Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/9348 Esas 2019/7463 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9348
Karar No: 2019/7463
Karar Tarihi: 03.04.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/9348 Esas 2019/7463 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, önceden çalıştığı belediyenin kapatılması nedeniyle yeni belediyeye devredilmesi sonucu işine son verildiğini ve haklı olmadan işten çıkarıldığını iddia ederek tazminat talep etmiştir. Davalı ise davacının geçici işçi olarak çalışma süresinin bitmesine rağmen usulsüz bir şekilde çalıştırıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, davacının bazı taleplerini kabul ederken hafta tatili ücreti talebini reddetmiştir. Temyiz sürecinde ise, davacının ücret alacağı talebinin doğru olmadığı ve kabul edilmesi hatasıyla ilgili olarak kanun maddeleri incelenmiştir. İş Kanunu'nun 32. maddesine göre ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Davacının ödeme belgelerine göre Haziran ayının 14 gününe kadar ücret aldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının ücret alacağı bulunmadığı için talebin reddedilmesi gerekmektedir. Toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre davacının hangi tarihten sonra sendikal haklardan yararlanabileceği belirlenip alacaklar yeniden değerlendirilecektir. Kanun maddeleri 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddesi ve Toplu İş Sözleşmesinden yararlanma başlığını düzenleyen 39. maddedir.
22. Hukuk Dairesi         2016/9348 E.  ,  2019/7463 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili davacının kapatılan ... Belediyesinde temizlik işçisi olarak çalıştığını, Belediyenin kapatılması üzerine davalı ... Belediyesine devredildiğini, 14/6/2014 tarihinde kadro şartlarını taşımadığı gerekçesiyle iş akdinin davalı tarafça haksız feshedildiğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı, ulusal bayram genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve bakiye ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının iş akdinin geçici işçi olarak çalışma vizesinin sona ermesine rağmen usulsüz olarak çalıştırılması nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak hafta tatili ücreti talebinin reddine diğer taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu’nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.Somut olayda davacının son bordrosunda 15 Mayıs-14 Haziran 2014 tarihleri arası olmak üzere davacıya 1.578,91 TL ödeme yapıldığı dosyaya sunulan işçi ücreti ödeme kupüründen anlaşılmaktadır. Bu nedenle 14 gün Haziran ayından ödeme yapıldığından davacının ücret alacağı bulunmadığından talebin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
    Kabule göre de, davacı dava dilekçesinde Hizmet İş Sendikasına üye olduğunu belirtmiş olup dosyaya 01.06.2013-31.05.2014 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesi ibraz edilmiştir. Davaciya ait bordrolarda 2013/6. ayından itibaren sendika aidatı kesintisi yapıldığı, personel nakil bildiriminde de davacının sendikaya üye olduğunun belirtildiği anlaşılmakta ise de; dosyada davacının sendikaya üye olduğu ve davalı işverene sendika üyeliğinin bildirildiği tarihe ilişkin bir belge ve bilgi bulunmamaktadır. Hal böyle olmakla birlikte işçilik alacaklarının toplu iş sözleşmesine göre hesaplandığı anlaşılmaktadır. Toplu İş Sözleşmesinden yararlanma başlığını düzenleyen 39.maddeye göre;
    (1) Toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanır.
    (2) Toplu iş sözleşmesinden, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanır.
    (3) Toplu iş sözleşmesinin imza tarihi ile yürürlük tarihi arasında iş sözleşmesi sona eren üyeler de, işsözleşmelerinin sona erdiği tarihe kadar toplu iş sözleşmesinden yararlanır.
    İlgili düzenleme göz önünde bulundurularak davacının hangi tarihten itibaren sendikal haklardan yararlanabileceği netleştirildikten sonra hüküm altına alınan alacaklar yeniden değerlendirilmelidir.
    Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine, 03.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.