![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2021/1899
Karar No: 2021/8725
Karar Tarihi: 23.06.2021
Danıştay 6. Daire 2021/1899 Esas 2021/8725 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/1899
Karar No : 2021/8725
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ...
2- ...
3- ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Valiliği
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : ... Elektrik Üretim ve İnşaat A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN ÖZETİ : Trabzon İli, ... İlçesinde, ... Elektrik Üretim ve İnşaat A.Ş. tarafından yapılması planlanan "Ayvadere Regülatörü ve HES Projesi" için davalı idarece verilen ... tarih ve... sayılı Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir Kararının iptali istemiyle açılan davanın süreaşımı nedeniyle reddi yolunda ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : 1- Davalı tarafından Savunma verilmemiştir.
2- Davalı yanında müdahil tarafından, temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, davaya müdahale isteminde bulunan ... Elektrik Üretim ve İnşaat A.Ş.'nin davanın sonucuyla ilgili olduğu anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanunun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili düzenlemeleri uyarınca, davalı yanında davaya müdahale istemi kabul edilerek, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacılara iadesine, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 23/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Sürelerle İlgili Genel Esaslar" başlıklı 8. maddesinde; "... süreler tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar." aynı Kanunun "Dava Açma Süresi" başlıklı 7. maddesinin ilk fıkrasında; "Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür" hükmüne yer verilmiş, İvedi yargılama usulü başlıklı 20/A maddesinin 2. fıkrasında ise, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu hüküm altına alınmıştır.
25/11/2014 günlü, 29186 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumsuz Kararı" başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasında ise; Bakanlığın, Komisyon çalışmalarını ve halkın görüşlerini dikkate alarak proje için "ÇED Olumlu" ya da "ÇED Olumsuz" kararını on (10) iş günü içinde vereceği ve bu kararı, Komisyon üyelerine bildireceği, proje için verilen "ÇED Olumlu" ya da "ÇED Olumsuz" kararının Bakanlık ve Valilik tarafından askıda ilan ve internet aracılığı ile halka duyurulacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu işlemin Değirmencik Köyünde usulüne uygun olarak ilan edildiğini gösteren herhangi bir bilge ve belge sunulmadığı, davacılar tarafından dava konusu işlemin 04/11/2020 tarihinde öğrenildiği belirtilerek 09/12/2020 tarihinde davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
ÇED kararlarının usulüne uygun olarak ilan edilmemesi durumunda, öğrenme tarihinin davacı tarafından beyan edilmesi halinde, davacı tarafından dilekçesinde yazılı öğrenme tarihinde her zaman değişiklik yada yanlışlık olabileceğinden dilekçede beyan edilen öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak aleyhe yorumlanması hak arama hürriyetinin kısıtlanmasına yol açacaktır.
Öte yandan, idari işlemlerin nitelikleri gereği özel yasalarında genel dava açma süreleri dışında ayrı dava açma sürelerinin öngörülmüş olması halinde, idare tarafından idari işlemlerin nitelikleri ve tabi oldukları dava açma sürelerinin gösterilmemesi ve usulüne uygun olarak tebligat yapılmaması halinde, özel dava açma sürelerinin işletilmesine olanak bulunmadığından, Anayasa’nın 40. maddesi hükmü uyarınca, idari işlemin tebliğ tarihi olarak özel dava açma süresinin değil, altmış günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerekmektedir.
Bu durumda; dava konusu işlem usulüne uygun olarak ilan edilmediğinden davacılar tarafından öğrenme tarihi üzerine altmış günlük genel dava açma süresi içinde dava açıldığından, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle, aksi yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.