23. Hukuk Dairesi 2016/2679 E. , 2018/4137 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığı tespiti ile karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ve dava dışı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında düzenlenen 05.02.2008 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, sözleşme tarihinden itibaren 21 ayda müvekkiline verilmesi gereken dairenin teslim edilmemesi nedeniyle daire değeri ve kira nedeniyle zararının oluştuğunu ileri sürerek, şimdilik 20.000,00 TL" nin 05.04.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 20.02.2013 tarihli ıslahla 120.000,00 TL daire bedeli ile 8.000,000 TL gecikme tazminatının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, dava sonrası 01.12.2011 tarihinde düzenlenen protokol ile davacıya üç adet çek verilerek davanın konusuz kaldığı konusunda anlaşıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 24/11/2014 tarih ve 2014/7526 E. 2014/7513 K. sayılı kararı ile protokolde belirlenen çeklerin bedellerinin ödendiği konusunda çekişme bulunmadığı, bu hale göre, taraf iradeleriyle varılan sonuç benimsenerek mevcut davanın konusuz kaldığına karar verilmesi gerekirken aksi düşünceyle ve seçimlik hakkın geri alınmasına davalının izin verdiği ve ifa konusunda yeni bir anlaşmaya varıldığı gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; devam eden yargılamada taraflar arasında düzenlenen protokol gereği eksik işlerin ikmali için yeni bir vade kararlaştırıldığı, tarafların iradelerinin ifanın devamı yönünde birleştiği ve buna karşılık ödenmesi kararlaştırılan 3 adet çek karşılığında ise eldeki davanın konusuz kalacağı hususunda anlaşmaya varıldığı, protokolde belirlenen çeklerin bedellerinin ödendiği konusunda ise bir uyuşmazlığın bulunmadığı anlaşılmakla davanın konusuz kaldığının tespiti ile talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının dava açmaya sebebiyet verdiği anlaşılmakla aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davacı tarafından, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00-TL’nin tahsili talepli dava açılmıştır. Her ne kadar dava dilekçesindeki bu talep ile ifadan vazgeçilmişse de, taraflar arasında akdedilen 01.12.2011 tarihli protokolle, borçlanılan edimin ifasının konusu değiştirilmiştir. Bir başka ifadeyle oluşan zararlar bakımından, tanzim edilen çeklerin ödenmesi hâlinde davanın konusuz kalacağı hususunda anlaşılmıştır. İfadan vazgeçilmesi karşısında, 20.02.2013 tarihinde verilen ıslah dilekçesiyle, ifadan vazgeçilmemişçesine, taşınmazın değeri 120.000 TL ve kira kaybı 8.100,00 TL’ye çıkarılarak talepte bulunulmuştur. Mahkemece verilen ilk karar, Dairemizce taraflar arasındaki protokole işaret edilerek ifa konusuna dönüldüğü, protokolde kararlaştırılan ödemelerin yapıldığı ve davanın konusuz kaldığı ve kira tazminatının da talep edilemeyeceği gerekçesiyle bozulmuş olmasına rağmen; davacı lehine dava dilekçesinde belirlediği 20.000,00 TL değer üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, protokol sonrasında yapılan ıslaha dayanılarak masraf ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm davalı vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle (1) nolu bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının kabülü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, temyiz peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.