Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2018/342
Karar No: 2018/333

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2018/342 Esas 2018/333 Karar Sayılı İlamı

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS NO     : 2018 / 342

          KARAR NO : 2018 / 333

          KARAR TR  : 28.05.2018

ÖZET : İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı       : L. Sigorta A.Ş.

Vekili     : Av. G.D.

Davalı      : ASAT Genel Müdürlüğü

Vekili      :  Av. A.M.

 

O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde kasko sigortalı 07B... plakalı aracın 17/10/2013 tarihinde sigortalı araç sürücüsü Y.Y."ın idaresinde iken karayolunda biriken yağmur suları nedeniyle su içinde kalarak stop ettiğini, sigortalı aracın servise çektirilmek zorundu kalındığını, sigortalının müvekkili şirkete hasar ihbarında bulunulmasından sonra sigortalıya eksper tarafından tespit edilen 2.976,46 TL olan hasar bedelinin ödendiğini, müvekkil şirketin ödediği meblağ kadar sigortalısına halef olduğunu, sigortalı araçta meydana gelen hasar nedeninin yağmur suları olduğunu, yağış sularının toplanmasının davalının görevleri arasında olduğunu, bu nedenlerle Antalya 1. İcra Müdürlüğünün 2015/2492 esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, yapılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali istemiyle 29/12/2016 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ: 24.11.2017 tarih ve E:2016/905, K:2017/796 sayılı dosyasında “Anayasa’nın 125 maddesinde idarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda düzenlenişinde veya işleyişinde kusur bulunması, hizmetin kötü işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşen zararı idarenin tazmin yükümlülüğünün bulunduğu düzenlenmiş olup, kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülmediğini, kamu yararına uygun şekilde işletilip işletilmediğini, hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2 maddesinde sayılan idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak kamu yargı davası kapsamında idari yargı yerlerince yapılacağı açık olup, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu” gerekçesiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine kararı vermiş, taraflarca istinaf edilmeyen karar 02/02/2018 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı vekili, bu kez 21/02/2018 günü idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANTALYA 2. İDARE MAHKEMESİ: 27.02.2018 gün ve E:2018/178, K:2018/238 sayılı kararı ile “Dava; Antalya 1. İcra Müdürlüğü"nün 2015/2492 esas sayılı dosyasından başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile takibin toplam 2.976,46 TL üzerinden devamı istemiyle açılmıştır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 1. maddesinin birinci fıkrasında; “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur” İlamsız takip başlıklı üçüncü bap, 42-49. maddelerinde takip yöntemleri gösterilmiş; 58. maddesinde, takip talebinin icra memuruna yazı ile veya sözlü olarak yapılacağına işaret edilmiş; 60. maddesine göre, takip talebi üzerine icra dairesince düzenlenen ödeme emrinin 61. maddede öngörülen şekilde takip borçlusuna tebliğ edileceği ve 62-65. maddelerde itiraza ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, değişik 66. maddede, süresi içinde yapılan itirazın takibi durduracağı kurala bağlanmıştır.

İtiraz nedeniyle takibin durması üzerine alacaklıya, itirazın iptali için Yasa"da iki yola başvurma olanağı tanınmış olup, bunlardan birincisi, 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak, İkincisi ise 68, ek 68/a ve ek 68/b maddelerine göre icra hâkiminden itirazın kaldırılmasını istemektir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, Antalya 1. İcra Müdürlüğü"nün 2015/2492 esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığı, takibe yapılan itirazın iptali için Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nde dava açıldığı, mahkemenin 24.11.2017 tarih ve E:2016/905, K:2017/796 sayılı kararı ile "yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine" karar verildiği, bunun üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bakılan uyuşmazlıkta; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 1. maddesinin birinci fıkrasında, “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur” denilmekte olup, yukarıda hükmü yazılı 67. maddede sözü edilen “mahkeme"’ ile icra dairesinin bulunduğu yargı çevresi bakımından bağlı olduğu asliye mahkemesinin anlaşılması ve takip hukukuna özgü bulunan itirazın iptali davasının asliye mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır.

  Açıklanan nedenlerle davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 15/1-a. maddesi uyarınca görev yönünden reddine" dair verdiği karar istinaf edilmediğinden 19/04/2018 tarihi itibarıyla kesinleşmiş, davacı vekili 09/04/2018 havale tarihli dilekçe ile olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dava dosyalarının Mahkememize gönderilmesini talep etmiş, dava dosyaları Antalya 2. İdare Mahkemesinin 02.05.2018 tarih ve 2018/178 esas sayılı üst yazısı gönderildiği Mahkememizde 14/05/2018 tarihinde kayıt altına alınmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Suna TÜRE, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 28.05.2018 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli ve idari yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı şirket tarafından sigortası yapılan taşıtın geçirdiği trafik kazası sonucu oluşan hasar sebebiyle davacı tarafından ödenen bedelin kusuru oranında davalı kurumdan tahsili amacıyla Antalya 1. İcra Müdürlüğünün 2015/2492 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalının ödeme emrine itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğu belirtilerek, davalı idarenin yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamsız takip” başlıklı Üçüncü Bap, 42-49. maddelerinde takip yöntemleri gösterilmiş; değişik 58. maddesinde, takip talebinin icra dairesine yazı ile veya sözlü olarak veya elektronik ortamda yapılacağına işaret edilmiş, değişik 60. maddesine göre, takip talebi üzerine icra müdürünce ödeme emri düzenleneceği ve 62-65. maddelerde itiraza ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, değişik 66. maddede, süresi içinde yapılan itirazın takibi durduracağı kurala bağlanmıştır.

İtiraz nedeniyle takibin durması üzerine alacaklıya, itirazın iptali için Yasada iki yola başvurma olanağı tanınmış olup, bunlardan birincisi, 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak, ikincisi ise 68, ek 68/a ve ek 68/b maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemektir.

İncelenen uyuşmazlıkta alacaklı konumundaki davacı tarafından, değişik 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptali davası açılmıştır.

Söz konusu 67. Madde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu, takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır” hükümlerini taşımaktadır.

Anılan Yasanın değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında, “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur” denilmekte olup, yukarıda hükmü yazılı 67. maddede sözü edilen “mahkeme” ile icra dairesinin bulunduğu yargı çevresi bakımından bağlı olduğu asliye mahkemesinin anlaşılması ve takip hukukuna özgü bulunan itirazın iptali davasının asliye mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır.

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Bu duruma göre, İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.11.2017 gün, E:2016/905, K:2017/796 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç  : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.11.2017 gün, E:2016/905, K:2017/796 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 28.5.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

Üye

Şükrü

BOZER

 

 

 

Üye

Mehmet

AKSU

 

Üye

Suna

TÜRE

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Turgay Tuncay Varlı

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi