1. Hukuk Dairesi 2017/4776 E. , 2020/3050 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, son eşinden 17.05.2007 tarihinde boşandığını, davalı oğlu ..."ın boşanma kararı kesinleşince eşinin dava açıp taşınmazların yarısını alabileceği, bu nedenle taşınmazları kendisine devretmesi, bir yıl geçince geri devredeceği telkini üzerine ona inanarak bu durumu kabul ettiğini, satış aşamasında akraba oldukları için satışın iptal edilebileceğini beyan etmesi üzerine de maliki olduğu ...parsel ile ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını, 02.08.2007 tarihinde oğlunun arkadaşı olan davalı ..."a satış suretiyle temlik ettiğini, ancak ne oğlundan ne de ..."dan herhangi bir para almadığını, taşınmazları kullanmaya devam ettiğini, daha sonra avukatından eşinin taşınmazları alamayacağını öğrenince durumu oğluna anlatıp taşınmazları istediğini, ancak herhangi bir işlem yapılmaması üzerine yaptığı araştırmada ..."nun taşınmazları yine oğlunun arkadaşı olan davalı ..."a devrettiğini öğrendiğini, davalıların samimi arkadaş olup, işbirliği içerisinde kendisini hileye düşürdüklerini, kandırıldığını 01.07.2010 tarihinde tapuda yaptığı araştırma ile öğrendiğini ileri sürerek, hile ve müzayaka sebebi ile tapu kayıtlarının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., davacının yeni bir evlilik yapmak için taşınmazları kendi rızası ile sattığını, diğer davalıları tanımadığını, davacının kandırıldığı iddiasıyla yapmış olduğu şikayeti ile ilgili takipsizlik kararı verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., iddiaların doğru olmadığını, davacının oğlu ... ile aynı firmada çalıştıklarını ve onun aracılığı ile satıştan haberdar olduğunu, taşınmazları görerek 20.000,00-TL ödeyerek satın aldığını, ancak davacının taşınmazları sattığı halde mahsulleri topladığından bahisle şikayetçi olması sebebi ile bu hareketlerinden rahatsız olarak geri alabileceğini söylediğini, davacının kabul etmediğini, paraya ihtiyacı olunca da taşınmazları emlakçı aracılığı ile davalı ..."a sattığını, davalı ..."ı tanımadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., ..."da tekstil işi yaptığını ve ... İli ile de bağlantılarının olduğunu, bir arkadaşının taşınmazların satışını haber verdiğini, yatırım yapmak ve ileride yerleşmek amacıyla çekişmeye konu yerleri aldığını, işyerinden ayrılamadığı için vekili aracılığı ile işlemi gerçekleştirdiğini, diğer davalıları tanımadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, "Somut olaya gelince; davacı her ne kadar hileye düşürülmek suretiyle taşınmazlarını devrettiğini iddia etmiş ise de, davacının, davalılar ... ile ..."nun da aralarında bulunduğu şahıslar hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu 17.08.2009 tarihli şikayet dilekçesinde özetle; borçlarının olması
sebebi ile taşınmazlarını formaliteden, hiçbir bedel almadan, çocuklarının gösterdiği ..."ya devrettiğini beyan etmiş olması karşısında davacının iradesinin fesada uğratıldığının kabulüne olanak yoktur. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde mahkemece iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 23.00. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.