9. Hukuk Dairesi 2013/5866 E. , 2013/13612 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Davalı vekili tarafından verilen 15.01.2013 havale tarihli dilekçede, Dairemizin 15.10.2012 tarih, 2010/ 25706 E ve 2012/ 34356 K sayılı onama kararının maddi hataya dayalı olarak verildiği ileri sürülerek kararın ortadan kaldırılması ve hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur. Bahsi geçen dilekçe ve ekindeki evrak ile dosya yeniden incelendi gereği düşünüldü.
Davalıya ait apartmanın 7 bağımsız bölümden oluştuğu ve mahkemece kısmi süreli iş sözleşmesi kapsamında görev yaptığının kabul edilmesine rağmen tam süreli çalışanlara özgü bir hak olan hafta tatili ücretinin hüküm altına alınması hatalıdır. Dairemizce bu husus gözden kaçırılarak hafta tatili ücreti isteğinin kabulü yönünden de karar onanmıştır. Hafta tatili yönünden maddi hataya dayalı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA ve hükmün aşağıdaki şekilde bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, davalıya ait ... apartmanında 15.7.2001 - 25.6.2008 tarihleri arasında kapıcı olarak çalıştığını, çalışma süresi boyunca hiç ücret ödenmediğini ve sigortasız olarak çalıştırıldığını, apartmanın kapıcı dairesinde ikamet eden davacıdan aylık 50 TL kira alındığını, davacının sigortasız çalıştırıldığını kuruma bildirmesi üzerine iş akdine son verildiğini, davacının her akşam çöp toplama, iki günde bir apartmanı ve çevresini süpürme, hafta sonu apartmanı yıkamak ve silmek, kanalizasyon kapağını açıp temizlemek, aidatları toplamak, dairelerde bulunan çağrı cihazlarına yanıt verip istenilen alış verişleri yapmak, sürekli bina önünde durup dilenci ve yabancıların apartmana girmesini engellemek, bina otoparkına yabancı araç park etmesini önlemek, kömürlükleri temizlemek gibi işleri yaptığını, mesai sınırlaması olmadan çalıştığını beyan etmiş, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, Bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti alacakları ile ücret alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı işveren, davacı ile davalı apartman arasında hizmet ilişkisi bulunmadığını, 7 yıl gibi uzun bir süre ücret almadan çalıştırılma iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı apartmanın 7 daireden ibaret küçük bir apartman olduğunu, merkezi ısınma bulunmadığını, temizliğin apartman sakinlerince yapıldığını, kapıcı ihtiyacı bulunmadığını, ihtiyaç olduğunda genel temizlik için temizlikçi tutulduğunu, apartmanın ortak giderlerinin karşılanması için 8 numaralı bağımsız bölümün davacının eşine kiraya verildiğini, kira bedelini artırmaması ve apartman sakinlerini rahatsız edici davranışlarda bulunması nedeni ile kiralananı tahliye etmesinin istendiğini, bunun üzerine davacının kötüniyetli olarak kuruma şikayette bulunduğunu, davacının çalışmaya ilişkin iddialarının gerçek dışı olduğunu davacının sağlık durumunun da bu işleri yapmasına imkan vermeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, apartman karar defterinde yazılı görevler ile tanık anlatımlarına göre davacının fiili çalışmasının kısmi süreli olarak değerlendirilmesi ve günde 2.5 saat çalışma esasına göre hüküm kurulmuştur.
Kararı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçi hafta tatili ücreti isteğinde bulunmuş, mahkemece talebin kabulüne karar verilmiştir.
1475 sayılı Yasanın 41. maddesinde, hafta tatiline hak kazanabilmek için önceki 6 günde günlük iş sürelerine göre çalışmış olmak şartı bulunmaktaydı. 4857 sayılı İş Kanununda ise, haftalık iş süreleri çalışılan günlere farklı şekilde dağıtılabileceğinden, hafta tatili tanımı değişmiş, işçinin 63. maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışılmış olması kaydıyla 7 günlük zaman dilimi içinde kesintisiz 24 saat dinlenme hakkı öngörülmüştür. 63. maddede ise, genel bakımdan iş süresinin haftalık en çok 45 saat olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle 4857 sayılı İş Kanununun uygulandığı dönemde, haftalık çalışma süresinin 45 saati bulamayacağından, kısmi süreli iş ilişkisinde işçinin hafta tatiline hak kazanması mümkün olmaz(Yargıtay 9.HD. 8.12.2009 gün, 2009/ 44744 E, 2009/ 33940 K).
Mahkemece davacının 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalıştığı süre bakımından hafta tatili ücreti isteğinin reddi yerine yazılı şekilde talebin kabulüne karar verilmesi hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarda gösterilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.