Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5740
Karar No: 2019/7270
Karar Tarihi: 09.12.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5740 Esas 2019/7270 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, uzun yıllardır zilyetliğini yaptığı ve tapulama dışı bırakılan taşınmazın adına tapuya kayıt ve tescil ettirilmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın orman olarak kabul edildiği dönemde zilyetliğin kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde, taşınmazın bir kısmına yönelik davanın kabul edilmesi gerektiği belirlenmiştir. Kararda, Medeni Kanunun 713. maddesi ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi ile ilgili olarak detaylı açıklamalar yer almaktadır.
20. Hukuk Dairesi         2017/5740 E.  ,  2019/7270 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı 03.10.2005 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ...... mevkiinde bulunan taşınmazın tapulama dışı bırakıldığını ve uzun yıllardır zilyetliğinde olduğunu, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme şartlarının oluştuğu iddiası ile taşınmazın adına tapuya kayıt ve tescili talebiyle dava açmıştır.
    ahkemece, 1958 yılında yapılan çalışma sırasında taşınmazın Devlet ormanı vasfı ile tespit dışı bırakıldığı, orman kadastrosunun geçip kesinleştiği 1988 tarihine kadar bu yerin orman olarak kabulünün zorunlu olduğu, 1988 tarihinde yapılan orman kadastrosu çalışmasında taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığı, bu tarihten davanın açıldığı tarihe kadar 20 yıllık zilyetlikle mülk edinme süresinin dolmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30.05.2013 tarih, 2013/4324- 6291E.-K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında: ""Her nekadar, mahkemece kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın bulunduğu alan çapa bağlanmış ise de bu yerle ilgili tespit tutanağı düzenlenmediği, 1958 yılında yapılan çalışma sırasında taşınmazın Devlet ormanı vasfı ile tespit dışı bırakıldığı, orman kadastrosunun geçip kesinleştiği 1988 tarihine kadar bu yerin orman olarak kabulünün zorunlu olduğu, 1988 tarihinde yapılan orman kadastrosu çalışmasında taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığı, bu tarihten davanın açıldığı tarihe kadar 20 yıllık zilyetlikle mülk edinme süresinin dolmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmazın yörede 1957 tarihinde yapılan genel arazi kadastrosu sırasında Devlet ormanı niteliğiyle tescil harici bırakılan yerlerden olmadığı, taşınmazın bulunduğu alanın bir kısmına kadastro sırasında 23 parsel numarası verildiği, daha sonra bunun sehven yapıldığı anlaşıldığından, parsel numarasının iptal edilerek çekişmeli taşınmazın tespit harici bırakıldığı ve yörede 1987 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında da orman sınırları dışında bırakıldığı anlaşılmış olup, dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 298,14 m2"lik kısmının 108 ada 49, (D) harfi ile gösterilen 35,20 m2"lik kısmının 108 ada 50 parsel, (C) harfi ile gösterilen 224,48 m2"lik kısmının DSİ sulama kanalı içinde kaldığı ve fenni bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen 541,53 m2"lik kısma yönelik ise dava açılmamış olduğu, taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 1238,83 m2"lik kısmının ise kadastro sırasında 23 parsel numarası verilen ve daha sonra bunun sehven yapıldığı anlaşılarak parsel numarasının iptal edilerek tespit harici bırakılan kısımda kaldığı ve (B) harfi ile gösterilen kısma yönelik olarak davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlendiğinden, mahkemece (A), (C), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen
    kısımlara yönelik davanın reddine, (B) harfi ile gösterilen kısma yönelik davanın kabulüyle, bu kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi"" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde davacının davasının kısmen kabulüne,...... beldesinde bulunan, fen bilirkişisinin 16/06/2008 tarihli krokili raporunda (B) harfi ile gösterilen, sarı renkle taralı 1.238,83 m2 taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişisinin raporunun kararın eki sayılmasına; fen bilirkişisinin krokili raporunda (A), (C), (D), (E) harfleri ile gösterilen kısımlara yönelik taleplerin subut bulmadığından reddine, karar verilmiş hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, arazi kadastrosu sırasında tapulama harici bırakılan taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tapuya tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce yapılan ve 12.8.1987 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 1957 yılında yapılıp kesinleşmiştir. Dava tarihi ile genel arazi kadastrosunun kesinleşme tarihi arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 09/12/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi