Danıştay 6. Daire 2018/6465 Esas 2021/8740 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/6465
Karar No : 2021/8740

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN ÖZETİ : Hatay ili, Arsuz ilçesi, ... Mahallesi, ... parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi ve 2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin mülga Gözcüler Belediyesi Encümeninin ... tarihli, ... sayılı kararı ile parselasyon işleminin onaylanmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı kararın iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi ... . İdari Dava Dairesince verilen ... tarihli, E: ..., K: ... sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın gerekçede oyçokluğuyla ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 23/06/2021 tarihinde kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY : Dava, Hatay ili, Arsuz ilçesi, ... Mahallesi, ... parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi ve 2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin mülga Gözcüler Belediyesi Encümeninin ... tarihli, ... sayılı kararı ile parselasyon işleminin onaylanmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı kararın iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince,dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, kapanan yolların doğrudan belediye adına tescil edilemeyeceği, öncelikle düzenleme ortaklık payı hesabında dikkate alınarak kamu kullanımına tahsis edilmesi gerekirken dava konusu encümen kararında kapanan yolların doğrudan belediye adına ihdas edildiği, ayrıca davalı idarece bir resmi kurumca onaylamış herhangi bir parselasyon planı ile rızai taksim sözleşmesi sunulmadığı, dava konusu parselasyon planında 2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesinin uygulanması için gerekli şartların bulunmadığı, dava konusu parselasyonun dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planının plan notlarının 10. maddesine göre konut alanlarında minimum parsel büyüklüğünün 300,00 m2 olarak belirlenmiş olmasına rağmen, parselasyon ile oluşturulan ... , ... , ..., ..., ... , ... ve ... parsellerin yüzölçümlerinin 300,00 m2 altında olması nedeniyle dayanağı imar planı hükümlerine uygun olmadığı sonucuna ulaşılarak dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş, İdari Dava Dairesince anılan karara karşı davalı idare tarafından yapılan yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, söz konusu karara karşı davalı idare vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.
Dosyanın incelenmesinden, tamamı davacıya ait olan... parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 695 m2 olduğu ve hisse ayrımı yapılmasının mümkün olmadığı, dava konusu parselasyon işleminde dava konusu parsel dışında diğer parsellerde hisse ayrımı yapılmasının davacının aleyhine bir duruma neden olmadığı görülmektedir.
Bu durumda, temyize konu kararda yer verilen diğer gerekçelerin isabetli olduğu, dava konusu imar uygulamasının tümünün denetiminin değil, yalnızca davacı parsellerine yönelik olarak getirilen tahsis ve uygulama şartlarının, dağıtım ilkeleri açısından değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu parselasyon işleminde davacıya ait taşınmaza yönelik 2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesi uygulamasının aleyhine bir durum oluşturmadığından anılan gerekçenin çıkarılması, temyize konu kararın düzeltilerek onanması gerektiği oyuyla dava konusu işlemin iptaline dair kararın onanmasına ilişkin Dairemiz kararına anılan gerekçe yönünden katılmıyorum.