MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Katılan sanık ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanıkların aşamalarda değişmeyen savunmaları, katılan sanık ...’in mahkemede “diğerleri Kazım"a "bu yanlıştır, bırak, adamı gönderelim, anlaşalım" dediler, şeklindeki beyanı karşısında; Sanıkların aşamalardaki savunmalarının aksine suç kastı ile hareket ettiklerine ilişkin mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin delil elde edilemediğinden, sanıkların yüklenen suçtan beraatları yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanık ...’ın tekerrüre esas alınan ilamının kesinleşme tarihinin suç tarihinden sonra olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması;
2- Sanık ... hakkındaki kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın işyerine geldikten sonra diğer sanıkların engellemelerine rağmen şikayetçi ...’i darp edip kapıyı kilitlemesi şeklinde tek başına gerçekleştirdiği eylemde, sanık hakkında verilen cezada yasal koşulları oluşmayan aynı Kanunun 109/3-b. maddesinin tatbiki suretiyle fazla ceza tayini,
3- Katılan Sanık ... hakkında basit dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen 5237 sayılı TCK.nın 157/1. maddesi kapsamındaki dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısı, sanık ... ve sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321 ve 326/son maddeleri gereğince ceza miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 27.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.