Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4388
Karar No: 2019/7332

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/4388 Esas 2019/7332 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/4388 E.  ,  2019/7332 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/11/2016 tarih ve 2014/44 E- 2016/200 K. sayılı kararın asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine , istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince verilen 05/12/2017 tarih ve 2017/1200 E- 2017/3701 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla,
    dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacılar vekili, davalı ile müvekkillerinin 2011 yılında “ABDAL” isimli müzik grubunu oluşturduklarını, eserlerini sosyal medyada paylaştıklarını, 2012 yılında "ABDAL Ervah-ı Ezelde" adlı albümü çıkardıklarını, konserler verdiklerini, “ABDAL” markasının müvekkilleri tarafından kullanıldığını, tanınmışlık düzeyine ulaştırıldığını, müzik grubunun adı olan “ABDAL” markasını, davalının tek başına tescil ettirme hakkı olmadığını, bu markanın 9 ve 41. sınıflarda müvekkilleri tarafından meşhur edildiğini, davalının tescilinin, müvekkilinin fikri mülkiyet haklarını ihlal ettiğini, ayrıca KHK"nın 7.maddesi gereğince bu kelimenin marka olarak tescil edilemeyeceğini ileri sürerek 2012/22607 no"lu “ABDAL” markasının 41 ve 9. sınıflarda hükümsüzlüğünü talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin, “ABDAL” grubunun solisti ve 2 kurucusundan biri olduğunu, “ABDAL” ismiyle tanındığını, müvekkilinin adının da “ABDAL” ibaresini içerdiğini ve markanın müvekkilleriyle özdeşleştiğini, 2013/59127 no"lu “ABDAL” ibareli marka başvurusunun ise tescil süresinin devam ettiğini, anılan markayı davacıların tanınmış marka haline getirdikleri iddiasının doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Fer"i müddahiller Kalan Ses Görüntü Film ve Z Ses Görüntü Film Şirketi davalının marka tescilinin kabul edilemez olduğunu beyanla davanın kabulünü istemişlerdir.
    Birleşen davada davacı vekili, müvekkillerinin 2012/22607 ve 2013/59127 no"lu “ABDAL” ibareli markaları bulunduğunu, davalıların ise konser ve CD"lerinde, organizasyon, reklam ve tanıtımlarında “GRUP ABDAL” ibaresini kullandıklarını, bunun marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu iddiası ile markaya tecavüz ve haksız rekabetinin tespitini, men"ini, ref"ini, 5.000 TL maddi, 1.000 TL manevi tazminatı davalıdan tahsilini, hükmün ilanını talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında davalılar ... ve..."na karşı açılan davadan feragat edilmiştir.
    Davalı..., ..., ..., ... vekili, yetki itirazında bulunmuş, davacının dayandığı markanın hükümsüzlüğü için İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde 2014/44 Esas sayılı davayı açtıkları, dava konusu ibarenin davacıdan önce kendilerince kullanıldığını, davacının marka tescilinin haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, yetki, derdestlik, husumet itirazlarında bulunmuş, davanın reddini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada, dava konusu olan “ABDAL” ibaresinin bir müzik grubu adı olarak ayırt edici olduğu, 556 sayılı KHK 7/l/a,c,d’ye dayalı hükümsüzlük şartlarının mevcut olmadığı, “ABDAL” ibaresinin markasal kullanımı ile gerçek hak sahibinin davacı grup üyeleri olduğu ve KHK m.8/3’e dayalı hükümsüzlük şartlarının mevcut olduğu, ancak 8/5’e dayalı hükümsüzlük şartlarının mevcut olmadığı, birleşen davada; taraflarca kullanılan markaların esas unsurun “ABDAL” ibaresi olduğu, bu ibarenin ilk olarak 2011 yılı sonlarında davanın taraflarınca kurulan grubun adı olarak kullanıldığı, ... 2012 yılında gruptan ayrılmış ise de, grubun aynı ibareyi kullanmak suretiyle ve yeni grup üyelerinin de katılımıyla faaliyetlerine devam ettiği, birleşen davanın davalısı gerçek kişilerden oluşan müzik grubunda “ABDAL” ibaresinin kullanılmasının, KHK m.8/3 uyarınca hukuka uygun olduğu, marka hakkına tecavüz olmadığı gerekçesiyle birleşen davada hakkında feragat edilen davalı ... ve ...hakkındaki davanın vaki feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkında ise davanın esastan reddine, asıl davanın kabulü ile “ABDAL” markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine, davacı hukuki menfaati bulunmadığından hükmün ilanına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Karar karşı, asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilleri ayrı ayrı istinaf isteminde bulunmuşlardır.
    Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak asıl davada yargılama giderleri, birleşen davada karar başlık kısmı düzeltilmiş, asıl davanın kabulü ile “ABDAL” markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine, davacı hukuki menfaati bulunmadığından hükmün ilanına ilişkin talebin reddine, birleşen davada hakkında feragat edilen davalı ... ve... hakkındaki davanın vaki feragat nedeniyle reddine; diğer davalılar hakkında ise davanın esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince HMK"nın 353/b-2 maddesi uyarınca verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından asıl davada davalı, birleşen dosyada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Olaya uygulanacak mülga 556 sayılı Marka KHK’nın 7/1-d maddesi uyarınca, “Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret ve adları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar” mutlak ret nedenleri arasında sayılmıştır.
    Somut olayda asıl davada “ABDAL” ibareli davalı adına tescilli markanın KHK’nın 7/1-d maddesi uyarınca da hükümsüzlüğü talep edilmiştir. Davalı adına tescilli 2012/22607 sayılı ve “ABDAL” ibareli marka TPMK Mal ve Hizmetler Sınıflandırma Listesinde 9.sınıfta “Kaset CD olarak veya internet aracılığı ile kendi icra ettiği şarkıları içeren albüm” malları ile 41.sınıfta “Müzik Konseri ve Dinleti Düzenleme, Konserlerde Şarkı İcra Etme, Müzik Dinletisi Gerçekleştirme, Sanat Gösterisi Düzenleme, Sanat Gösterilerinde Şarkı icra Etme, Eğlence Düzenleme” hizmetlerini kapsamaktadır. Mahkemece, “ABDAL” ibaresi üzerinde tarafların birlikte hak sahibi oldukları ve davacının tek başına markayı kendi adına tescil ettiremeyeceği gerekçesiyle davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiş ise de, Anadolu’da Abdalların, tarih boyunca Alevi-Bektaşi geleneğine bağlı, göçebe-gezgin bir yaşam tarzını benimsemeleri ve bu yaşam tarzının müzikle olan sıkı bağlantısı, ortak bir tarihsel ve kültürel mirasa sahip olan Abdalların, farklı bölgelerde yaşıyor olsalar da müzik icraları açısından ortak bir hafızaya sahip olmaları nedeniyle (Ezgi Tekin Arıcı/Cenk Güray, “Ege ve Orta Anadoluda Abdallık Geleneğinin Tarihsel Ve Kültürel Özelliklerinin Müzik Gelenekleri ve Müzikal Analiz Üzerinden Değerlendirilmesi”, Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Müzik ve Sahne Sanatları Dergisi UMSSD SAYI:2, ARALIK/2018), “ABDAL” ibaresinin müzik sektöründe çalışan, bu sanat ve mesleği icra eden herkesin kullanımına açık ve kimsenin tekeline verilemeyecek ibarelerden olması nedeniyle markanın KHK"nın 8/3. maddesi yerine KHK’nın 7/1-d maddesi uyarınca hükümsüz kılınması gerekir ise de, yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda sonuç itibariyle bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) no’lu bentte asıl davada davalı, birleşen dosyada davacı vekilinin vekilinin temyiz istemlerinin reddine, (2) no’lu bentte yer alan gerekçelerle sonucu itibariyle usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacıdan alınmasına, 19/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi