Esas No: 2020/2638
Karar No: 2021/1282
Karar Tarihi: 23.06.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2638 Esas 2021/1282 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2638
Karar No : 2021/1282
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Petrol ve Nakliyat İşletmeleri A.Ş.
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 18/12/2019 tarih ve E:2019/708, K:2019/4443 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bayilik lisansı sahibi olan davacı şirketin, dağıtıcı lisansı bulunmamasına rağmen farklı bayilere dağıtıcı gibi hareket etmek suretiyle akaryakıt satışı yaptığının, ayrıca dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmal ettiğinin tespit edildiği ve bu fiillerin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 3. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 8. maddesine aykırı olduğundan bahisle, anılan Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (4) numaralı alt bentleri uyarınca her fiil için ayrı ayrı olmak üzere toplam 720.000 TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 18/12/2019 tarih ve E:2019/708, K:2019/4443 sayılı kararıyla;
Dairelerinin 28/01/2015 tarih ve E:2010/1327, K:2015/217 sayılı dava konusu işlemin iptaline ilişkin kararının temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 13/03/2017 tarih ve E:2016/1576, K:2017/1199 sayılı kararı ile;
"Uyuşmazlığın; davacıya bağlı bulunduğu dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmal etmesi sebebiyle 120.000 TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmı yönünden Dairece verilen ret kararında hukuki isabetsizlik görülmediği;
Temyiz edilen kararın davacı şirketin, dağıtıcı lisansı bulunmamasına rağmen farklı bayilere dağıtıcı gibi hareket etmek suretiyle akaryakıt satışı yaptığı gerekçesi ile, 600.000 TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmına gelince;
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun ilgili hükümlerine yer verilerek;
Dosyanın incelenmesinden; 5015 sayılı Kanun'un 14. maddesinin verdiği yetki çerçevesinde yapılan denetimlerde, bayilik lisansı sahibi olan davacı şirketin farklı bayilere yüksek tutarlarda akaryakıt satışı yaptığının faturalarla tespit edildiği, dağıtıcı lisansı bulunmamasına rağmen dağıtıcı gibi davranarak bayilere yüksek tutarda akaryakıt ikmal etmesinin 5015 sayılı Kanun'un 3. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine aykırı olduğundan bahisle, aynı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca 600.000 TL idari para cezası verildiği;
Petrol Piyasası Kanunu uyarınca, petrol piyasalarında her türlü faaliyette bulunmanın lisans alma koşuluna bağlandığı ve bayilerin, Kanun'a ve Kanun'un verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Yönetmeliklere uygun olarak, bayilik faaliyetleri kapsamında, akaryakıtı, kullanım esaslarına göre kullanıcılara iletmelerinin öngörüldüğü; dağıtım faaliyetinden söz edebilmek için ise, satış miktarı ve tutarına ilişkin mevzuatta herhangi bir kritere yer verilmemiş olup, serbest kullanıcılara akaryakıt toptan satışı ve ikmali dahil bayilere akaryakıt satışı ve ikmal faaliyetlerinin bütününün dağıtım faaliyeti olarak tanımlandığı;
Buna göre, bayilik lisansı sahibi olan davacı şirketin, tek seferde veya birden fazla kez bir başka bayiye yaptığı satışın, Petrol Piyasası Kanunun'da tanımlanan "dağıtım" faaliyeti kapsamında yer aldığı, anılan satışların süreklilik arz etmediğinden bahisle dava konusu Kurul kararının; dağıtıcı gibi davranarak bayilere yüksek tutarda akaryakıt ikmal etmek fiili sebebiyle tesis edilen kısmında hukuka aykırılık, bu kısmın iptali yolundaki Daire kararının ilgili bölümünde hukuki isabet görülmediği." gerekçesiyle, Dairelerinin anılan kararının reddine ilişkin kısmının onanmasına, iptale ilişkin kısmının bozulmasına karar verildiği belirtilerek;
Danıştay dava dairelerince ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarınca bozulması hâlinde Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmadığından, bozma kararına uyularak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, öncelikle bayi olmaları sebebiyle Kanun'da öngörülen idari para cezasının beşte birinin uygulanması gerekirken tamamına hükmedilmesi nedeniyle dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan, Anayasa Mahkemesinin iptal hükmü sonrası, süresi içerisinde yeni bir düzenleme yapılmaması nedeniyle iptal edilen madde dayanak alınarak idari yaptırım uygulanamayacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." denilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 13/03/2017 tarih ve E:2016/1576, K:2017/1199 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 18/12/2019 tarih ve E:2019/708, K:2019/4443 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/06/2021 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.