MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı araca, davalıların malik, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın tam kusurlu çarpması sonucu hasarlandığını belirterek sigortalıya ödenen 6.081.00 TL’nın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Genç İnş. Ltd. Şti. yetkilisi, duruşmaya gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
Davalı ... vekili ile davalı ..., kusur oranına ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Daire’nin 31.03.2008 tarih, 2007/5045 Esas ve 2008/1557 Karar sayılı bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, 5.589.76 TL’nın faiziyle birlikte davalılardan (sigorta şirketi poliçe limitinden sorumlu olarak) müteselsilen tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkeme hükmü davalı ...’a 12.04.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi 1086 sayılı HUMK.’nun 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 18.07.2011 tarihinde harç yatırılarak
temyiz defterine kaydedilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 20.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.