14. Hukuk Dairesi 2018/3123 E. , 2019/2366 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.02.2012-04.12.2012 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne dair verilen 18.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl ve birleştirilen dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin kayden paydaşı olduğu 2292 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 152/1533 payının dava dışı önceki maliki ... tarafından 14.04.2011 tarihinde davalıya satıldığını, önalım hakkının kullanılmasına engel olmak için satış bedelinin fahiş gösterildiğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı payın önalım hakkı nedeniyle iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen davada davacı vekili, müvekkilinin kayden paydaşı olduğu 2292 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 152/1533 payının dava dışı önceki maliki ... tarafından 14.04.2011 tarihinde davalıya satıldığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı payın önalım hakkı nedeniyle iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taşınmazın gerçek bedelinin tapuda gösterilenden fazla olduğunu, kat karşılığı inşaat sözleşmesi görüşmeleri devam ederken davanın açılmasının fırsatçılık olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl ve birleştirilen davaların ayrı ayrı kabulü ile davaya konu taşınmazda davalıya ait 152/1533 payın iptali ile asıl ve birleştirilen davaların davacıları adına 1/2’şer oranda tapuya kayıt ve tesciline, davacılar tarafından yarı yarıya depo edilen toplam 185.321,00TL önalım bedelinin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, asıl davada davacı vekili ile davalı vekili temyiz etmişlerdir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur.Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı 3. kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla satış bedelinin resmi satış senedinde yüksek gösterildiğini iddia edebilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava konusu pay 100.000TL’ye satıldığı halde tapuda satış bedelinin 170.000TL olarak gösterildiğini ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş ise de bu iddiasını kanıtlayamamıştır. Ancak, önalım bedeli tapudaki satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibaret olup, mahkemece, satışın üzerinden çok zaman geçtiği gerekçesiyle dava konusu payın dava tarihi itibariyle keşfen belirlenen değeri ile tapudaki harç ve masrafların toplamı üzerinden önalım hakkı tanınması doğru değildir.
Bu durumda mahkemece, asıl davanın davacısı ...’e, dava konusu payın tapudaki satış bedeli olan 170.000TL ile davalı tarafından ödenen tapu masrafı 2.805TL’nin toplamından ibaret önalım bedelinin yarısı olan 86.402,5TL üzerinden önalım hakkı tanınmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.