının aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması taraflarca karşılıklı olarak istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının ıslah çalışmalarına katıldığı bitki çeşitleri nedeniyle kendisine ıslahçı hakkının eksik ödendiği iddiasıyla yaptığı itirazın reddine ilişkin (mülga) Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan … tarih ve … sayılı Bakan Olur’u ile yürürlüğe konulan “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Araştırma Enstitülerinde ve İstasyonlarında Çalışan Görevlilerin Islahçı Hakkından Yararlanmasına İlişkin Yönerge”nin 4. maddesinin (j) bendinde yer alan “ziraat fakültesinden mezun olmuş” ibaresinin iptali ve 2004 ilâ 2011 yıllarında ödenmediği, 2011 ilâ 2013 yıllarında ise eksik ödendiği ileri sürülen ıslahçı hakkının tarafına ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 19/09/2019 tarih ve E:2014/5004 K:2019/5815 sayılı kararıyla;
Usul Yönünden;
Davacı tarafından, 2011 yılı ıslahçı hakkı payının “ıslaha katkısı olanlar” tertibinden ödendiği, mezkur uygulamanın düzeltilerek 2012 yılı tahakkukunda “ıslahçı” tertibinden ödeme yapılması talebiyle 14/12/2011 tarihinde başvuruda bulunulduğu,
Davalı idarenin 07/03/2013 tarihli işlemiyle, davacının başvurusunun, … tarih … sayılı Olur’la 01/01/2013 tarihinden itibaren yürürlüğe konulan Yönerge'nin 4/(j) maddesi gereği yalnızca Ziraat Fakültesi mezunlarına ıslahçı tertibinden ödeme yapılabileceği, davacının biyolog olması nedeniyle ıslaha yardımcı personel kapsamında ödeme yapılacağından bahisle reddedildiği,
Anılan ret işlemine karşı, davacının 20/03/2013 tarihinde yaptığı itirazın da 27/03/2013 tarihli işlemle reddedilmesi üzerine, davacının üst makam olan Bakanlığa aynı gerekçelerle 03/04/2013 tarihinde yeniden itiraz ettiği ve bu itirazının da 21/08/2013 tarihli kararla reddedildiği,
Davacının itirazının reddine ilişkin 21/08/2013 tarihli kararın davacıya 13/11/2013 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, 07/01/2014 tarihinde bakılan davanın açıldığı,
Dava konusu edilen ıslahçı hakkı, her yıl yenilenen ve süreklilik arz eden bir nitelik arzetmekte ise de, 2004 ilâ 2011 yıllarında ödeme yapılmamasına ilişkin işleme karşı açılan davanın, 2577 sayılı Kanun'un 7. ve 11. maddeleri uyarınca süresinde olmadığının anlaşıldığı,
Bu itibarla, 01/01/2013 tarihinden önceki döneme ilişkin olarak, davacının parasal haklarının ödenmesine karar verilmesi yönündeki taleplerinin süre aşımı nedeniyle incelenmesine olanak bulunmadığı,
Esas Yönünden ;
Dava konusu düzenleyici işlem yönünden;
Türkiye Cumhuriyeti idari teşkilat yapısı içinde yer alan Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, görev alanlarına ilişkin olarak yönetmelik dışında, yönerge, tebliğ, genelge, talimat gibi çeşitli adlar altında da düzenleme yapabildiği, ancak bu düzenlemeler arasında uyulması gereken "normlar hiyerarşisi" ilkesine göre hukuk düzeninin, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her normun geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan aldığı, bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına uygun hükümler ihtiva etmelerinin gerektiği,
Normlar hiyerarşisine göre kanundan sonra gelen tüzük, yönetmelik, genelge, tebliğ, talimat gibi düzenlemelerin ancak kanunda verilmiş olan hakkın kullanılmasının açıklanması ile ilgili olacağı, bu metinlerde kanun ile verilmiş olan hakkı genişletici veya daraltıcı mahiyette hükümlere yer verilemeyeceğinin hukukun genel ilkelerinden olduğu,
İdarenin düzenleyici idari işlem tesis etme yetkisinin "yasama yetkisinin devredilmezliği" ilkesinin bir sonucu olarak ikincil nitelikte bir kural koyma yetkisi olduğu göz önüne alındığında; söz konusu yetkinin kanunların çizdiği çerçeve içinde kalması ve kanunlara uygun olarak kullanmasının zorunlu olduğu, bu bağlamda kanunun öngördüğü düzenleme yetkisinin yine kanunda belirtildiği gibi kullanılması, kanun hükmü bir konunun yönetmelikle düzenlenmesini öngörüyorsa düzenlemenin yönetmelikle yapılması, ayrıca normlar hiyerarşisinde yönetmeliğe göre daha alt düzeyde yer alan düzenleyici işlemlerin yönetmelikle çizilen sınırı aşmaması ve yönetmeliğe uygun olmasının bir diğer zorunluluk olduğu,
Uyuşmazlıkta, iptali istenen … tarih ve … sayılı Bakan Olur’u ile yürürlüğe konulan “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Araştırma Enstitülerinde ve İstasyonlarında Çalışan Görevlilerin Islahçı Hakkından Yararlanmasına İlişkin Yönerge”nin 4. maddesinin (j) bendinde yer alan “ziraat fakültesinden mezun olmuş” ibaresinin, mezkur Yönerge'nin dayanağı olan "Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Görevlilerin Islahçı Hakkından Yararlanmasına İlişkin Yönetmelik" ve anılan Yönetmeliğin dayanağı olan 5042 sayılı "Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun"da yer alan "ıslahçı" tanımında yer almadığı, dayanağı olan Kanunda ve ilgili Yönetmelikte yer almayan bir şartın Yönerge ile getirilmesinin normlar hiyerarşisine açıkça aykırı olduğunun görüldüğü,
Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, davacı tarafından iptali istenen “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Araştırma Enstitülerinde ve İstasyonlarında Çalışan Görevlilerin Islahçı Hakkından Yararlanmasına İlişkin Yönerge”nin 4. maddesinin (j) bendinde "Islahçı" tanımı yapılırken getirilen “ziraat fakültesinden mezun olmuş” ibaresinin, gerek 5042 sayılı Kanun gerekse ilgili Yönetmelikte yer almadığı, normlar hiyerarşisi içinde hukuki düzenlemelere uygun olmadığı sonucuna varıldığı,
Bu durumda, … tarih ve … sayılı Bakan Olur’u ile yürürlüğe konulan “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Araştırma Enstitülerinde ve İstasyonlarında Çalışan Görevlilerin Islahçı Hakkından Yararlanmasına İlişkin Yönerge”nin 4. maddesinin (j) bendinde yer alan “ziraat fakültesinden mezun olmuş” ibaresinin iptali gerektiği,
Dava konusu bireysel işlem yönünden;
Davacı tarafından, (mülga) Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali ve 2004 ilâ 2011 yıllarında ödenmediği, 2011 ilâ 2013 yıllarında ise eksik ödendiği ileri sürülen ıslahçı hakkının ödenmesine karar verilmesinin talep edildiği,
Davalı idare Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısı ekinde yer alan 21/08/2013 tarihli "Islahçı Hakkından Yararlanan Araştırma Enstitüsü ve İstasyonlarında Çalışan Müessese Komisyon Kararına İtirazlarına İlişkin Komisyon Kararı"nda, "2) Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünde Eylül 1995-Ocak 2003 tarihleri arasında çalışmış ve halen Muğla Üniversitesi öğretim üyesi olan davacının yer aldığı projelerde ıslahçı olarak değerlendirilmesi konusundaki itirazı değerlendirilmiş olup, 31/10/2012 tarih ve 1386 sayılı Yönergenin 4. madde (j) bendi gereği itirazın reddine" karar verildiği,
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, davacının "ıslahçı" olarak değerlendirilmesi ve ıslahçı hakkının dağıtımında "ıslaha yardımcı personel" kısmında değil, "ıslahçı" kısmında yer alması yönündeki talebini, davalı idarenin … tarih ve … sayılı Yönerge'nin 4. maddesinin (j) bendi uyarınca reddettiği, yani, davacının ziraat fakültesi mezunu olmayıp, biyoloji bölümünden mezun olması nedeniyle Yönerge'nin 4. maddesinin (j) bendinde ıslahçı tanımında yer alan "ziraat fakültelerinden mezun" olmak şartını taşımaması nedeniyle reddettiğinin görüldüğü,
Davalı idarenin tesis ettiği bireysel işlemi dayandırdığı düzenleme olan Yönerge'nin 4. maddesinin (j) bendinde ıslahçı tanımında yer alan "ziraat fakültelerinden mezun olmuş" ibaresinin iptaline karar verildiğinden; Dairelerinin düzenleyici işleme yönelik iptal kararının uygulanması suretiyle ıslahçı tanımında yer alan "ziraat fakültelerinden mezun olmuş" ibaresi Yönerge metninden çıkarıldıktan sonra, davacının Yönergede yer alan diğer şartları taşıyıp taşımadığı, başka bir ifade ile, davacının ziraat fakültesi mezunu olma şartı dışındaki, ıslahçı olma şartlarını haiz olup olmadığı hususu incelenmek suretiyle, idarece davacının ıslahçı hakkının 2011 ilâ 2013 yıllarında eksik ödendiği yönündeki talebinin, mezkur Yönergenin yürürlüğe girdiği 01/01/2013 tarihinden sonraki dönem için yeniden değerlendirilmesi ve bu konuda yeniden bir işlem tesis edilmesi gerektiği,
Bu itibarla, davacının ıslahçı hakkının dağıtımında kendisine "ıslaha yardımcı personel" kısmında pay verildiği, oysa ki "ıslahçı" kısmında yer alması gerektiği belirtilerek, ıslahçı hakkının 01/01/2013 tarihinden sonraki dönemde eksik ödendiği yönündeki talebine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği gerekçesiyle,
… tarih ve … sayılı Bakan Olur’u ile yürürlüğe konulan “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Araştırma Enstitülerinde ve İstasyonlarında Çalışan Görevlilerin Islahçı Hakkından Yararlanmasına İlişkin Yönerge”nin 4. maddesinin (j) bendinde yer alan “ziraat fakültesinden mezun olmuş” ibaresinin iptaline, davacının, 01/01/2013 tarihinden sonraki döneme ilişkin eksik ödendiği ileri sürülen ıslahçı hakkının ödenmesi talebine ilişkin olarak, davalı idare tarafından iptal kararı doğrultusunda yeniden değerlendirme yapılmak suretiyle yeniden işlem tesisi gerektiğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacının, 01/01/2013 tarihinden önceki döneme ilişkin olarak, parasal haklarının ödenmesine karar verilmesi yönündeki taleplerinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, davanın süresinde açıldığı, başvurunun reddine ilişkin işlemlerin Anayasa'nın 40. maddesine aykırı olarak düzenlendiği, Daire kararında 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesinin değerlendirilmediği, tarafına herhangi bir bildirim yapılmadığının da gözden kaçırıldığı, davanın kısmen reddine dair kararın Anayasa'ya, kanunlara, AİHS ile korunan değerlere, Danıştay'ın yerleşik uygulama ve yaygın kabulündeki hususlara, hak ve nesafete açıkça aykırı olduğu, yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik davalı idare lehine hükmedilen kısım için yürütmenin durdurulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince iptal edilen Yönerge hükmünün, üst hukuk normlarına aykırı olmadığı, ıslahçı hakkının dağıtımına ilişkin olduğu, ıslahçı tanımıyla ilgili olmadığı, ıslah çalışmalarının 12-14 yıl süre alan, işin büyük bir bölümünün tarla koşullarında yürütüldüğü çalışmalar olduğu ve arazi çalışmalarını ziraat mühendislerinin yürüttüğü, Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzüğün 10. maddesi uyarınca da ıslahçı olmanın ilk şartının ziraat mühendisi olmak olduğu, davacının, ziraat mühendisi olmayıp Orta Doğu Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümünden mezun olduğu, yine yüksek lisans ve doktorasını aynı Üniversite'de tamamladığı, ıslahçı olarak tanımlanamayacağı, bitki ıslahı yapmasının söz konusu olmadığı, ıslaha katkıda bulunduğu ve kendisine bu tertipten ödeme yapıldığı, ıslahçı değil ıslaha yardımcı personel olarak değerlendirildiği savunulmaktadır.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Taraflarca, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın lehlerine olan kısımların usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçelerinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen süre aşımı nedeniyle reddine, kısmen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kısmen düzenleyici işlemin iptaline ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 19/09/2019 tarih ve E:2014/5004 K:2019/5815 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 23/06/2021 tarihinde, iptale ilişkin kısım yönünden gerekçede oyçokluğu, diğer kısımlar yönünden oybirliği ile karar verildi.


KARŞI OY

X- 5042 sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun'un "Amaç ve kapsam" başlığını taşıyan 1. maddesinde; "Bu Kanun'un amacı, bitki çeşitlerinin geliştirilmesini özendirmek, yeni çeşitlerin ve ıslahçı haklarının korunmasını sağlamaktır. Bu Kanun tüm bitki türlerini kapsar." hükmüne, "Hizmet ilişkisinde hak sahipliği" başlıklı 12. maddesinin 4. fıkrasında; "Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan görevlilerden hangilerinin ıslahçı hakkından ne ölçüde ve nasıl yararlanacağı, ilgili bakanlıkların görüşleri alınarak Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
Anılan maddeye dayanılarak çıkarılan ve 30/04/2005 tarih ve 25801 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Görevlilerin Islahçı Hakkından Yararlanmasına İlişkin Yönetmeliğin "Amaç" başlıklı 1. maddesinde; "Bu Yönetmeliğin amacı, yeni bitki çeşitlerinin geliştirilmesini teşvik etmek, yeni çeşitlerin ıslahı veya geliştirilmesini sağlayan çalışanlara ve katkıda bulunanlara, çalıştıkları kamu kurum ve kuruluşlarının ıslahçı hakkı olarak sağladıkları gelirlerden pay verilmesini düzenlemektir." hükmü, "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde; "Bu Yönetmelik, yeni bitki çeşitlerini ıslah eden ve geliştiren kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara kurumlarınca yapılacak olan ödemelerle ilgili usul ve esasları kapsar." hükmü, "Gelirin elde edilmesi ve dağıtılması" başlıklı 10. maddesinde; "(1) Islahçı hakkı olarak elde edilen gelir, döner sermayesi bulunan kurum ve kuruluşlarda döner sermaye, döner sermayesi bulunmayan kurum ve kuruluşlarda ise kurum bütçelerine gelir kaydedilir. İlgili mevzuat uyarınca yapılan kesintilerden sonra, kalan tutarın en fazla % 50’si bu Yönetmelik çerçevesinde çeşidi ıslah eden ve ıslahına katkısı olan personele gider kaydıyla dağıtılır. Kalan tutar ise ilgili mevzuat çerçevesinde yeni bitki çeşitlerinin geliştirilmesi ve yeni çeşitlerin ıslahına yönelik olarak harcanır. (2) Personellerin ıslahçı hakkı olarak bir ayda elde edecekleri gelir, bunların ek gösterge dahil bir ayda alacakları aylık veya sözleşme ücreti, yan ödeme, ödenek ve her türlü tazminat (makam, temsil ve görev tazminatları hariç) toplamının iki katını geçemez. Personele dağıtılacak tutarların dağıtım oranları ile esas ve usulleri, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca, bu Yönetmeliğin Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde düzenlenir." hükmü yer almıştır.
Dava konusu Yönerge'nin "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, bu Yönerge'nin, yeni bitki çeşitlerinin geliştirilmesini teşvik etmek için, yeni çeşitleri ıslah edenler ile katkıda bulunan çalışanlara, çalıştıkları araştırma kuruluşlarının ıslahçı hakkı olarak sağladıkları gelirlerden pay verilmesini düzenlemek amacıyla hazırlandığı, "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde, bu Yönerge'nin, 5042 sayılı Kanun'da belirtilen tüm yeni bitki çeşitlerini geliştiren Bakanlık araştırma kuruluşlarında çalışmış ve çalışmakta olanlara kuruluşlarınca yapılacak olan ödemelerle ilgili usul ve esasları kapsadığı belirtilmiş, "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde; "... j) Islahçı: Yurt içinde veya yurt dışında en az dört yıllık eğitim veren ziraat fakültelerinden mezun olmuş ve bitki çeşitlerinin ıslahı konusunda en az üç yıl çalışmış veya Bakanlık veya Bakanlığın yetkilendirdiği bitki ıslahı ile ilgili kamu yararına çalışan kuruluşların üç ay süreli teorik ve uygulamalı olarak düzenlendiği kursta başarılı olmuş veya ıslah konusunda yüksek lisans veya doktora yapmış olan, yeni bitki çeşidini ıslah eden veya bulan ve geliştiren kişiyi, .. kişiyi ifade eder." hükmüne yer verilerek, dayanağı olan Yönetmelik ve Yönetmeliğin dayanağı olan 5042 sayılı Kanun'da yer alan "ıslahçı" tanımında yer almayan bir şartın getirildiği ve bu tanımın kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan görevlilerden hangilerinin ıslahçı hakkından ne ölçüde ve nasıl yararlanacağı hususuyla ilgili olduğu anlaşılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın işlem tarihindeki haliyle 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilecekleri hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, normlar hiyerarşisi olarak bilinen temel hukuk ilkesine göre, normlar arasında altlık ve üstlük ilişkisi söz konusu olmakta ve her norm geçerliliğini bir üst hukuk normundan almaktadır. Başka bir anlatımla; normlar hiyerarşisi, her türlü normun hiyerarşik olarak bir sıra dahilinde sıralanması ve birbirine bağlı olması anlamına gelmekte olup, bunun doğal sonucu olarak, hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan normun, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler içeremeyeceği gibi üst normun (kanunun) bir konuyu düzenlemesini emrettiği alt normun (yönetmeliğin) bu konuyu düzenlemekten kaçınamayacağını veya bu konuya ilişkin düzenlemenin daha alt bir hukuk normuna (tebliğ, genelge, yönerge, usul esas vs.) bırakılamayacağını da içermektedir.
Aktarılan Anayasa hükmü ve normlar hiyerarşisi bağlamında, bir kanun hükmüne dayalı olarak hazırlanan yönetmeliklerle, kanunun yönetmelikte düzenlenmesini emrettiği hükümlere açıklık getirilmesi ve kanun hükümlerinin uygulamaya geçirilmesinin amaçlandığı, kanun koyucu tarafından idareye tanınan düzenleme yetkisinin, başta kamu yararı olmak üzere hizmet gereklerine, hukuk devleti ve hukuk güvenliği ilkelerine uygun olarak kullanılması gerektiği açıktır.
Bu durumda, görülmekte olan davada, iptali istenen … tarih ve … sayılı Bakan Olur’u ile yürürlüğe konulan “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Araştırma Enstitülerinde ve İstasyonlarında Çalışan Görevlilerin Islahçı Hakkından Yararlanmasına İlişkin Yönerge”nin 4. maddesinin (j) bendinde yer alan “ziraat fakültesinden mezun olmuş” ibaresiyle, "ıslahçı" tanımında daraltıcı mahiyette bir hükme yer verilerek, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan görevlilerden hangilerinin ıslahçı hakkından ne ölçüde ve nasıl yararlanacağı hususuyla ilgili olarak düzenleme yapıldığı, bunun da 5042 sayılı Kanun'un yukarıda yer verilen emredici hükmü gereğince yönetmelikle düzenlenmesi gerekirken, normlar hiyerarşisi bakımından yönetmeliğin daha alt hukuk normu olan Yönerge ile düzenlenmesinde normlar hiyerarşisine ve hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Daire kararının, … tarih ve … sayılı Bakan Olur’u ile yürürlüğe konulan “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Araştırma Enstitülerinde ve İstasyonlarında Çalışan Görevlilerin Islahçı Hakkından Yararlanmasına İlişkin Yönerge”nin 4. maddesinin (j) bendinde yer alan “ziraat fakültesinden mezun olmuş” ibaresinin iptaline ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına gerekçede katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi