Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/12652 Esas 2016/10784 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/12652
Karar No: 2016/10784
Karar Tarihi: 15.12.2016

Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/12652 Esas 2016/10784 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dolandırıcılık suçundan yapılan soruşturma sonunda, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Ancak müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliği, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen kanun yararına bozma talebine dayanarak kararı bozmuştur. Bu kararda, Cumhuriyet savcısının soruşturma görevini yerine getirmediği, somut olayda müştekinin şikayet dilekçesinden sonra hiçbir işlem yapılmadan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği ve anılan Kanun'un 173/3. maddesi koşullarının oluşmadığı belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi, 170/2. maddesi, 172. maddesi ve 173/3. maddesi.
23. Ceza Dairesi         2016/12652 E.  ,  2016/10784 K.

    "İçtihat Metni"




    Dolandırıcılık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 22/05/2015 tarihli ve 2015/39623 soruşturma, 2015/54104 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliğinin 04/06/2015 tarihli ve 2015/1303 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 15/11/2016 gün ve 10003-2016-kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25/11/2016 gün ve 2016/392238 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteminde;
    5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda müşteki Zaninoni International Forwarding Agen Spa isimli firmanın İtalya da havayolu, denizyolu ve karayolu taşıma faaliyetinde bulunduğu, müşteki firmanın Türkiye"de yapacağı deniz taşıma işi nedeniyle şüpheliyle anlaştığı ve şüphelinin hesabına 307.927,62-USD ödemesine rağmen şüphelinin işi yapmayıp kayıplara karıştığından bahisle şüpheli hakkında şikayette bulunulması üzerine, şüphelinin eyleminin Türk Ceza Mevzuatı açısından herhangi bir suç unsuru oluşturmadığı eylemin bu hali ile Hukuk Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinde çözümü gereken tazminata ve özel hukuk kurallarına konu hukuki mesele kapsamında kaldığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, somut olayda taraflar arasındaki akdedilen sözleşme ile taraflar arasında icra mahkemesi ve müdürlüğünde bulunan dosyaların celp edilmesi, şüphelinin ifadesine başvurulması suretiyle, toplanacak deliller ve yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, müştekinin şikayet dilekçesinden sonra hiçbir işlem yapılmadan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliği"nin 04/06/2015 tarihli ve 2015/1303 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 15/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.