10. Hukuk Dairesi 2015/23048 E. , 2015/22490 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, sigorta primine esas kazanç (ücret) tutarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum, ... İnş. Aş ve ... ... Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
26.05.2007-31.10.2008 tarihleri arasında davalılardan Vena-... iş ortaklığına ait işyerinde 2.800,00 TL ücretle, 04.11.2008-18.06.2009 tarihleri arasında ise ... ... Ltd. Şti’ne ait işyerinde net 2.900,00 TL ücretle hizmet akdine tabi olarak geçen çalışma (zorunlu sigortalılık) süreleri yönünden ilk dönemde 2.800,00 TL, ikinci dönemde 2.900,00 TL net ücretle çalışıldığının tespitine ilişkin davanın yasal dayanakları olan 506 sayılı Kanunun “Prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrası ile 5510 sayılı Kanunun “Prime esas kazançlar” başlıklı 80. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, sigortalıların prime esas kazançlarının nasıl belirleneceği açıklanmıştır. Diğer taraftan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun; 288. maddesinde, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri belir bir tutarı geçtiği takdirde senetle kanıtlanması gerektiği, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri, ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple belir bir tutardan aşağı düşse bile senetsiz kanıtlanamayacağı bildirilmiş, 289. maddesinde, 288. madde uyarınca senetle kanıtlanması gereken konularda yukarıdaki hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati durumunda tanık dinlenebileceği, 292. maddesinde de, senetle kanıtlanması zorunlu konularda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinlenebileceği
açıklanarak delil başlangıcının, dava konusunun tamamen kanıtlanmasına yeterli olmamakla birlikte, bunun var olduğunu gösteren ve aleyhine sunulmuş olan tarafça verilen kağıt ve belgeler olduğu belirtilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200. ve 202. maddelerinde de bu düzenlemeler korunmuştur.
Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10-480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10-608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10-1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ile ortaya çıkan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda, dosyada mevcut 13.03.2013 tarihli grafolog bilirkişi raporu suretinden, 2007/5-12 ve 2008/1-10. aylara ilişkin ücret bordrolarındaki imzaların davacıya ait olmadığının tespit edildiği, bununla birlikte dava konusu olan diğer dönemlere ilişkin (2008/11-2009/6 arası aylara ait) ücret bordrolarının incelenmediği ve davacı tarafından dosyaya ücret iddiasına ilişkin yazılı belge de sunulmadığı anlaşılmakta olup, Mahkemece sigorta primine esas kazanç tutarı konusunda öngörülen yönteme uygun inceleme ve araştırma yapılmaksızın istemin kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Bu bakımdan, Mahkemece, davacının 2008/11-2009/6 arası aylara ilişkin ücret bordrolarındaki bildirimleri incelenmeli, bu ücret bordrolarındaki bildirimlerin Kuruma bildirimlerle uyumlu olup olmadığı, bordrolarda davacının imzası bulunup bulunmadığı irdelenmeli, davacıdan ücret iddiasına ilişkin yazılı delilleri sorularak deliller ikame edilmeli, davacının iddiasını ispat eder yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı teşkil edecek kanıtların bulunması halinde tanık deliline başvurulmalı, bu aşamada davanın kamu düzenine ilişkin niteliği gereği işveren veya vekilinin beyanlarının tek başına Mahkemeyi bağlayıcı olmadığı göz önünde bulundurulmalı, tüm kanıtlar toplandıktan sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
O halde, davalı Kurum, ... İnş. Aş ve ... ... Ltd. Şti vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davalı ... İnş. Aş. ve ... ... Ltd. Şti’ne geri verilmesine, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.