9. Hukuk Dairesi 2017/20368 E. , 2019/22561 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı taraflar avukatları istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi taraflar avukatlarının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
Taraflar arasındaki, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17/12/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, davalıya ait işyerinde 01.04.1991- 01.06.2011 tarihleri arasında çalıştığını ve iş akdinin haklı bir neden olmadan feshedildiğini, gerçek ücretinin 2.750 TL olmasına karşın asgari ücret gösterildiğini, işçilik alacaklarının da ödenmediğini ileri sürerek; kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla mesai, genel tatil ücretleri ile asgari geçim indirimi alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının, davalıya ait işyerinde belirli aralıklarla şube yöneticisi olarak çalıştığını, sigortaya bildirilen ücretin doğru olduğunu, işyerinde 11 saatlik çalışma süresini aşmayan sürelerle çalıştığını, yönetici olan davacının fazla çalışma ücreti talep hakkı olmadığını , iş sözleşmesine göre personelin aylık ücretlerine fazla mesailerin de dahil olduğunu, davacının kendine ait işyerinde çalışmak için işten kendisinin ayrıldığını, imzalı ibra ve beyan belgesi bulunduğunu, davacının tüm alacaklarına karşı şirkete ait bir taşınmazın davacıya devredildiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D)İstinaf başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından; tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, ancak HMK’nun 355. maddesi uyarınca mahkemece eksik harç tahakkuk ettirildiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak, yeniden hüküm kurulmuş ve davanın yine kısmen kabulüne karar verilmiştir.
F)Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
G)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta; dava dilekçesinde, davacının aylık ücretinin net veya brüt olduğu belirtilmeksizin 2.750 TL olduğunu ve kayıtlardaki ücretin gerçeği yansıtmadığı iddia edilmiştir.
29.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda davacının aylık ücreti brüt 2.000 TL kabul edilmiş ve davacı vekilince, 08.05.2015 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde hesaplamaların en az net 2.500 TL ücret üzerinden yapılması gerektiği ileri sürülmüştür.
Davacı vekilinin rapora itirazı ve özellikle Tuik yazısı ile davalı tanıklarının beyanları dikkate alındığında, davacının aylık ücretinin net 2.500 TL olduğu anlaşılmakla, işçilik alacaklarının buna göre hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Bozma sonrası yapılacak hesaplamalarda, mahsup işlemlerinin 01.11.2016 havale tarihli bilirkişi raporundaki sıraya göre yapılması gerektiği de gözetilmelidir.
H)SONUÇ:
Yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dava dosyasının ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesine, kararın bir örneğinin Denizli 3. İş Mahkemesine gönderilmesine, davacı yararına takdir edilen 2.037,00 TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.