Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/800 Esas 2018/4135 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/800
Karar No: 2018/4135
Karar Tarihi: 11.09.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/800 Esas 2018/4135 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye hukuk mahkemesinde açılan sözleşmenin iptali davasında, taşınmaz satışı ve inşaat sözleşmeleri arasında ticari olmayan bir tüketici işlemi niteliğinde bir eser sözleşmesi olduğu belirlenerek, davacı lehine kısmen karar verilmiştir. Ancak, davalının tüketici statüsüne sahip olduğu da göz önüne alındığında, kararın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, karar re'sen bozulmuştur. Kanun madde açıklamaları: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun madde 3/1/k - tüketicinin tanımı, Kanun madde 3/1/l - tüketici işlemi tanımı.
23. Hukuk Dairesi         2016/800 E.  ,  2018/4135 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili; maliki olduğu taşınmazın üzerinde yapacağı binadaki daireyi harici senet ile davalıya sattığını, inşaatın yapımına 1996 yılında başladığını, inşaat devam ederken de davalı ile 1998 yılında bu satışı noter satışına dönüştürerek satışı resmileştirdiğini, davalının bu tapu üzerine de şerh kaydı koydurduğunu, ancak 2000 yılında doğan ekonomik kriz nedeni ile inşaatı tamamlayamadığını bunun üzerine davalı ile anlaşma yaparak, davalının köydeki evinin inşaat işlerine karşılık tarafların aralarındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesini feshetmek ve tapudan ilgli şerhi terki etmek üzere anlaştıklarını, davacının yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davalının tapu üzerindeki şerhi terkin ettirmediğini, belirterek, öncelikle söz konusu noterden yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin feshi ile bu satış sözleşmesine davalı tarafından konulan tapudaki şerhin kaldırılmasına, olmadığı takdirde davalının arsasının üzerine yapmış olduğu inşaatın malzeme işçilik bedelinin davalıdan tahsili ile tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşmenin 1996 yılında akdedilmesine rağmen, işbu davanın 2006 yılında açıldığını ve bu sebeple zamanaşımı def"inde bulunduğunu, inşaatı tamamlanarak satışı vaad edilen dairenin zamanında teslim edilmediğini, dairenin teslim edilmediği her ay için 100,00 TL kira bedeli ödenmesinin kararlaştırıldığını, davacının iddia ettiği gibi davalının köy evi için 30.000,00 TL değerinde bir inşaat yapmadığını ve davacının kötü niyetli olduğunu savunarak haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, biilrkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tanıklarının ifadelerine göre, davalıya ait ... Kasabasındaki evin davacı tarafından tamamlandığı, davalının kötü niyetli olarak tapudaki vaki şerhi kaldırtmadığı, davalı vekilinin yargılamada söz konusu evin davacı tarafından yapıldığını kabul etmesi karşısında, evin davacı tarafından yapıldığının ispat edildiği, ancak sözleşme gereğince şerhin kaldırılmasına ilişkin sözleşmesel şartın gerçekleştinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 20.812,00 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1)Taraflar arasında iki hukukî ilişki bulunmaktadır. Bunlardan ilki taşınmaz satışı; diğeri ise davalının köydeki evinin inşa edilmesine ilişkin eser sözleşmesidir. Her iki hukukî ilişkide, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden davalı gerçek kişi 6502 sayılı Kanun madde 3/1/k anlamında tüketicidir. Karşı taraf ise, ticari amaçla gelir elde etmek isteyen bir gerçek kişidir. Davalı ve davacının açıklanan hukukî statüleri nazara alındığında,
    taraflar arasında 6502 sayılı Kanun madde 3/1/l anlamında bir tüketici işlemi niteliğinde bir eser sözleşmesi söz konusudur. Tüketicinin taraf olduğu bir eser sözleşmesinden kaynaklanan davanın tüketici mahkemesinde veya tüketici mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerekirken, asliye hukuk mahkemesince esas girilip karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.