20. Ceza Dairesi 2015/16389 E. , 2019/1937 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama
Hüküm : Mahkumiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Tüm dosya kapsamından sanık hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiren bir neden görülmediğinden tebliğnamenin 1. fıkrasında belirtilen bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
05/07/2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesiyle CMK"nın 324/4. maddesine eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderlerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanun"un 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir” düzenlemesine yer verildiği, incelemeye konu dosyada, hüküm tarihi itibariyle yargılama giderleri 10,50 TL olarak hesaplamış ise de, hükmün kesinleşmesine kadar yapılan harcamaların tamamının yargılama giderleri kapsamında olması, dosyanın Yargıtay"a gönderilmesi için yapılan giderin henüz hesaplanmamış olması ve bu giderin hesaplanmasından sonra ortaya çıkan bakiyenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması halinde hazine üzerinde bırakılabileceği hususunun infaz aşamasında değerlendirilmesinin mümkün olması nedeniyle, tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hüküm kurulurken sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan Kanun maddesinin “TCK’nın 50/1-a ve 52/2”. maddeleri yerine sadece “52/2” maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
2-Hükmün gün adli para cezasının taksitlendirilmesi bölümünde "TCK’nın 52/4. maddesi" yerine "TCK"nın 52/2. maddesi" ibaresinin yazılması,
3-Hükmolunan adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında, “Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir." hükmüne rağmen bu kısmın kararda eksik gösterilmesi,
4-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları be nedenle yerinde olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. Maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- Hüküm fıkrasında gün adli para cezasının paraya çevrildiği bölümde bulunan " 5237 sy 52/2 maddesinden" önce gelmek üzere "TCK"nın 50/1-a maddesi " ibaresinin yazılması,
2-Hükmün gün adli para cezasının taksitlendirilmesi bölümünde bulunan "TCK’nın 52/2. maddesi" ibaresinin çıkarılarak yerine "TCK"nın 52/4. maddesi" ibaresinin yazılması,
3- Adli para cezasının çevrilmesine ilişkin hüküm kısmına “5.000 TL adli para cezasına çevrilmesi” ibaresinden sonra gelmek üzere "taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına," ibaresinin yazılması, ,
4-TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.