10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10160 Karar No: 2015/22362 Karar Tarihi: 17.12.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/10160 Esas 2015/22362 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/10160 E. , 2015/22362 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Ankara 17. İş Mahkemesi Tarihi : 25.02.2015 No : 2014/606-2015/188
Dava, Alman rant sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olduğunun ve talep tarihini takip eden aybaşından geçerli olmak üzere bağlanarak ödenmesi gereken aylıkların yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespiti, istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Hükmün gerekçesinde, uzaman bilirkişi raporunda gösterildiği gibi koşulları taşımakla tahsis talebini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine denilerek kabul hükmü kurulmuştur. Bilirkişi raporunun incelenmesinde, davacının 506 sayılı Yasanın Geçici 81/A maddesine göre yaşlılık aylığına hak kazandığının tespit edildiği belirtildiği anlaşılmaktadır. Ancak, davacının sigorta başlangıcının 01.12.1981 tarihi olduğu nazara alındığında, 08.09.1999 tarihinde yayımlanan 4447 sayılı Yasanın 17.maddesi uyarınca, kanunun yayım tarihi itibariyle davacı M.. K.."nın toplam 17 yıl 9 ay 7 gün sigortalılık süresi bulunduğu, bu haliyle 506 sayılı Yasanın Geçici 81/A maddesinin “Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce yürürlükte bulunan hükümlere göre yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olanlar ile sigortalılık süresi 18 yıl ve daha fazla olan kadınlar ..... hakkında, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan hükümler uygulanır.” hükmünün uygulanamayacağı, anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacının 23.05.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4759 sayılı Yasa ile değişik 506 sayılı Yasanın Geçici 81/B maddesi uyarınca, sigorta başlangıcı 01.12.1981 tarihi kabul edildiğinde, 23.05.2002 tarihi itibariyle 20 yıl 5 ay 22 gün sigortalılık süresi bulunduğu, 50 yaşında ve toplamda 5031 prim gün sayısı bulunduğu, bu haliyle 506 sayılı Yasanın Geçici 81/B-a maddesinde belirtilen “(A) bendi kapsamında olanlar hariç sigortalılık süresi 18 (dahil) yıldan fazla olan kadınlar 20 yıllık sigortalılık süresini ve 40 yaşını doldurmaları ..... ve en az 5000 gün,” koşullarını yerine getirdiği, görülmüştür. Yukarıda açıklandığı üzere, mahkemece, bilirkişi raporuna atıfta bulunularak, davacının 506 sayılı Yasanın geçici 81/A maddesi uyarınca tahsis koşullarının oluştuğu yönündeki kabulü isabetsizdir. Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Hükmün gerekçe kısmında belirtilen “ayrıntısı uzman bilirkişi raporunda gösterildiği gibi” kelimeleri silinerek, yerine “506 sayılı Yasanın Geçici 81/B-a maddesi kapsamında” kelimelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.