13. Hukuk Dairesi 2015/30990 E. , 2018/135 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ..., davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı ... ve davacı-karşı davalı ... vekili, emlak alıcısı davalı-karşı davacı ile, müvekkillerine vekaleten kardeşi... arasında 28.10.2012 tarihinde davacının emlak komisyoncusu sıfatı ile 800,62 m2 miktarındaki arsa ile üzerinde yapılmış olan bahçeli avlulu kargir evin satışı konusunda sözleşme yaptıklarını, emlak komisyoncusunun simsarlık hizmetini tamamladığını, pazarlık sonucunda 205.000,00 TL’ye sözleşme imzalandığını, alıcı olan davalı-karşı davacının satılan taşınmazı görüp beğendiğini, gerekli fiyat araştırmasını yaparak alım satım protokolü imzaladığını, ancak davalı-karşı davacının sözleşmenin şartlarına uymadığını, sözleşmeye göre satış bedeli üzerinden satıcıya % 5 ve ...Müşavirliğine % 5 tazminat ödemeyi kabul ettiğini, bu konuda davalı-karşı davacıya... Noterliği’nden 08.02.2013 tarihinde ihtar çekildiğini tüm bu nedenlerle 10.250,00 TL’den toplam 20.500,00 TL cezai şart alacağının 10.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, karşı davanın reddini dilemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, asıl davanın reddini dilemiştir. Karşı davada ise, müvekkilinin söz konusu bölgede taşınmaz alma isteğinin devam etmesi nedeni ile emlakçı davacı ...’ı ziyaret ettiklerini, davacının söz konusu taşınmazın halen satılmadığını fakat taşınmaz ile ilgilenmediğini bildirdiğini, bu konuşmanın akabinde taşınmazın sahibinin kendileri ile iletişeme geçtiğini 200.000,00 TL bedel ile söz konusu taşınmazın satışı konusunda sözlü olarak anlaştıklarını, kapora isteği üzerine 2.500,00 TL’nin 20.09.2013 tarihinde havale edildiğini, müvekkilinin bu sefer başka bir bankaya kredi için başvurduğunu ve 112.500,00 TL kredi vermeyi kabul ettiğini, satış bedelinin kalanı için bitimine 1 yıl kalmış 10 yıllık döviz ödemeli hayat sigortasını epey bir zarar ile bozdurduğunu, işlemlerin tamamlanması için müvekkili ve davacı-karşı davalı ... vekili ile tapu dairesine gittiklerini, işlemlerinin ertesi güne sarkması sebebi ile ayrıldıklarını, davacı-karşı davalı vekilinin aynı gün akşam arayıp, taşınmazı 210.000,00 TL bedel ile satacağını beyan ettiğini, bedel konusunda anlaşamadıklarını tüm bu nedenlerle 2.500,00 TL kaparo bedeli, kredinin alınması ve erken kapatılması nedeniyle oluşan masraflar ile müvekkilinin eşi tarafından bozdurulan hayat sigortasının kapatılması sebebi ile oluşan zararlarının davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl dava ve karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı ... ile davacı-karşı davalı ... Uzuntepenin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı-karşı davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Davalı-karşı davacı, davacı-karşı davalı ... ile 200.000,00 TL bedel üzerinden taşınmazın satışı konusunda anlaştıklarını, 20.09.2013 tarihinde 2.500,00 TL kaporanın davacı-karşı davalı vekili...’ye havale edildiğini, davacı-karşı davalı vekili ile taşınmazın bedeli hususunda anlaştıklarını daha sonra davacı-karşı davalı vekilinin anlaştıkları bedelin üstünde taşınmazı satmak istemesi üzerine anlaşamadıklarını tüm bu nedenlerle kaporanın iadesini istemiştir.Davacı-karşı davalı ... ise havale edilen 2.500,00 TL’nin vekili...’nin ...’dan ...’ya geliş gidiş ve bir takım masrafları için gönderildiğini bu nedenle kapora isteminin reddini dilemiştir. Mahkemece, havale edilen 2.500,00 TL’nin kapora olarak verildiğini davalı-karşı davacının ispatlaması gerektiği ve buna ilişkin herhangi bir delil sunmadığı gerekçesiyle kapora istemin reddine karar verilmiştir.
BK 177.maddesine göre; "Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Aksine sözleşme veya yerel âdet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür." denilmiştir. Bu halde, mahkemece, davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalı vekili...’ye 20.09.2013 tarihinde havale edilen bedelin bağlanma parası olarak gönderildiğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde kapora isteminin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı, davacı-karşı davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddine, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan harcın davacı ... ve davacı-karşı davalıdan alınmasına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davalı-karşı davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.