10. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4334 Karar No: 2020/439 Karar Tarihi: 21.01.2020
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/4334 Esas 2020/439 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle kamu davası açılmış ve mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, mahkeme kararında yapılan hatalar nedeniyle karar bozulmuştur. İlk olarak, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmesine rağmen sanığın kuruma başvuruda bulunmaması nedeniyle, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak, açılan kamu davası üzerine hüküm kurulmuştur. İkinci olarak, sanığın itiraz hakkına ilişkin yasa yolunun usulüne uygun bir şekilde bildirilmediği için kovuşturma şartının oluşmadığı, ancak yargılamaya devam edilerek sanığın mahkumiyetine karar verildiği belirtilmiştir. Son olarak, suça konu olan eylem nedeniyle belirlenen temel hapis cezasının orantılı olmadığı ve TCK’nın 3 ve 61. maddelerindeki ilke ve ölçütlere uygun olmadığı ifade edilmiştir. Kanun maddeleri ise şunlardır: 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesi (2,3 ve 4. fıkraları), 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi, TCK’nın 3 ve 61. maddeleri.
10. Ceza Dairesi 2019/4334 E. , 2020/439 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ADANA 24. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Sanık hakkında, suça konu 22.06.2014 tarihli eylemi nedeniyle, ilk olarak 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca 08.10.2014 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verildiği, kararın infaz için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği ve 13/11/2014 tarihli uyarılı ilk çağrı yazısının 01.12.2014 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen, sanığın kuruma başvuruda bulunmaması nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak, açılan kamu davası üzerine yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğu görülmüş ise de; 1- 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz işlemlerinde, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak üzere çıkarılan ilk uyarılı başvuru davetiyesinin tebliği üzerine, müracaatta bulunmayan şüphelinin, aynı Kanunun 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için; "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen başvuruda bulunmadığı takdirde, şüpheli hakkında kamu davasının açılması gerektiğinden; inceleme konusu olayda ikinci uyarı yapılmadığı için kamu davasını açma koşulları oluşmadan davanın açılmış olduğu, 2- Sanığın erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı, dolayısıyla sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, 26/11/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı, Anlaşıldığından; 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi, 3- Kabule göre; Suçun işleniş biçimi ile suç konusunun miktarı, önem ve değerine göre, sanık hakkında temel hapis cezasının alt sınır aşılarak tayin edilmesi yerinde ise de; TCK"nın 3 ve 61. maddelerindeki ilke ve ölçütlerle orantılı olmayacak şekilde temel hapis cezasının alt sınırdan fazla uzaklaşılarak 3 yıl olarak belirlenmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 21.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.