14. Hukuk Dairesi 2016/16134 E. , 2019/2338 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.03.2015 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkına yönelik haksız elatmadan kaynaklanan ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların 618 ada 11 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 1-2-4-6 No"lu bağımsız bölümlerin malikleri olduklarını, bu taşınmazlar üzerinde müvekkilinin 16/64 oranında intifa hakkı olduğunu, binada bulunan bağımsız bölümlerin konut ve iş yeri olarak kullanıldığını, davalılar tarafından kiraya verilmek suretiyle hukuksal semere elde edildiğini, elde edilen kira bedellerinden müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, taşınmazların müvekkilinin 16/64 oranındaki intifa hakkı payı oranında hesaplanarak ecrimisil miktarının tahsili için fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00TL ecrimisil tazminatının davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı ...; kardeşi vefat ettikten bir süre sonra ..."ın ikinci evliliğini yaparak ..."ya taşındığını, o tarihten beri söz konusu konuttaki bir oda da ..."ın eşyalarının bulunduğunu, kiracının davacının eşyası olan odayı kullanmadığını, bu oranda da kiranın düşük alındığını, yıllardır binanın veya dairenin hiçbir bakım, onarım, sigorta borcu, emlak vergisi gibi hiçbir giderine ortak olmadan sadece kira gelirini istediğini, hakkı olmayan kira gelirinden hak talep etmesini kabul etmediklerini, elde edilen kira gelirini dairenin ve binanın giderleri için kullandıklarını, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; dava açılan taşınmazdaki binanın 2. ve 4. katını kendisinin kullandığını binanın zemin katı boş vaziyette olduğunu, dairelerde davacının kullanmasına ayrılan odaların mevcut olduğunu, davacının bu güne kadar kendilerinden bir talebinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davacının 618 ada 11 parsel sayılı taşınmaza yönelik ecrimisil tazminat isteminin şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
İntifa hakkı; başkasına ait bir eşya, hak veya mal varlığı üzerinde belirli bir kişiye tam olarak yararlanma olanağını sağlayan bir irtifak türüdür. TMK"nin 794. maddesi uyarınca bu hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlar. Hak sahibi tam yararlanma yetkisi kapsamında haksız elatmanın önlenmesini ve ecrimisil isteme olanağına sahiptir. Bu isteği ise intifa hakkı sahibinin hakkı üzerinde muaraza çıkartan yana dava açılarak yöneltmesi gerekir. Başka bir deyişle, davadaki hasım intifa hakkı sahibini o eşyadan tam yararlanma hakkını engelleyen kişidir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olaya gelince;
Mahkemece; keşifte yapılan gözlemde, 2 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin mesken olarak kullanıldığı, 6 numaralı zemin katta bulunan dükkanın gelir amaçlı tahsis edilmediği, halihazırda boş olduğu, bu bağımsız bölümlere yönelik taşınmazlardan hukuksal semere elde edilmediğinden intifadan men şartının ispat edilemediği, davacının kullanımına herhangi bir engel olunmadığı, 2 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerde davacının kullanılmasına ayrılan odaların olduğu, 1 numaralı bağımsız bölümün ise davalılar tarafından kiraya verilmek suretiyle kullandırıldığı, ancak dairenin bir odasının davacının 16/64 hissede bulunan intifa hakkına karşılık olmak üzere kapalı tutulduğu ve içerisinde davacının eşyalarının olduğu, davacının hakkına karşılık olarak dairenin bir bölümünü çekişmesiz olarak kullanması nedenleriyle davacının ecrimisil tazminat isteğinin şartları gerçekleşmediği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ise de; yanılgılı değerlendirme ile verilen karar isabetli olmamıştır.
Şöyle ki; mahkemece yapılan 10/12/2015 tarihli keşifteki gözlemde ve 21/12/2015 tarihli inşaat ve emlak bilirkişileri raporunda 6 numaralı dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün boş olduğu, 1 numaralı bağımsız bölümün kiraya verildiği, ancak bir odasında davacının eşyasının bulunduğu, tespit edilmiştir. Bu kullanımın davacının intifa hakkı oranına denk geldiği açıktır. 2 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin ise mesken olarak davalı ... tarafından kullanıldığı davalının kendi beyanı ile sabittir,
Dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkı sona erdirilmediği sürece hak sahibinin bu hakkını kullanmak ve semerelerinden yararlanmak istemesi hakkın özünden kaynaklanmaktadır. Davacının dava konusu taşınmazların16/64 hisseleri üzerinde 12.08.1992 tarihinde tesis edilen süresiz intifa hakkı bulunmaktadır.
Bu durumda mahkemece, halen davalı ...’ın kullanımında olan 2 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin davacının 16/64 oranındaki intifa hakkına karşılık gelen ecrimisil bedeli’nin bilirkişilere hesaplattırılarak intifa hakkı sahibi davacı lehine davalı ... aleyhine ecrimisile hükmedilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.