3. Hukuk Dairesi 2020/4464 E. , 2020/5584 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıya ait ... isimli iş yerinde 06.01.2005-30.09.2008 tarihleri arasında çalıştığını, son net ücretinin 638,70 TL olduğunun, 09:00-21:00 veya 22:00 saatleri arasında çalıştığını, dini bayramlar dışındaki genel tatillerde çalışmasını sürdürdüğünü, iş sözleşmesinin iş yerinin kapatılacağı gerekçesiyle işveren tarafından sonlandırıldığını, 2008 yılı Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarına ait 3 aylık ücret alacağının ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, 500,00TL kıdem tazminatı, 100,00TL ihbar tazminatı, 100,00TL fazla çalışma ücreti, 100,00TL genel tatil ücreti alacağı ve 1.917,00TL ücret alacağı olmak üzere toplam 2.717,00TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kıdem tazminatı alacağı isteminin reddine, ihbar tazminatı alacağı isteminin kabulü ile 327,86TL tazminata dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, Ücret alacağı talebinin kabulü ile 2.107,71TL alacaktan 100,00TL"sine dava tarihinden, 2.007,71TL"sine ıslah itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, fazla çalışma ücreti alacağının 9.090,14TL (%30 hakkaniyet indirimi) 100,00TL"sine dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, genel tatil ücreti alacağının 100,00TL"sine dava tarihinden itibaren, 329,11TL"sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık 818 Sayılı BK.nun 313. ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet akdinden kaynaklanmakta olup, davacının 30.09.2008 tarihinde hizmet akdinin sona erdiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık hizmet aktinin haklı nedenle feshedilip edilmediği ve davacının tazminata hak kazanıp kazanmadığı konusunda toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun "istisnalar" başlığını taşıyan 4/b. Madde ve fıkrasındaki "50"den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde," İş Kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı açıkça belirtilmiştir. Bu durumda uyuşmazlıkta uygulanacak hükümler davanın açıldığı tarih itibariyle 818 Sayılı Kanun hükümleridir. Davacının istemleri arasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ücreti ile ücret alacağı yer almaktadır. BK.’nun 344. Maddesi’nde, "muhik sebeplerden dolayı gerek işçi gerekse iş sahibi, bir ihbara lüzum olmaksızın her vakit akdi fesedebilir. Ezcümle, ahlaka müteallik sebeplerden dolayı yahut hüsnüniyet kaideleri noktasından iki taraftan birini artık akti icra etmemekte haklı gösteren her hal, muhik bir sebep teşkil eder. Bu gibi hallerin mevcudiyetini hakim taktir eder. Fakat işçinin kendi kusuru olmaksızın duçar olduğu nispeten kısa bir hastalığı yahut kısa müddetli biraskeri mükellefiyeti ifa etmesi, muhik sebep olarak kabul edilemez." hükmü, yine BK.’nun 345/1. Maddesi’nde ise, "Muhik sebepler bir tarafın akte riayet etmemesinden ibaret olduğu taktirde, bir taraf diğer tarafa onun akit ile müstehak iken mahrum kaldığı feri menfaatler de nazara alınmak üzere, tam bir tazminat itasıyla mükellef olur." hükmü ve yine anılan maddenin 2. fıkrasında ise, "bundan başka hakim vaktinden evvel feshin mali neticelerini, hali ve mahalli adeti gözönünde tutarak taktir eder." hükmü vazedilmiştir.
Somut olaya dönülecek olursa; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, hizmet akdinin haksız olarak davalı tarafından feshedilmesi nedeniyle hak kazanılacak olan fesih tazminatı alacağı isteğine ilişkindir. Eksik incelemeyle 818 sayılı yasa gereği kıdem tazminatı istenemeyeceği kanaatine varılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece de hükme esas alınmış bilirkişi raporuna göre; davacının, dava dilekçesinde iddia ettiği gibi ücret alacakları olduğu belirlenmiştir. Bu durumda davalının iş akdini haksız nedenle feshettiği görülmektedir. Davacının kıdem tazminatı talebi haklı nedenle fesih tazminatı talebi olarak nitelendirilerek 818 Sayılı BK’nun 344 ve 345. maddeleri uyarınca davacı lehine bir tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı bir değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirir
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 31,40 TL harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.