17. Hukuk Dairesi 2016/4125 E. , 2019/138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 06/08/2012 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni, trafik sigortacısı olduğu aracın davacı idaresindeki motosiklete çarptığını, davalının kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunun ceza yargılaması ile tespit edildiğini, davacının hayati tehlike geçirecek ve kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığını, uzun süre yatarak tedavi görmek zorunda kaldığını beyanla 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan tahsiline, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Şirketi vekili davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminata ilişkin dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminata yönelik davanın kısmen kabulü ile 7.500,00 TL manevi tazminatın davalılar ...
ve ..."ten müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; ceza dosyasındaki oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporundaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf dava dilekçesinde, talep edilen tazminatlar için kaza tarihinden yasal faiz işletilmesini talep etmiş; mahkemece, hükmedilen manevi tazminat yönünden temerrüt faizine karar verilmemiştir.
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Bu nedenlerle mahkemece, davacı lehine hükmedilen manevi tazminata, kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmemesi doğru değil bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 3. bendindeki "7.500,00 TL manevi tazminatın" ibaresinden sonra gelmek üzere "kaza tarihi olan 06/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte" ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 384,24 TL kalan onama
harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."den alınmasına peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.