23. Hukuk Dairesi 2015/9802 E. , 2018/4132 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davacı kooperatif ile müteahhit ... Yapı Malz. Mad. San. Tic. Ltd. Şti. arasında ... . Noterliğinin 29.05.1996 tarih ve ... yevmiye nolu düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat yapım ve satış vaadi sözleşmesi akledildiğini, sözleşme çerçevesinde 26 nolu dubleks konutun 11.07.2002 tarihinde 5000 TL bedel ile müteahhit firma ... Yapı Şir. tarafından dava dışı ... , ... ve ... satılarak tapuya tescilinin sağlandığını, davacının, inşaatların süresinde tamamlanmaması üzerine 01.03.2004 tarihinde ... Asliye . Ticaret Mahkemesinin 2004/166 Esas sayılı dosyası ile yüklenici aleyhine akdin feshi için dava açtığını, mahkemece sözleşmelerin feshine karar verildiğini, akabinde dava dışı ... , ... ve ... aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/191 Esas sayılı dosyasında Tapu İptal ve Tescil davası açıldığını, Mahkemece davanın kabulü ile 26 nolu taşınmazın tapusunun iptal edilerek davacı kooperatif adına tesciline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, taşınmazın tapu iptal tarihinden 4 gün sonra değerinin çok altında bir bedelle aynı yerde ikamet ettikleri davalı ..."e satıldığını, davalının kötüniyetli olduğunu ve tapu kaydının yolsuz olduğunu bilerek taşınmazı satın aldığını beyan ederek davalı adına kayıtlı olan tapu kaydının iptal edilmesini ve kaydın davacı kooperatif adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin taşınmazın emlakçı vasıtası ile satın aldığını tapu kaydında yapılan inceleme de hiçbir hukuksal engel bulunmadığını, taşınmazı tapu senedi ile 03.05.2010 tarihinde satın aldığını, vergilerini ödediğini, kooperatif ya da müteahhit firmanın dava konusu taşınmazı inşaa edip de tamamlama gibi bir durumunun söz konusu olmadığını; davacının kendi inşaa etmediği binayı kendi yaptığı ve daha sonra feshettiği sözleşme neticesi haksız kazanç elde edeceğini müvekkilinin kusuru bulunmadığını ve tapu kaydına güven ilkesinin uygulanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı ..., ... ve ... r"in dava konusu taşınmazı 03.05.2010 tarihinde 7.500,00 TL bedel ile davalı ..."e Tapu müdürlüğünde devrettiği, dava konusu taşınmazın
bulunduğu ... yöresinin tatil beldesi niteliğinde bulunması nedeniyle taşınmaz alım ve satım işlerinin, kooperatif kurulumunun yoğun olduğu, yükleniciler tarafından kat karşılığı inşaat yapımına sıklıkla başvurulduğu, taşınmaz satın almak isteyen kişilerin, kısa bir araştırma ile sözleşme yaptıkları tapu malikinin gerçek hak sahibi olup olmadığını öğrenebilecek durumda olduğu, nitekim taşınmazın devralınmadan önce davalı olduğu kooperatif sakinleri tarafından da bilindiği, kaldı ki taşınmaz bağımsız bölümlerinin su basman seviyesinde ve tapuda pansiyon vasfına rağmen davalı tarafından arsa m² birim rayiç değeri üzerinden alınması da hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve davalının tapu kayıtlarındaki yolsuz tescilden iyiniyetli olarak haberinin bulunmadığının kabul edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 26 nolu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.