23. Hukuk Dairesi 2016/765 E. , 2018/4134 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın sözleşmenin feshi yönünden kabulüne, tazminat yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davacı ile davalı firma arasında ... . Noterliğinin 18 Şubat 2010 tarih ve ... yevmiye numaralı gayrımenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davalı firma yetkililerinin sözleşmede belirtilen taahhütlerini yerine getirmediğini ve davacıya ait taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı binayı yıkarak davacıya zarar verdiğini beyan ederek 20.000,00 TL maddi tazminatın ticari faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline, ... . Noterliğinin 18 Şubat 2010 tarih ve ... yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; sözleşmenin imza tarihinde yürürlükte olan imar planının mahkeme kararıyla iptal edildiğini, bunun sonucunda Büyükşehir Belediyesince imar planı çalışmalarının başladığını, 17.01.2012 tarihinde tasdik edildiğini ve halen de imar çalışmalarının devam ettiğini, bu nedenle müvekkil firma tarafından herhangi bir çalışma ve inşaat yapılamadığını, sözleşmenin 8. maddesi gereğince teslim süresinin imar problemleri nedeniyle uzayacağının da hüküm altına alındığını, imar çalışmaları tamamlanarak ilgili belediye tarafından davalı firmaya inşaat için izin ve ruhsatlar verildiğine davalı şirketin sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getireceğini, davalı firmanın olayda bir kusurunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; arsa üzerindeki davacıya ait eski binanın yıkılması dışında, sözleşmeden doğan yükümlülüklerin davalı yüklenici tarafından yerine getirilmediği hususunun tarafların kabulünde olduğu, sözleşmeye konu binanın inşası bakımından, davacıya ait arsa üzerindeki eski binanın yıkılmasının fiili bir zorunluluk olduğu, bu zorunluluk, davalı yüklenici tarafından yerine getirilmekle, davacı arsa sahibi yararına bir işlem gerçekleştirildiği ve böylece davacı arsa sahibinin veya anlaştığı yeni yüklenicinin söz konusu eski binanın yıkım külfetinden kurtulduğu ve ekonomik yönden menfaat elde ettiği, bu nedenle davalı yükleniciden binanın değerine ilişkin olarak davacı arsa sahibinin talep ettiği maddi tazminat isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin feshine yönelik davanın kabulü ile ... . Noterliğinin 18 Şubat 2010 tarih ... yevmiye numaralı
düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, tazminat istemine yönelik davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2) Davalı vekilinin temyiz itirazları bakımından; taraflar arasında 18.02.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedilmiş, sözleşmenin akdinden itibaren yirmi ay içinde inşaatın teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Ancak dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, dava konusu taşınmazın bulunduğu mahalde, 28.01.2010 tarihinde 13.04.2007 tarihli imar planı uygulamasının İdare Mahkemesi tarafından yürütmenin durdurulmasına karar verildiği, 28.05.2012 tarihinde yeni imar planı yapılarak, belediye tarafından inşaat yapılmasına izin verildiği anlaşılmaktadır. Dava tarihi itibariyle imar durumuna ilişkin yürütmenin durdurulması karşısında, yükleniciden inşaat yapması beklenemez. Her ne kadar arsa sahibi ile dava dışı üçüncü kişi arasında 17.04.2013 tarihinde yeni bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedilmiş ve taraflar arasındaki sözleşmenin ifasından davacı vazgeçmiş ise de, her davanın açılış tarihi itibariyle sonuçlandırılması gerektiğinden, dava tarihi itibariyle, davacının sözleşmenin feshini talep etmesi yukarıda ifade edilen gerekçeyle hukuken yerinde olmayıp, işbu fesih talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yüklenicinin kusuru nedeniyle sözleşmenin feshine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına bozulmasına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, temyiz peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.