Esas No: 2018/2166
Karar No: 2020/2069
Karar Tarihi: 05.05.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2166 Esas 2020/2069 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yargılanan sanıkların hükümlerini onarken, bazı sanıkların temyiz itirazlarını da reddetti. Ancak, bazı sanıklarla ilgili olarak yapılan yargılamanın adil olmadığına karar vererek hükmü bozdu ve davanın yeniden görülmesi gerektiğine hükmetti. Mahkeme, 3713 sayılı Kanun'un 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddelerine atıfta bulunarak sanıklara verilen cezaları açıkladı.
- 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddesi: Silahlı terör örgütüne üye olma suçunu düzenler.
- TCK'nın 62. maddesi: Cezanın şahsileştirilmesi ilkesini düzenler.
- TCK'nın 53. maddesi: Suçun unsurlarını belirtir.
- TCK'nın 58/9. maddesi: Terör amaçlı suçlardan kaynaklanan ceza artırımlarını düzenler.
- TCK'nın 63. maddesi: Terör amaçlı suçlarla ilgili hükümleri belirler.
16. Ceza Dairesi 2018/2166 E. , 2020/2069 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma (Diğer tüm sanıklar için)
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9 63, maddeleri uyarınca mahkumiyetleri
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-)Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... müdafii, sanık ..., sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafiileri, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-)Sanık ..., sanık ..., sanık ..., sanık ... hakkındaki hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sanıklar ..., ... ve ... yönünden;
a-)Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanması yapılan sanığın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK 156. maddesi gereğince de resen bir müdafii görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen "silahlı terör örgütü üyeliği" suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafii hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK 150/3, 188/1,197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
b-)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16.MD-956 E. 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas 2017/3 sayılı kararında; “... iletişim sisteminin ... silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil” olacağının kabul edildiği gözetilerek;
... kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanıklar ... ve ..."ın ... uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bu delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, öncelikle mümkün olması durumunda ilgili yerlerden temin edilecek sanık ..."a ait ayrıntılı ... tespit ve değerledirme tutanağının getirtilmesi yine temyiz aşamasında dosya içerisine geldiği anlaşılan ve sanık ..."nin ... kullanıcısı olduğunu gösteren ayrıntılı ... tespit ve değerlendirme tutanağı ile istinaf ve temyiz aşamalarında dosya içerisine gönderildiği anlaşılan sanıklar ... ve ..."e ait veri inceleme raporlarının, CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiilerine okunup diyecekleri sorulduktan sonra tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Sanık ... yönünden;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16.MD-956 E. 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas 2017/3 sayılı kararında; “... iletişim sisteminin ... silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil” olacağının kabul edildiği gözetilerek;
... kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanık ..."ın ... uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bu delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, öncelikle mümkün olması durumunda ilgili yerlerden temin edilecek sanık ..."a ait ayrıntılı ... tespit ve değerlendirme tutanağının getirtilmesi; ayrıca sanık hakkında aleyhe beyanlarda bulunan ve bir başka soruşturma kapsamında şüpheli olarak ifadesi alınan ..."in mümkün olması durumunda duruşmada tanık olarak dinlenilmesinin sağlanması, yine temyiz aşamasında dosya içerisine geldiği anlaşılan sanık ..."a ait veri inceleme raporu ile ... beyanlarının CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ve ... ile sanıklar ... müdafii ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık ... ile ..."ın üzerine atılı suçun niteliği ve bozma sebeplerine göre tahliye taleplerinin reddi ile sanıkların tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.05.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.